Bir Satırın İçindeki İnsan

Hasan Ali Çölük

 

 

Bazen yazı, kelimelerden çok daha fazlasıdır. Sessiz bir çığlık, farkında olmadan yazılan bir nottur. Kalem elimde, gözlerim boşlukta dolaşırken bir yandan anlatmaya, bir yandan anlamaya çalışırım. Yazarken düşündüğüm tek şey, okurun kendi iç dünyasında bir yankı bulmasıdır. Belki satırlarda kendi kırgınlığını, kendi suskunluğunu görecek; belki de hiç bilmediği bir duyguyla karşılaşacaktır.

Modern sanat, tıpkı hayat gibi bir haberdir: Ne kadar objektif görünürse görünsün, içinde her zaman bir hikâye gizlidir. O hikâyeyi yakalayabilmek, anlatabilmek ve okura ulaştırabilmek için bazen kendi iç sesimizi susturmak gerekir. Çünkü yazının, tıpkı sanatın, amacı sadece anlatmak değil; hissettirmektir.

 

Bazen anlamaya çalışmaktan vazgeçiyorum. Çünkü bazı şeyler sadece hissedilir. Sanat da öyle bir şeydir. Bir anda karşına çıkar; bir renkte, bir yüz ifadesinde, bir sessizlikte. Ne anlatmak ister, bilmem ama içimde bir kıpırtı başlatır. O kıpırtının peşine düşerim — işte orada doğar yazı.

Kalemi elime aldığımda cümleler sanki benden değil, içimdeki bir sezgiden akar. Modern sanat gibi… biçimsiz, bazen anlaşılmaz ama bir şekilde gerçek. Herkesin göremediği o duyguyu ararım satır aralarında. Çünkü sanatın özü, açıklamak değil; hissettirmektir.

Biliyorum, bazı okuyucular bu satırlarda duraksayacak, “Bu da ne şimdi?” diyecekler. Ama önemli olan o değil. Önemli olan, yazarken bir şey hissetmiş olmamdır. Her kelime, her cümle, kendi içimde bir yankı bırakmıştır ve işte o yankı, yazının gerçek gücüdür.

Ve belki de en önemlisi şudur: Yazı bittiğinde, okurla yazar arasındaki o sessiz köprü kalır. Kelimeler geride kalır, ama duygular yaşar. Her yazı, bir anlığına da olsa hem yazanın hem de okurun dünyasında bir iz bırakır. İşte bu yüzden gazeteci olarak yazmak, sadece haberi aktarmak değil; bazen iç dünyaların sessiz tanığı olmaktır.

Bu satırlarda ben de biraz kendimi, biraz da sizi aradım. Belki aynı duyguda buluştuk, belki de aynı soruda takıldık. Ama kelimeler bizi bir anlığına da olsa aynı yerde buluşturabildiyse, bu yazı amacına ulaşmıştır.

Okuduğunuz için teşekkürler.