30 Nisan 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara23°C

GERÇEKLER

Emin Varol

16 Temmuz 2021 Cuma 09:15

 

 

Birlikte yaşama iradesini gösteren kitlelere çağdaş ulus diyoruz. Etnik ve kültürel farklılıkları hoş görüyle karşılamak, birlikte yaşama iradesini besleyen en önemli kaynaktır. Demokrasi etnik ve kültürel ayrımcılığa kapalıdır fakat etnik ve kültürel farklılıkları hoş karşılar. Bundan dolayı, birlikte yaşama iradesinin dayandığı zemin demokrasidir. Demokrasi olmadan bir arada yaşama iradesinin oluşma şansı yok denecek kadar azdır. Kökenleri ve kültürleri farklı olanlar, bir arada yaşama iradesini göstererek, bugünkü Türkiye Cumhuriyetini oluşturmuştur. Üst kimlik olarak Türk kimliğini benimsemiştir. Buna itiraz eden, küçük bir azınlık olan, Kürtçülerdir. Onlar emperyalizmin Türkiye üzerinde tertip etmiş olduğu oyunların tezgahtarlığını yapmaktadır.

Ülkenin bütünlüğünü ve ulusun birliğini tehdide açık olan hiçbir eylem ve düşünce demokratik hak kapsamına girmez. Demokratik haktır diyerek, birlikte yaşama iradesini tehdit eden eylem ve düşüncelere yeşil ışık yakmak, demokrasinin ne olduğunu bilmemenin yanında, art niyetli bir davranıştır. Demokrasinin arkasına sığınarak ülkenin bütünlüğünü ve milletin birliğini tehlikeye düşürecek eylem ve söylemler üretmek kabul edilemez. Bunu siyasi arenada yerini almış bir siyasi partinin yapmış olması, demokrasinin ne kadar yozlaşmış olduğunun bir göstergesidir.

Başta ABD olmak üzere, emperyalistler Türkiye'nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşarak emperyalizmin pazarı konumundan kurtulmasını engellediler. Türkiye'nin birikimini ve enerjisini terörle mücadelede heba etmesini sağlamak için terör örgülerine alabildiğine destek verdiler. Vatan hainlerini özgürlük savaşçısı ilan ettiler. Kürtçülüğü yaratarak, ülkenin toprağı ve ulusu ile bölünmez bütünlüğünün üstünde Demokles'in kılıcı gibi sallandırdılar. Terörle mücadelede harcanan enerji ve para ülkenin kalkınması ve halkın refahı için harcanmış olsaydı, ülke bugün bulunduğu konumdan çok daha ileride olurdu. Emperyalistlerin derdi Kürtçülerin özgürlüğü falan değil, onların derdi Türkiye'nin emperyalistlerin bir pazarı olarak kalmasını sağlamak. Bunun içinde içerdeki işbirlikçileri ile birlikte daha verimli çalışma ortamını oluşturmak.

ABD'nin bu oyunun baş tezgahtarı olduğunu bilmeyen yok. Kısa bir süre önce, Halkların Demokrasi Partisinin bazı milletvekilleri ABD'ye giderek oradaki siyasetçilerle bir dizi toplantı yaptı. Bu toplantılarda nelerin konuşulduğu ve ne gibi kararlar alındığı kamuoyuna açıklanmadı. Her şey gizli kapaklı. HDP, ABD emperyalizminin Türkiye siyasi arenasındaki temsilcisi olduğunu, bu tutumuyla, bir daha kanıtlamış oldu. Bir siyasi partinin, emperyalistlerle işbirliği yaparak, ülkenin aleyhinde faaliyete bulunması ne demokratik nede başka bir haktır. Demokratik hak, ülkenin toprağı ve ulusu ile bölünmez bütünlüğünü tehdit etmek için kullanılamaz. Emperyalizmin uşaklığına soyunan HDP kapatılmalıdır.

 

                                                                                                                      15.Temmuz.2021         

                                                                                                                              Çınarlı

                                                                                                                         Emin Varol