10 Mayıs 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara14°C

MÜFTERİ

Emin Varol

12 Şubat 2024 Pazartesi 15:54

 

 

Çağlayan Adliyesi önünde bir terör eylemi gerçekleştirildi. Üç polis ve iki sivil vatandaşımız yaralanırken bir vatandaşımız hayatını kaybetti. AKP’li Cumhurbaşkanı “CHP’yi teröristlerin hamisi” ilan etti. Tek Adam rejiminde ülkenin yönetiminden birinci derecede sorumlu olan Cumhurbaşkanıdır. Bir siyasi parti teröristleri himaye ediyorsa, yönetimde aksaklık var demektir. Teröristleri himaye etmek suçtur. Bu suçu işleyenlerin yargı önüne çıkarılması ve gerekli cezaya çarptırılmaları gerekir. Bu yapılmıyorsa güvenlik ve yargı sistemi işlemiyor demektir. Güvenlik ve yargı sisteminin işlemediği bir yönetim, yönetim değildir. CHP’yi teröristlerin hamisi ilan etmek, Cumhurbaşkanının ülkeyi yönetemediğinin itirafıdır. Siyasi ahlak bu durumda Cumhurbaşkanın görevi bırakmasını gerektirir. Bu itham doğruysa; Cumhurbaşkanının milletin önüne çıkıp, “ülkeyi yönetemiyorum, görevden affımı istiyorum” demelidir. Yok, bu itham doğru değilse Cumhurbaşkanı, ülkenin ana muhalefet partisine iftira etmiştir, müfteri konumuna düşmüştür. İtham sahibi iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Yoksa bu itham iftira olur. İftira edene de müfteri denir. Bu hem suçtur ve hem de ahlaksızlıktır. AKP’li Cumhurbaşkanı bu ithamı yargıya taşıyıp CHP’nin kapatılmasına kapı açamıyor. Çünkü bunu kanıtlayamayacağını ve bunun bir iftira olduğunu herkesten fazla biliyor. Görevi bırakması gerekir.

Bu itham karşısında CHP’nin sessiz kalması başka bir garabettir. “Sukut ikrardan gelir”. Teröristleri himaye eden bir partinin siyasi hayatta yeri olamaz, olmamalıdır.

CHP, bu ithamı iftira olarak değerlendiriyorsa, netice alamayacağını bilse bile, yargıya başvurmalıdır. Bu iftirayı ülke gündeminden düşürmemelidir. Çünkü, AKP’li Cumhurbaşkanı bu tip iftiralarla siyasi prim sağlamayı çok sık tekrarlıyor. Bu iftira partinin saygınlığını zedelemeye ve böylece seçmen sayısını azaltmaya yönelik ahlak ve hukuk dışı bir davranıştır.  Bu durumda CHP yönetiminin sesiz kalmasının mantıklı bir izahı yoktur. Bu ancak parti yönetiminin acizliğiyle izah edilebilir.

Ülkede siyasetin kalitesi dip yaptı. İktidar partisi ismi var cismi yok. Tek adam ne derse o. Bu  adamın oturduğu koltuğu doldurmaktan çok uzak davranışlarına tanık oluyoruz. 14-28 Mayıs 2023 seçimlerinde de bu iftira uygulamasıyla oy devşirmişti. O zamanda CHP olanları yargıya taşımamış kaderine razı olmuştu. Şu düşünülebilir. Devlet hukuk devleti değil kanun devleti olmaktan bile çıktı. Bu durumda yargıdan bir şey beklemek beyhudedir. Bu doğruya rağmen konunun ülke gündeminde kalması açısından yargı yoluna başvurmanın yararı yadsınamaz. Millet, AKP’li Cumhurbaşkanının oy devşirmek için, siyasi ahlakın onaylamadığı, yollara nasıl başvurduğunu, görür ve anlar.