08 Kasım 2025
  • İstanbul16°C
  • Ankara10°C

PESKDER BAŞKANI ELMAS BAYRAKTAR;''SOKAK HAYVANLARI SORUNU BİREYSEL DEĞİL TOPLUMSAL BİR SORUNDUR''

Yaklaşık beş yıldır tek başına verdiği zorlu mücadeleyi resmi bir çatıya taşıyan Pendik Sokak Hayvanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği (PESKDER) Başkanı Elmas Bayraktar, gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

PESKDER BAŞKANI ELMAS BAYRAKTAR;''SOKAK HAYVANLARI  SORUNU BİREYSEL DEĞİL TOPLUMSAL BİR SORUNDUR''

08 Kasım 2025 Cumartesi 18:54

Sokak hayvanlarının beslenmesi ve tedavisi için gösterdiği büyük özveriyle tanınan Bayraktar, artık dernek olarak daha güçlü adımlar atacaklarını ve toplumsal desteğin önemini vurguladı.

2-259.JPG
Sokak hayvanlarının yaşam şartlarını iyileştirmek için yaklaşık beş yıldır bireysel olarak çalışan, cebindeki son kuruşu dahi onların ihtiyaçları için harcayan Elmas Bayraktar, bu fedakârlığını Pendik Sokak Hayvanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği'ni (PESKDER) kurarak kurumsal bir zemine taşıdı.
Gazetemize konuşan Dernek Başkanı Elmas Bayraktar, PESKDER'in kuruluş amacını ve gelecek hedeflerini anlattı. Bireysel çabaların sınırlı kaldığı noktada, daha geniş kitlelere ulaşmak ve kalıcı çözümler üretmek için dernekleşmenin kaçınılmaz olduğuna vurgu yaparak,tüm kurumlarla işbirliği içerisinde kollektif bilinçle çözüleceğini belirtti.

kedi.jpg

Özgür İstanbul Gazetesi; Peskder (Pendik Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği) hangi amaçlarla kurulmuştur? Sizi böyle bir dernek kurmaya iten temel motivasyonlar nelerdir?
Elmas Bayraktar: Öncelikle temel motivasyonlarla başlayayım. Beş yıldan bu yana sokağımız başta olmak üzere, tehlikeli olarak gördüğümüz arka sokaklardaki kedilerle ilgileniyoruz. Bu yola, özellikle kısırlaştırma ve tedavi amaçlı, bebekleri koruma altına alarak girdik. Çünkü maalesef bu bir hayvan sorunu değil, iyi insan ve kötü insan sorunudur. Bahçelerden yeni doğmuş bebeklerin sürekli alınıp farklı alanlara atıldığını gördüğümüz zaman arkanızı dönemiyorsunuz; biz de dönemeyenlerdendik.
Buradan başlayan süreç, ilerleyen dönemlerde kedi çoğunluğuna erişince ne yapalım dedik? "Bu böyle olmayacak, çok fazla kedi var ve alan bulamıyoruz," diye düşündük. İş insanı Mehmet Salih Usta, konuyla ilgili bireysel hareketimizin kurumlar karşısında yetersiz kalacağını belirterek, kurumsallaşmaya dönmemiz gerektiğini ifade etti ve bu konuda da çok ciddi destekler verdi.

