08 Mayıs 2025
  • İstanbul19°C
  • Ankara16°C

DENİZ GEZMİŞ YUSUF ASLAN VE HÜSEYİN İNAN KARTAL'DA ANILDI

CHP Kartal İlçe Başkanlığı Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ı ölüm yıldönümünde Neyzen Tevfik Meydanı'nda andı.

DENİZ GEZMİŞ YUSUF ASLAN VE HÜSEYİN İNAN KARTAL'DA ANILDI

07 Mayıs 2025 Çarşamba 13:07

Saygı duruşu ve ardından okunan İstiklal Marşı sonrasında günün önemi üzerine açıklama yapan CHP Kartal İlçe Başkanı Mert Polat Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın birer isim olmadığını bu toprakların vicdani olduğuna vurgu yaparak;"Onlar yalnızca birer isim değil, bu toprakların vicdanıdır. Onlar, genç yaşlarına rağmen adalet, özgürlük ve eşitlik mücadelesinin öncüleri olmuş; halkın sesi, umudun simgesi haline gelmişlerdir. “Tam Bağımsız Türkiye” diyerek çıktıkları bu yolda, hiçbir tehditten, hiçbir baskıdan yılmadılar. İnandıkları dava uğruna darağacına dimdik yürüyerek, bu milletin hafızasına cesaretin, inancın ve ideallerin nasıl savunulması gerektiğini kazıdılar."dedi.

chp-2-aciklama.jpeg

CHP Kartal İlçe Başkanı Mert Polat açıklamasında şu sözlere yer verdi;''Bugün burada yalnızca üç gencin idamını anmak için değil; aynı zamanda bu ülkenin halkı için, gençliği için, bağımsızlığı için mücadele edenlerin açtığı yolda bir kez daha söz vermek için toplandık. 6 Mayıs 1972, Türkiye’nin tarihine kara bir gün olarak kazınmıştır. Ancak o gün, aynı zamanda onurun, direnişin ve idealler uğruna göze alınan büyük fedakarlığın da günüdür.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan... Onlar yalnızca birer isim değil, bu toprakların vicdanıdır. Onlar, genç yaşlarına rağmen adalet, özgürlük ve eşitlik mücadelesinin öncüleri olmuş; halkın sesi, umudun simgesi haline gelmişlerdir. “Tam Bağımsız Türkiye” diyerek çıktıkları bu yolda, hiçbir tehditten, hiçbir baskıdan yılmadılar. İnandıkları dava uğruna darağacına dimdik yürüyerek, bu milletin hafızasına cesaretin, inancın ve ideallerin nasıl savunulması gerektiğini kazıdılar.

Onların hayatına son verenler, yalnızca bir yargı kararı değil, siyasi bir kıyım gerçekleştirmişlerdir! 12 Mart darbesinin ardından yaratılan baskı ortamında, hukukun üstünlüğü yerine siyasi iradenin hüküm sürdüğü bir düzende, bu üç genç devrimci halk düşmanı ilan edilerek susturulmak istendi. Fakat ne onları susturabildiler, ne de uğruna can verdikleri idealleri yok edebildiler.

chp-3-aciklama.jpeg

Bugün aradan 53 yıl geçmiş olsa da, Denizlerin bıraktığı miras hâlâ canlı, hâlâ diridir. Çünkü onların savunduğu değerler, bugün de geçerliliğini koruyor. Çünkü bu ülke hâlâ emperyalizmin ekonomik kıskacında, gençliği hâlâ işsizlikle, geleceksizlikle, eğitimsizlikle kuşatılmış durumda. Çünkü hâlâ halktan yana, emekten yana bir düzen kurulmuş değil. Ve işte tam da bu yüzden, bizlere düşen sorumluluk daha büyüktür. Onların bıraktığı mücadeleyi büyütmek, yaşatmak ve zafere ulaştırmak boynumuzun borcudur.

chp-5-aciklama.jpeg

Denizler birer hayalperest değil, halkın içinden doğmuş gerçekçi devrimcilerdir. Onlar, yalnızca ideallerle değil; halkın acılarını, yoksulluğunu, sömürüsünü birebir yaşayarak mücadele etmişlerdir. Gençlik örgütlerinde, meydanlarda, üniversitelerde halk için mücadele eden Deniz ve arkadaşları, bu ülkenin gerçek vatanseverleridir. Onlar, bağımsızlığı yalnızca bir bayrak ya da marş olarak değil; halkın özgürce yaşadığı, sömürülmediği, eşit ve adil bir düzende yaşam hakkı olarak görenlerdir.

