02 Mayıs 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara15°C

ULUSSALCILIK  

Emin Varol

27 Mart 2021 Cumartesi 17:33

 

 

Birlikte yaşamak iradesini gösteren insan topluluklarına ulus denir. Ulusun adı, birlikte yaşama iradesini gösteren bireylerin üst kimliğidir. Birlikte yaşamak; geleceği birlikte inşa etmek, tasayı ve kıvancı paylaşmak, sorunların çözümüne katkıda bulunmak, ülkenin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasına katkı sağlamak, yazgıyı paylaşmaktır. Türkiye coğrafyasında yaşayanlarda, Kurtuluş Savaşında, birlikte yaşama iradesini göstererek Türkiye Cumhuriyetini kurmuşlardır. Ulusun adı Türk Ulusudur. Bunu, devletin kurucusu Atatürk" Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir" şeklinde açıklamıştır. Bu ulustaki insanlarla birlikte yaşamak iradesini gösterenlerde Türk'tür. Kurtuluş Savaşı etnik bir gurubun eseri, bu devlette etnik bir gurubun kuruluşu değildir. Kurtuluş Savaşı ve sonuçları Türkiye coğrafyasında yaşayanların ortak eseridir. Bu ulus devletin felsefesi bu gerçeklere dayanır. Bu ülke, bu topraklarda yaşayanların ortak malıdır. Hakkari'de yaşayan birinin Edirne toprakları üzerinde ne kadar hakkı varsa, Edirne'de yaşayan birinin de Hakkari toprakları üzerinde o kadar hakkı vardır. Bunun için hiç kimsenin bu toprakları bölmeye, ne hukuksal açıdan, nede tarihsel açıdan, hakkı yoktur. Dış güçlerin oldum olası uşaklığını yapan bir ihanet şebekesi, Türk kelimesinin ırkçılığın bir ifadesi olduğu iddiasıyla kendilerine haklılık payı çıkarmağa çalışmaktadır. Türk, bu topraklarda yaşayanlarla beraber yaşama iradesini gösterenin üst kimliğidir. Irk ve inanç alt kimliklerdir. Kültürel farklılıklar ulusun ortak kültürünün zenginliğidir. Bu farklılıkların olumsuz sonuçları aynı ulustan olma bilinci içinde etkisizleştirilmiştir. Türk'üm demekle Türk ırkından olduğunu savlamak tamamen boştur. Türkiye coğrafyasında, Türk ırkından gelmiş başka ırklarla karışmamış, ırkının yapısını ve kültürünü korumuş bir kişi bile bulmak olasılığı yoktur. Türk'üm demekle Türk ırkından olduğunu savlamak bilimle de, tarihle de, hayatın gerçekleriyle bağdaşmaz.

"Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" tanımlaması Türklük için yeterli bir tanımlama değildir. Bu tanımlama mekanik, bir ülkü içemeyen bir tanımlamadır. Türk'ün dayandığı temel birlikte yaşama iradesidir. Ulus olma bilinci de bu gerçeğe dayanmaktadır. Ulus devletin yaşam kaynağı ulus olma bilincidir. Bu bilinci yaygınlaştırmak, güçlendirmek ve etkili hale getirmek ulus devlet için yaşamsal öneme sahiptir. Ne yazık ki; dinci iktidar döneminde ulusal bilinci besleyen kaynaklar kurutulmaya ve bu bilinç etkisizleştirilmeye çalışılmaktadır. Çünkü dinciler ümmetçidir. Ümmetçilikte ulusalcılıkla bağdaşmaz. Okullardan Andımızın kaldırılmış olması, ulusal bayramların kutlanmasına getirilen kısıtlamalar, devrim düşmanlıkları, ulusal bilinci besleyen kaynakları kurutma çabasıdır. Ümmetçiliğin çıkmaz bir yol olduğunu tarihin defalarca kanıtlamış olmasına karşın hala bu yolda ısrarcı olmanın bedelini, ağır bir biçimde ödüyoruz. 

 

                                                                                                                      27.Mart.2021     

                                                                                                                            Pendik

                                                                                                                         Emin Varol