NÜKLEER

İnsanın, aklını kullanarak bulduğu, canlı yaşamı sona erdirecek olan güç nükleer güçtür. Dünyada olacak bir topyekun nükleer savaşın sonunda, dünya üzerinde canlı bulunmayan bir durumda Allah’a teslim edilir. Nükleer silahlar canlı hayatı yok etme tehlikesini içinde barındırır. Bu silahların varlığı, aklı başında, herkesi tedirgin etmektedir. İnsanlığın ve canlı hayatın devamlılığı için bu silahların ortadan kaldırılması gerekir. Dünyada hiçbir devletin bu silahlara sahip olma hakkı olmamalıdır.

Nükleer silah sahibi olan bir ülkenin, başka bir ülkenin nükleer silah sahibi olmasını engelleme hakkı yoktur. ABD ve bazı Avrupa ülkeleri nükleer silah sahibi iken, İran’ın nükleer silah sahibi olmasına engel olmaya çalışmaları, hakla bağdaşmaz. Hele, bu gerekçeyle İran’a askeri müdahalede bulunmanın izahı mümkün değildir. Ne İran ve nede dünyada herhangi bir ülke bu silahlara sahip olmamalıdır. İsrail-İran Savaşı dünyanın nükleer silahlardan arındırılması için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Bütün devletler bir araya gelerek, dünyada mevcut olan nükleer silahları imha etme kararını almalıdır.

İran, uranyum zenginleme çalışmalarının atom bombası yapımına değil, nükleer enerji elde etmeğe dönük olduğunu açıklamasına rağmen, ABD destekli İsrail’in bombalamasından kurtulamamıştır. İran’ın atom bombası yapıp bunu İsrail’e karşı kullanması tam bir akıl dışılıktır. Çünkü bu silahın kullanılması sadece İsrail’i değil bütün Ortadoğu ülkelerini etkileyecektir. Türkiye’de bundan nasibini alacaktır. Çernobil faciası bunun bir örneğidir. İran’ın atom bombası yapıp bunu kullanması tam bir deliliktir.

İsrail’in İran’a saldırmasının nedeni, İran’ın atom bombası yapmasını engellemek olamaz. Bu dünya kamuoyuna dönük bir aldatmacadır. Saddam Hüseyin’in kitle imha silahlarına sahip olduğunu ve Beşir Esad’ın kimyasal silah kullandığını söyleyerek dünya kamuoyu yine aldatılmıştı. Asıl neden, Büyük Ortadoğu Projesidir (BOP). BOP bir CIA ürünüdür. CIA Siyonistlerin güdümündedir. Siyonistlerin amacı dünya egemenliğini sağlamaktır. Bu amaca ulaşmanın yolu önce İsrail’in güvenliğini sağlamaktan geçer. Sonra vaat edilmiş topraklara sahip olmaya sıra gelir. Halkı Müslüman ülkelerin siyasi İslam’la yönetilmesini sağlayarak, İslam ülkelerinin kalkınmasını engellemek ve bu ülkeleri Pazar halinde tutmakta dünya egemenliğine giden yolun bir aşamasıdır. BOP önce İsrail’in güvenliğini sağlayan bir projedir. Projenin birinci amacı İsrail için tehdit oluşturan ne varsa etkisiz hale getirmektir. Kaddafi, Saddam Hüseyin, Beşir Esat bunun için gitti. Özellikle Beşir Esad’ın gidişinde Türkiye’nin oynadığı rol asla küçümsenemez. 1 Mart Tezkeresini ve BOP’un Eş Başkanı olduğumuzu dikkate alırsak, MOSAD’ın Türkiye’de oldukça etkili olduğu şüphesi uyanır. Libya, Irak ve Suriye İsrail için bir tehdit olmaktan çıkarıldı. Şimdi sıra İran’a geldi. İran’dan sonra sıranın Türkiye’ye gelme olasılığını göz ardı etmemek gerekir. Gerçi, Türkiye İsrail için bir tehdit unsuru değil ama, Siyonistlerin güdümünde olan emperyalistlerin ne yapacağı belli olmaz.

Gelecek tehlikeye karşı iç cepheyi güçlendirmemiz, birbirine kenetlenmemiz gerekiyor. Bunun olabilmesi için hukuk devleti olmayı sağlamız ve Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmamız olmazsa olmazdır. Siyasi çekişmeleri bir yana bırakıp olaylara Türkiye penceresinden bakmalıyız.

                                                                                                                                                             18.Haziran.2025  

                                                                                                                                                                     Pendik

                                                                                                                                                                 Emin Varol