Bugün, emperyalizme karşı sesini yükselten, halktan yana siyaset yapan herkesin Denizlerin yolundan gitmesi gerekir. Çünkü o yol, sadece bir devrim yolu değil; insanlığın onurlu geleceğine uzanan bir mücadele hattıdır.

Halkı her gün baskıyla, uyuşturucu ile, yoz kültürle ve umutsuzlukla kuşatmaya çalışan bu düzenin karşısında Denizlerin özgürlük sevdasını savunmak, onları anlamanın ve sahiplenmenin en gerçek yoludur.

Deniz Gezmiş’in idam sehpasında söyledikleri hâlâ kulaklarımızda yankılanıyor: “Yaşasın tam bağımsız Türkiye!”
Bu çığlık, bir haykırış olmanın ötesinde bir vasiyettir bizlere.
Yusuf Aslan’ın “Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkım için savaştım” sözü, devrimci ahlakın özüdür.
Hüseyin İnan’ın, “Bu düzen böyle gitmez, değişecek” inancı ise hâlâ içimizdedir.

Onlar, darağacına başı dik çıktı. Onlar öldü sananlar büyük bir yanılgı içindeydi. Çünkü onlar, halkın yüreğine yerleşti; her mücadelede, her yürüyüşte, her adalet arayışında birer meşale olarak yeniden doğdular.

Bugün 3 Fidan’ı anmak, Denizlerin mücadelesi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bağımsızlık benim karakterimdir” sözüyle başladığı yolda filizlenmiştir. Onlar, Atatürk'ün anti-emperyalist mirasını devralarak, tam bağımsızlık idealini halkçı bir çizgide büyütmüşlerdir. Bugün bizler de aynı ilkeyle, Atatürk’ün izinde, halktan yana, bağımsızlıktan ve laiklikten ödün vermeyen bir Türkiye için mücadelemizi sürdürüyoruz.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun karşı karşıya kaldığı baskıcı siyaseti de bu bağlamda değerlendiriyoruz. Demokratik yollarla halkın iradesiyle seçilmiş bir yerel yöneticinin sürekli yargı kıskacında tutulması, halkın sesini kısmaya çalışan anlayışın bir devamıdır. Biz bu baskılara boyun eğmiyoruz, eğmeyeceğiz! Nasıl ki Denizler baskıya karşı eğilmediyse, bizler de halkın iradesini savunmaktan bir adım geri atmayacağız.Ve buradan bir kez daha yüksek sesle ifade ediyoruz:Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e yapılan alçakça saldırı, yalnızca bir kişiye değil, Türkiye’de demokrasiyi, halk iradesini ve muhalefet hakkını savunan herkese yönelmiş bir saldırıdır. Bu çirkin yumruk, aslında halkın seçme hakkına, çok sesliliğe ve özgür siyasete atılmıştır. Sessiz kalmayacağız!

chp-7-aciklama.jpeg

Bu zorbalık düzenine, şiddetle beslenen siyasete karşı dimdik durmaya devam edeceğiz. Biz, korkunun değil umudun tarafındayız!

Bu vesileyle bir kez daha haykırıyoruz:
Onlar birer devrimciydi, halkı için yaşadılar, halkı için öldüler!
Ne onları unuturuz, ne de bıraktıkları mücadeleyi yere düşürürüz!
Onların yolunda yürümek, bu ülkeye ve geleceğimize borcumuzdur.

Başta Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan olmak üzere, tüm devrim şehitlerini saygı, özlem ve minnetle anıyoruz.''dedi.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA