ADD'DEN ASGARİ ÜCRETİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK AÇIKLAMA
Atatürkçü Düşünce Derneği ADD Genel Merkezi asgari ücretin belirlenmesine yönelik yazılı açıklamalarda bulundu. ADD Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi.

01 Aralık 2021 Çarşamba 09:45
ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENMELİ?
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 1 Aralık Çarşamba günü (Yarın) toplanıyor. Yükselen ekonomik kriz sonucu, en temel gıda maddelerinin bile el yakan fiyatlara ulaşması ile herkes yeni belirlenecek asgari ücreti konuşuyor.
Her şeyden önce şu “Asgari Ücret” daha iyisi “asgari” kavramı üzerinde durmak gerekiyor.“ASGARİ” kavramı, “en aşağı” kavramının dilimize Arapçadan geçmiş hali. Bu “ücret” kavramı ile birleştirildiğinde “EN AŞAĞI ÜCRET“ anlamı çıkıyor. Biraz daha zorlanırsa çalışanlara ödenecek “EN AŞAĞILAYICI” ücret olarak da adlandırılabilir. Zira yıllardır belirlenen “en aşağı” ücret yoksulluk sınırının da, açlık sınırının da altında oluyor hep.
ASGARİ sözcüğünün kullanılmasının tek güzel yanı, halk arasında bu sözcüğün yaygın şekilde “ASKERİ” olarak kullanılıyor olması. Neredeyse 40 yılı aşkın süredir asgari ücretin yerlerde sürünüyor olmasında en büyük etken 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi. Darbenin lideri konumundaki Kenan Evren açıklamalarında bir otel çalışanının kendinden çok ücret aldığını ağlak bir yüz ifadesi ile anlatırdı. Darbe sonrasında dönemin TİSK (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) Başkanı Halit Narin’in “20 yıl işçiler güldü, biz ağladık, şimdi gülme sırası bize geldi” sözü darbeciler tarafından “yerinde” bir algılamayla hayata geçirildi ve sınıf sendikacılığı bitirildi. Günümüzde asgari ücretin neden bilinçsizce de olsa, ASKERİ ÜCRET olarak dilimize geçtiği anlaşılabiliyor.
Ülkemizde serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı söylenip her şeyin fiyatının piyasa koşullarınca belirlendiği eklendikten sonra, ücretlerin neden en aşağı düzeyde sabitlenip patronların 40 yıldır güldüğünü sorgulamak ise zülfüyare dokunsa gerek.
Garip olmayacak bir sorumuzu da ekleyelim: Madem en aşağı ücret işverenlerin ve siyasal iktidarın baskın olduğu bir komisyonca (olmazsa hakem heyeti) belirleniyor, o halde özellikle kamu kesiminde bir de en yüksek (azami) ücret belirlenmesi gerekmez mi? Böylelikle yoksulluk sınırının altında ücret alan çalışanlarımız da, oyları ile iktidar belirleyen milletimiz de, her ay 4-5 hatta bazen 10-11 kamu kurumundan maaş ya da huzur hakkı adı altında yüzbinlerce lira alanları da, özel sözleşmelerle ABD Doları üzerinden belirlenen AZGIN ücretleri de öğrenmiş olur.
NASIL BELİRLENMELİ?
Güçlü bir sendikal örgütlenmenin olduğu ülkelerde en aşağı ücret günümüz Türkiye’sinde olduğu gibi belirlenmez. Elbette az sayıda işçinin çalıştığı, örgütlenmenin olanaksız olduğu işyerlerindeki çalışanları korumak için sosyal devlet ilkesine uygun olarak adil bir en aşağı ücret belirlenmelidir. Bunun dışındaki ücretler işveren ile sendika arasındaki pazarlıklar sonunda belirlenir. Bu durumda bazı sendikalar sarı sendika olsa bile, sendikal rekabet nedeniyle tümü zorunlu olarak güçlü sendikaların bağıtladığı ücretler düzeyinde ücret belirleyeceklerdir. Bu şekilde ülke çapında bir ücret seviyesi ortaya çıkacak, daha ötesi sendika olmayan işyerlerinde de işçiler bundan etkilenecek, giderek sendikal örgütlenme de güçlenecektir. Elbette ortaya çıkan ücret düzeyi Asgari Ücret Komisyonlarının kararlarını da etkileyecektir.
