Hamas

Emin Varol

 

 

Hamas militanları özgürlük ve bağımsızlık savaşçı mıdır, yoksa terörist midir? Özgürlük ve bağımsızlık savaşçıları amaçlarına ulaşmak için her türlü imkanı kullanırlar. Amaçlarına ulaşmayı zora sokacak hiçbir söylem ve eylemde bulunmazlar. Hamasın İsrail’e karşı yaptığı son girişimin Filistin’in bağımsız bir devlet olma davasına bir katkı sağlamayacağı ve Filistin halkına ağır bir bedel ödeteceği aşikarken, bu eylemde bulunmuş olması, Hamas militanlarının özgürlük ve bağımsızlık savaşçısı olmaktan daha çok terörist olduklarının bir kanıtıdır. Hamas bu eylemleri ile İsrail’i kendini savunma konumuna düşürerek dünya kamuoyunun desteğini almasını sağlamıştır. Bundan dolayı İsrail’in yapmış olduğu katliamlara dünya kamuoyu gerekli tepkiyi göstermemektedir. Hamas diğer İslami terör örgütleri gibi din devleti kurmanın peşindedir. Çünkü onlar Kuran’ın yazdığı gibi “Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kafirlerdir” inancındadırlar. Cennete girmek için “Allah’ın indirdiğiyle” hükmetmek gerekir. İslami teröristlere göre, din kuralları ile devleti yönetmek esastır.  

Kuran’ın Nisa suresi ayet 74. “O halde, dünya hayatını verip ahreti almak isteyenler Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükafat vereceğiz” der.

Kuran’ın Tevbe suresi ayet 111. “Allah, müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır. Allah yolunda çarpışırlar da öldürürler, öldürülürler. Allah’ın; Tevrat’ta, İncil’de, Kur’an’da kendi üzerine hak olarak yazdığı bir vaattır bu. Ahdine, Allah’tan daha vefalı kim var? Perçinlediğiniz bu anlaşmadan ötürü müjdeler olsun size. İşte budur o büyük başarının ta kendisi” der.

Kuran’da buna benzer daha birçok ayet var. Bu ayetleri alt alta topladığınız zaman yönetimin din kurallarına dayanması gerektiği ve bu yolda savaşanların cennete gideceği sonucuna ulaşılır. Kısacası teröristler için, onlar gibi inanmayanların katli vaciptir. Bu anlayış bütün insanlık için potansiyel bir tehlikedir.

Tevrat’a inananlar, Allah’ın İsrailoğullarının Allah’ı olduğunu, diğer bütün insanları İsrailoğullarına hizmet için yaratığını, dünya egemenliğinin kendi hakları olduğunu, Nil nehrinden Fırat nehrine kadar olan toprakların Allah tarafından kendilerine vaat edilmiş olduğunu kabul ederler. Siyonizm’in dayandığı temel budur. Siyonistler dünya egemenliğinin peşindedirler. Bu bütün dünya için potansiyel bir tehlikedir.

Dünyaya barışın ve huzurun gelmesi için İslami teröristlerin dayandığı felsefenin ve Siyonist felsefenin dünya üzerinden kaldırılması gerekir. Özünde İsrail-Filistin davası bu iki felsefenin kavgasından başka bir şey değildir.