Biz de dernekleştik. Fakat ne yazık ki daha sonraki süreçte alan kurma konusunda bazı adımlarımızı atamadık. Çünkü devletin Tarım ve Orman Bakanlığı’nın haklı olarak almış olduğu kararlar engel olarak karşımıza çıktı.
Onun haricinde, özellikle vurgulamak istiyorum: Bireysel vatandaşlarımızın, dar imkanlı, vicdan ve merhamet sahibi insanlarımızın zor şartlarla hayvan beslediklerini, tedavi ettirdiklerini ve kısırlaştırdıklarını bildiğimiz için, bu sorunun böyle çözülemeyeceğini düşündük. Bu bir toplum sorunudur. Bu toplumun sorunu vatandaşlarımızın kucağında patlamıştır.Elbette devletimiz ve belediyelerimiz elinden geleni yapmakla birlikte, bu koordineli olmadığı sürece çözüm odaklı da olamayacağı için, arzu ettik ki sivil toplum kuruluşları (ister yöre derneği ister mesleki dernekler olsun) eğer bu sokaktaki hayvanlar toplumun sorunu ise, kitle önderlerinin de kapısının önündeki bir sorun olduğundan, onların halka inen damarlar olduğu için işbirliği içerisinde ne yapabilirizi arzu ettik.
Kısaca, vatandaşlarımızı toplumun üst katmanındaki kanaat önderleriyle kesinlikle buluşturmak gerektiği konusunda bir fikir sahibi olduk ve bu konuda da çok haklı olduğumuza inanıyoruz. Sebep ise finansal sebeplerin çok yetersiz olması yanı sıra lojistik desteğin zayıf olmasıdır. Kimin nerede, hangi sokakta kediyi kontrol altına aldığı ve bunların denetlenmesi güç olduğundan, toplu bir şekilde hareket edersek, hangi bölgede hangi sokakta neler yapılıyor, birbirimizle nasıl daha iyi istişare ederiz düşüncesiyle bu derneği kurduk. Bu sadece kedisever platformlarına bırakılmamalıdır.
Özgür İstanbul Gazetesi; Sokak hayvanlarının korunması ve refahı adına Peskder olarak yürüttüğünüz genel çalışmalar ve projeler nelerdir?
Elmas Bayraktar: Alan tahsis projesinin yürürlüğe geçmesini ne yazık ki sağlayamadık. Ancak bugüne kadar 85 kedinin ciddi tedavilerini yaptık.Dernek kurulmadan önce de 200’e yakın kedinin kısırlaştırılmasını gerçekleştirdik.Bu konuda hakkını teslim ettiğim bir dernek var: Yaşam Ol Derneği. Kendilerini çok fazla tanımamama rağmen, özellikle kısırlaştırma çalışmalarında sahada oldukça başarılı çalışmalar yapan, çok aktif bir dernek olduğunu gördüm. Bu dernekle birebir çalışmalarımız olmasa da birkaç kediyi bu derneğe gönderdim. Normalde ben belediyeye kısırlaştırma yapılmasını tercih ediyorum, çünkü hemen kedileri alıp anında kısırlaştırma taraftarıyım. Orada bir yük var, bir de benim için zaman çok kıymetli. Şimdilik çalışmalarımız bu şekilde devam ediyor.

3-roportaj.JPG
Özgür İstanbul Gazetesi; Özellikle Pendik bölgesinde sokak hayvanlarına yönelik somut olarak gerçekleştirdiğiniz girişimler veya çalışmalar oldu mu?

Bu çalışmalar kapsamında Pendik Belediyesi veya ilgili kurumlardan hangi bir girişiminiz oldu mu?
Elmas Bayraktar: Hiçbir destek alamadık. Kendimizi ifade edemedik ama projelerimiz var. Eğer biz bu soruna köklü bir çözüm getirmek istiyorsak, bir kedi kısırlaştırdığımızda akabinde üç dört tane kedi dünyaya geliyor ve o kediler altı ay içerisinde üretici konumuna geliyor.
Yakın bir zamanda Pendik Belediyesi’nin Veteriner Müdürü ile bir görüşme yaptım. Kendisine, bebeklerin kontrol altına alınarak takip edilmelerini ve günü geldiğinde kısırlaştırmanın daha kolay olacağını beyan ettim. Bu konuyla ilgili de hiçbir destek almamamıza rağmen, bundan sonraki çalışmalarımız yavru bebekleri takip, kontrol ve altı ayında da kısırlaştırma üzerine devam edecek.

logo-roporatj.jpg
Özgür İstanbul Gazetesi; Kamuoyunda "mama lobisi" olarak adlandırılan, hayvanlar üzerinden ticaret yaptığı iddia edilen kişi/kuruluşlar hakkında Peskder'in bakış açısı ve bu konudaki düşünceleri nelerdir?
Elmas Bayraktar: Kuvvetli mama lobisi konusunda kesinlikle devletime katılıyorum. Çünkü bize bağış adı altında bir çuval mama geldi. Onu da kediler yemedi. Maalesef içi saman dolu. Şu bir gerçek ki, bu sektörde fahiş fiyatlarla, en kaliteli ürünler vicdan ve merhamet sahibi kediseverlere ulaşıyor. Bu bence çok tehlikeli; içerisinde ne olduğu da bilinmiyor. Onun ötesinde, sokakta aç kalmış bir kedi bile tüketmiyor.
Şu anda bize gönderilen bu mamayı ibretiâlem olsun diye saklıyorum. Zamansızlıktan dolayı ben markayı şikâyet edemedim. Ancak bu konuda bir şeyler yapmak istiyorum. Bunun gibi başka lobiler de var. Hayvanseverler kendi platformlarında hasta hayvan göstererek sponsor buluyorlar ve ne yazık ki kötü amaçla kullanılıyor.Biz dernek olarak asla elden bir ödeme almıyoruz. Direk IBAN hesabı üzerinden bağışları kabul ediyoruz, bu konuda çok hassasız. Hayvanların mama ve tedavi masrafları (ilaç vb.) ise cebimizden çıkıyor. Derneğin zaten çok fazla geliri yok, zaten tedaviye yetişemiyoruz.
Özgür İstanbul Gazetesi; Bir hayvansever derneği olarak, çalışmalarınız sırasında karşılaştığınız en büyük zorluklar (bürokratik, finansal, toplumsal vb.) nelerdir?
Elmas Bayraktar: Finansal zorluklarımız çok fazla, bu bir gerçek. Çünkü belediye tedavi konusunda yetersiz. Biz tedavileri özelde yapmak zorunda kalıyoruz.Buna şöyle bir örnekle cevap vereyim: Sokakta görmüş olduğumuz gözü boşalmış, enfeksiyona açık bir kediyi tedavi masrafımız çok fazla olduğu için belediyeye gönderelim dedik. Kediyi belediyeye gönderdik; "kedide bir şey yok" diye geri gönderdi. Hâlbuki kedi enfeksiyona açıktı, göz boşluğu vardı ve oradan enfeksiyon kapar, vücuda yayılacaktı, yani gözünün alınması gerekiyordu. Tekrar bir borcumuza rağmen veterinere rica ettik ve gözünü aldırdık. Şu anda gayet sağlıklı. Bu sadece bir örnek.
Bürokrasiye gelince, birkaç kez ilgili kişilere ulaşmaya çalıştık. Kendimizi anlatıp, "Sizler de bu işe dahil olun," dediğimiz noktada tamamen menfaat hesabı gördük. Biz bu konunun ciddi olduğuna dair samimiyet arıyoruz. Ancak gittiğimiz yerlerde bu içselleştirmeyi göremedik.

