FUAR VE YAZAR

YUNUS EMRE YÜCEBAŞ
21 Ağustos 2025 Perşembe 12:37
Son zamanlarda sık olarak iştirak ettiğim satranç turnuvalarına yoğunlaşmıştım. Ancak, bu yoğun tempoya rağmen edebiyat dünyasındaki gelişmeleri de daimi olarak takip etmekten geri durmamam gerektiğinin farkındaydım. Elimden geldikçe gelişmeleri, edebiyat gündemini takip etmeye devam ediyorum.
Edebiyat dünyasında, yaz aylarında pek kitap fuarı düzenlenmediğine dair yaygın bir algı mevzubahistir. Bu durum, fuarların en önemli hitap kitlesinin öğrenciler olması ve yazın okulların kapalı olması ile de açıklanır kimi yayıncılar tarafından. Ancak, özellikle son dönemde beliren birçok yaz fuarını da görmezden gelmek doğru olmaz. Aydın’ın Kuşadası İlçesi’nde 1-15 Ağustos tarihlerinde düzenlenen fuar yakın zamanda sonlandı. Bunu takiben Balıkesir Edremit’te her sene düzenlenen Edremit Kitap Fuarı ise bu hafta başında başladı. (Bu fuardan maalesef geç haberim olduğu için yer ayırtmak konusunda epey gecikmiştim. Belediyenin kültür işlerine telefon ettiğimde kayıtların geçen aydan yapılması gerektiği bilgisi tarafıma iletilmişti.) Nihayet Muğla’nın Dalaman bölgesinde düzenlenen bir kitap fuarı daha mevcut. Uzun sözün kısası, yazın fuar olmaz algısı, bir bakıma bu örneklerle çürütülmüş bir sav haline dönüşüyor.
Hazır fuarlar ve yayınevlerinden söz açılmışken, fuarlara iştirak eden yayınevi bulmanın meşakkatine de biraz değinmek istiyorum. Bu konuda, anonim şirketi statüsünde olan makro sermayeye sahip, ülkenin en köklü yayınevleri dahi zaman zaman fuarlara fazla iştirak etmeyebiliyorlar. Fuarlara fazla katılan yayınevi bulmak zor. Ancak, yazarın (yazar fuara doğrudan katılıp imza günü düzenlemese bile) kitaplarının, stant üstünde kitapseverlere sunulması açısından yayınevlerinin düzenli olarak fuarlara katılmaları elzem bir kitap parametresi gibi görünüyor. Ancak, bir fuar organizasyonun ticari ayağındaki ilişkiler epey girift olduğundan başka engelleyici faktörler de devreye giriyor. Burada, firmaların rekabete dayalı doğalarından hareketle birbirlerini fuar dışına itmeye çalışmaları gibi durumlar dahi söz konusu olabiliyor.
Bu bağlamda, fuarlara çok fazla iştirak etmeyen bir yayınevine, ‘’Siz niçin fuara katılmıyorsunuz?’’ diye sormanız herhangi bir sonuç vermeyeceği gibi, istikbalde yayınevinin vizyonlarına dair de bir değişim meydana getirmeyecektir. Nitekim işin ucunda alan maliyeti, lojistik, stant görevlisi maliyeti, gıda maliyeti gibi şeyler olacağı için yayıncı kafasında oluşturduğu vizyonu değiştirmeye kolay kolay yanaşmayacaktır. Ortada bir ticaret olduğunu inkar edemeyiz. Zaten fuar kavramı da ticari bir kavram olup salt kitaplara özgü homojen bir nosyon değildir. Hal böyle olunca kitap sanatın bir dalı olan edebiyatın bir mahsulü olsa da ticari kaygılarla yayınevleri fuarlara iştirak etmekte tereddüt edebilirler. Bu tereddütlerde de haksız sayılmazlar. Nitekim, bir müddet evvel telefonda görüştüğüm bir yayıncı, yıl içinde 20 kadar fuara katıldıklarını söylüyor, ancak bunlardan astronomik oranda zararlı çıktıklarını dile getiriyordu. Bir bakıma ticarette ne olacağı belirsiz. Bu durum yayıncının fuarına da yansıyor. Fuar sistemlerinde, yazardan katılım ücreti talep ederek yükünü hafifletmeye çalışan yayınevleri de yok değil. Velev ki, gelinen ekonomik konjonktürde ekseriyeti böyle bile olabilir. Ancak, bu ücretler de günlük peşinat, yarım günlük peşinat, saatlik tarife, satış payı gibi farklı türlere tabii olabiliyorlar. Her yayınevinin merkeziyetçilikten uzak, özerk mali politikaları vuku bulabiliyor.
Son kertede fuar ve yazar ilişkisine dair şunları söylemek gerekir. Fuar, yazar için önemli bir mesleki etkinliktir. Akademisyen için konferans, solist için konser ne ise yazar için de fuar odur. Bundan dolayı fuarlara katılmak önemlidir. Ancak, yayınevleri yukarı saydığım ticari gerekçelerden ötürü genellikle pek verimli bir portre sunamazlar. Buna ekstra olarak belediyelerin sunmuş olduğu bireysel iştirak imkanları alternatif bir model olabilir. Ancak, bunun da yan etkisi şudur ki, belediye ile fuara iştirak hallerinde birden fazla gün durmak genellikle kabil olmaz. Yayınevi bünyesinde olan katılımlarda ise bu durumun ucu daha açık olabilir. Nitekim protokole dayalı bir iletişimden ziyade yayıncı ve yazar arasında kurulan kişiden kişiye değişen bir sinerji mevzubahistir. Ümidimiz odur ki, fuarlara dair sorunlar çözülür, daha çok fuar düzenlenir, yaz aylarında da bu oran gittikçe artış gösterir…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2016 Özgür İstanbul
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.