Ne var ki 12 Eylül 1980 darbesi ile “gülme” sırasının işverenlere geldiğini düşünenler, yaptıkları yasal düzenlemelerle “gülme”nin sonsuza kadar sürmesini hedeflemişlerdir. Özellikle son 19 yılda işbaşında olanlar her fırsatta darbe dönemlerine karşı olduklarını söyledikleri halde İş Kanunu ve Sendikalar Kanununda yaptıkları değişiklikler ile 12 Eylül döneminin bile ötesine geçmişlerdir. 12 Eylül öncesi 44 milyon civarındaki nüfusumuz içinde sendikalı işçi sayısı 3 milyona ulaşmışken, günümüzün 83 milyonluk Türkiye’sinde sendika üyesi işçi sayısını utanç duymadan açıklayabilmek olanaksız. Çalışma Bakanlığı döneminde AKP’li Faruk Çelik’in bir konuşmasında, sendikalı işçi sayısının gerçek durumunu açıklamaları halinde bazı konfederasyonların sayı düşüklüğü nedeniyle kapanabileceğini ifade ettiği unutulmamalı.
Sendikalı işçi sayısının bu kadar az, sendikaların bu kadar güçsüz ve bağımlı, işsiz sayısının bu kadar yüksek, sığınmacı adı altında milyonlarca insanın ülkemize doluştuğu ortamda gerçek bir emek fiyatı pazarlığı yapılabilir mi? 12 Eylül sonrasında gülmeye başlayan işverenlerin gülmeleri kahkahaya dönüşmüş olamaz mı?
EN DÜŞÜK ÜCRET UYGULANABİLİYOR MU?
Günümüz koşullarında yoksulluk, hatta açlık sınırı altında olduğu herkesçe kabul edilen en düşük ücret uygulanabiliyor mu?
İşsizliğin bu kadar yüksek boyutta olduğu ve her geçen gün işsizler ordusuna yeni neferlerin katıldığı ülkemizde, en düşük ücretin uygulandığını düşünmek tam bir hayal. Hayatla bağı olan herkes bunu yakın çevresinden gözlemektedir. Pek çok insan sadece ekmek parası için kayıt dışı, yani hiçbir sosyal güvencesi olmadan kaçak olarak çalışmaktadır. Bu işçilerin aldığı ücretin ne kadar olduğu belirsizdir. Çoğu zaman da en düşük ücretin çok altındadır. Olmasa bile sosyal güvenceden yoksundur. Bu durum resmi verilerce de doğrulanmaktadır.
Son TÜİK verilerine göre ülkemizde her 100 kişiden 27,4’ü kayıt dışı çalışmaktadır. (TÜİK verilerinin ne kadar sağlıklı olduğu da ayrı bir tartışma konusudur tabii). Bu durum ayrıca üretimin de kayıt dışı olduğunu göstermektedir ki, bu da vergi kaybının ne boyutta olduğunu ortaya koymaktadır.
Denetimin sıkı olduğu bazı iş kolları ile iş kazaları açısından risk taşıyan iş yerlerinde sigortalı gösterilen çalışanların eline bordroda yazılı ücretin geçmediği de ayrı bir yaradır.
En düşük ücretin artırılmasının en kolay yöntemlerinden biri de, asgari ücretten vergi alınmasının önüne geçmektir. Ama bu bütünsel ve kararlı bir mücadele gerektirmektedir.