sokak-kedileri.jpg
Toplumda görev almış eğitim kurumları, toplum kuruluşu önderleri, siyasi partiler ve özellikle iş insanlarının bu konuda kesinlikle duyarlı olması gerekiyor. Dernek olarak bu konuda gereken mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu konu hepimizin sorunudur. Bizler dünyaya gelen hiçbir canlıya zarar vermemeliyiz. Popülasyon artışı varsa da hep birlikte müdahale etmeliyiz.
Pendik Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Cin, Valilikten gelen kararlar doğrultusunda hareket etmiş olsa bile, en azından insiyatif alarak Pendik Millet Bahçesi’nde gerçekleşen Memleket Günleri’nde bir günün hayvanlar günü olarak yapılmasını talep ediyoruz. Hayvanseverler bu olayı siyasi bir alana çekerek belediyeye saldırma pozisyonu olarak kullanmadan, mevcut sorunu nasıl çözeriz diye düşünerek hareket etmelidir. Çünkü bu bahsettiğim mevzu hayvanseverlerle kamunun/belediyenin arasını açıyor ve ne yazık ki hayvanseverler, bilerek olmasa bile, hayvanlara zarar veriyor.
Özgür İstanbul Gazetesi; Sokak hayvanlarının kısırlaştırılmasına yönelik Pendik'te genel durum hakkında bilgi verebilir misiniz?
Elmas Bayraktar: Evet, birkaç kez İBB ve Pendik Belediyesi’nin Veteriner Müdürlüğünden arandım. Bize, "10-15 tane kedi bulun, biz alalım ve kısırlaştıralım," diyorlar. Ancak kimse demiyor ki, "10-15 kediyi buldun, bunu nerede tutacaksın?" Ben de şunu yapamıyorum ki, "Kediler, gelin bu gün kısırlaşma gününüz, haydi toplanın, biri sizi gelip alacak," diyemiyorsunuz. Neden bizim alana ihtiyacımız var? Kediyi aldım, nereye koyacağım?
Yaşam Ol Derneği ise şöyle yapıyor: "Şu bölgede, şu saatte geleceğim, kısırlaştırılacak kediler varsa oraya getirin," diyor. Yani pilot bölge seçerek kedileri oradan alıyor. Biz de birkaç kez kedileri bu derneğe gönderdik. Yaşam Ol Derneği bu konuda oldukça ilerlemiş durumda. Biz de bu derneği örnek alıp buna benzer çalışmalar yapacağız. Ancak biz genelde kısırlaştırma değil, daha çok tedavi tarafındayız.Bireysel tüm mücadelemize rağmen kısırlaştırmalar yetersiz. Özellikle belediye muhtarlıkları bu konuya dahil ederek ciddi bir çalışma içerisine girmelidir. Bu sadece dernekler ve belediyelerin gücü yetmez; bizim toplumsal bir koordineye ihtiyacımız var.
Özgür İstanbul Gazetesi;Son Olarak Eklemek İstediğiniz bir şey var mı?
Elmas Bayraktar: Toplumun tüm kanaat önderlerinin duyarlılık göstermelerini talep ediyoruz. PESKDER sadece bir köprü. Bizim mottomuz, "Hep beraber bir araya gelelim, çözüm odaklı olalım."

Özgür İstanbul Gazetesi;PESKDER Derneği kurarak sokak hayvanlarına yönelik başlatmış olduğunuz mücadelenizi kutlar başarılar temenni ederiz.

Ropörtaj / Hatice ODABAŞ

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA