Aldatmaca

Emin Varol

 

 

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu; kamu çalışanları ile kamu işvereni arasındaki toplu sözleşmelerde anlaşmazlık çıkması halinde, son kararı verir. Bu karara itiraz hakkı yoktur. Yani hak arama yolları kapanmıştır. Bu kurulun 11 üyesinden 7 si Cumhurbaşkanı tarafından atanmıştır. Bu atamalarda, bilindiği gibi, liyakat kriterine göre değil sadakat kriterine göre yapıldığı için, bu kurulun alacağı kararın Cumhurbaşkanının istediğine aykırı olması beklenemez. Bu uygulama Cumhurbaşkanının hakkı çiğnemesine yasal bir kılıf geçirme aldatmacasından başka bir şey değildir.

Kamu çalışanları ile kamu işvereni arasında yapılan toplu sözleşmelerin anlaşmamızla sonuçlanması Kamu Görevlileri Hakem Kurulunu devreye soktu. Kurul her iki tarafı dinledikten sonra kamu işvereninin teklifini aynen kabul etti. Kurulun taraflarla görüşmesi sadece gösterişten başka bir şey değildi. Karar daha evvelden belirlenmişti. Çünkü Cumhurbaşkanı tarafından atanan üyelerden Cumhurbaşkanının onaylamayacağı bir kararı beklemek nafile idi. Enflasyonun % 100 olduğu bir ortamda memur ve memur emeklilerinin maaşlarına %15 zam yapmak, bu kesimi yoksulluğa ve sefalete mahkum etmektir. Geçim sıkıntısının dayanılmaz boyutlara ulaşması bu insanların suç işlemesine neden olacaktır. Memur geçinebilmek için, yasal olmayan yollardan, bir geçim kaynağı bulmak zorunda kalacaktır. Rüşvet meşrulaşacaktır. Bunun sonucu toplumda kaos oluşacaktır. Bunun bedelini de bu millet çok ağır ödeyecektir.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun almış olduğu kararlara ihtiraz hakkının olmayışı anayasaya aykırıdır. Anayasaya göre, hiç kimse, hiçbir kurum ve kuruluş kaynağının anayasadan almayan gücü kullanamaz. Hiçbir anayasada insanları yoksulluğa ve sefalete mahkum etmeye onay vermez. Bu uygulama bile anayasal bir devlet değil, anayasası olan bir devlet olduğumuzun kanıtıdır. Anayasanın işlevsizliği hukuk sisteminin çökmesi demektir. Hukuk sistemi çökmüş bir devletin ekonomisinin düzgün işlemesi olası değildir. Bu yolda devam ettiğimiz sürece yaşadığımız ekonomik sıkıntıları kolay ve kısa zamanda aşma şansımız yoktur. Bu ekonomik çöküşü önlemenin yolu üretimi artırmaktan geçer. Bunu içinde yatırım yapılması kaçınılmazdır. Yatırım yapılması içinde sermayedarın önünü görebilmesi ve düzene güven duyması gerekir. Buda ancak hukuk devletinin işlerlik kazanması ve devletin şeffaflaşması ile olur. Devleti yönetenler halkı kandırmak için yalan üretmekle meşguldürler. Cumhurbaşkanı ve Çalışma Bakanı, bütün bu olanlara rağmen, “Çalışanları enflasyona ezdirmeyeceğiz” palavrasını atabilmektedirler.

Kurtuluşun yolu Tek Adam rejiminden kurtulmaktan geçer.