En düşük ücretin utanç ücreti olmaktan çıkarılması ancak yeniden güçlü bir sendika hareketin yaratılması, örgütlü mücadelenin hayatın her alanına yayılıp sosyal devletin halkın geniş kesimlerinin zorunlu talebi olarak dayatılması ile, kısacası KEMALİST politikaların yeniden uygulanması ile gerçekleşebilecektir.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ GENEL MERKEZİ
PENDİK BELEDİYESİNDEN ÜNİVERSİTE ADAYLARINA TERCİH DESTEĞİPendik Belediyesi, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından gençlere destek olmak amacıyla Üniversite Tercih Günleri’ni başlattı.01 Ağustos 2025 Cuma 18:06GÜNDEM
BAŞKAN EREN ALİ BİNGÖL KOMŞULARIYLA BULUŞMAYA DEVAM EDİYORTuzla Belediye Başkanı Av. Eren Ali Bingöl, ‘Söz Senin, Tuzla Hepimizin’ sloganıyla başlattığı halk buluşmaları kapsamında komşularıyla bir araya gelmeye devam ediyor.01 Ağustos 2025 Cuma 17:55GÜNDEM
ÜMRANİYE’DE 40 BİN TÜRK BAYRAĞI DAĞITILIYORCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda yaptığı bayrak çağrısının ardından harekete geçen Ümraniye Belediyesi, ilçe genelinde anlamlı bir çalışmaya imza attı.01 Ağustos 2025 Cuma 17:38GÜNDEM
PENDİKSPOR BAŞKANI ADEM ZAFER TORUN'DAN KAYMAKAM MEHMET YILDIZ'A NEZAKET ZİYARETİPendikspor Kulübü Başkanı Adem Zafer Torun, Pendik Kaymakamı Mehmet Yıldız’ı makamında ziyaret etti.01 Ağustos 2025 Cuma 17:24GÜNDEM
SAHTE E-İMZA VE DİPLOMA SORUŞTURMASI TAMAMLANDISahte e-imza ve diploma soruşturması tamamlandı. 65 kişi için hazırlanan iddianamede 50 yıla kadar hapis cezaları istenirken, sahte diploma alanlar arasında Osmanlı Hanedanı üyesi de var.01 Ağustos 2025 Cuma 12:57GÜNDEM
GÖÇBEYLİ KÜLLİYESİ'NİN TEMELİ DUALARLA ATILDIKöyler Bölgesindeki yatırımlarına yenisini ekleyen Pendik Belediyesi hayırsever Hüseyin Yavuz’un katkılarıyla inşa edilecek olan Göçbeyli Külliyesi için temel atma töreni gerçekleştirdi. 01 Ağustos 2025 Cuma 12:20GÜNDEM
GEYVE'DE HAMİLE ÇALIŞANA MOBBİNG İDDİASI:SENDİKADAN SPOR MÜDÜRÜNE SORUŞTURMA TALEBİSakarya'nın Geyve ilçesindeki bir spor tesisinde görevli hamile bir çalışanın, İlçe Spor Müdürü tarafından baskıya maruz kalarak hastanelik olduğu ileri sürüldü.31 Temmuz 2025 Perşembe 20:34GÜNDEM
ICRYPEX VE GÖKALP İÇER'İN MAL VARLIKLARINA EL KONULDUUyuşturucu madde temin etme ve olası kastla öldürmeye teşebbüs suçlarından tutuklu bulunan Gökalp İçer ve Icrypex Kripto Varlık Alım Satım Platformu A.Ş'ye ait banka hesaplarına taşınmazlarına ve şirket ortaklık paylarına el konuldu.31 Temmuz 2025 Perşembe 17:42GÜNDEM
ATMA SAT 2. EL PAZARI NEYZEN TEVFİK MEYDANI'NDA AÇILDIKartal Belediye Başkanlığı Kadın Aile Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde yer alan "Atma Sat 2. El Pazarı", 31 Temmuz Perşembe günü Neyzen Tevfik Meydanı'nda açıldı.31 Temmuz 2025 Perşembe 17:32GÜNDEM
YENİ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET BİNASI YÜKSELİYORÜmraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü Yeni Hizmet Binası’nın inşaatı hız kesmeden devam ediyor.31 Temmuz 2025 Perşembe 17:18GÜNDEM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2016 Özgür İstanbul
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.