Önlemler

Emin Varol

 

 

30 Kasım'da Hükümetin, salgına karşı, almış olduğu önlemleri AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı. Merakla beklenen konuşmanın bir kısmını siyasete ayırmakta bir beis görmeyen Erdoğan

" Türkiye'nin ekmeğini yiyip vatanına düşmanlık besleyen, havasını soluyup, ezanından ve bayrağından nefret eden, sefasını sürüp, insanını sevmeyen bir kesim var, bunlar faşizmin, darbecinin, vesayetçinin önde gidenidir, bunlar yalanda iftirada sınır tanımaz, bunlar kalbi kurumuş, ruhu kararmış, gözü körleşmiş, dili çatallaşmış güruhtur, bunlar ülkemizin ufkunu gölgeleyen, enerjisini emen, vaktini heba eden, havasını kirleten, suyunu bulandıran zihniyettir, cehape başlı başına bir milli güvenlik meselesidir, sırtını darbecilere dayayarak iktidara gelen bu partinin Türk Silahlı Kuvvetleri düşmanlığını gayet iyi anlıyoruz, fetö'den pkk'ya kadar terör örgütlerinin borazanlığını yapıyorlar. Katar gibi ülkemize dostluk gösterenlere saldırdıkça saldırıyorlar, bunları kini ve nefretinin sebebi, ne Borsa İstanbul'dur, ne de Sakarya'daki fabrikadır, bunların derdi bizatihi Türk Milleti'yledir, eyyy cehape bu millet seni affetmeyecek, bay Kemal iyi öğren, sadece Katar örneği bile milletimizin cehape ve onun kuyruğuna takılanlara ülkeyi niçin emanet etmediğinin göstergesidir, sırf kendisi gibi düşünmüyorlar diye, sırf kendisine oy vermiyor diye öğretmeninden işçisine, hakiminden polisine, esnafından işadamına kadar herkese hakaret etmeyi siyaset sanıyorlar, başta hastaneler olmak üzere bütün tedbirlerimizi alıyoruz, camlarınızı açık tutmayı ihmal etmeyin" dedi.

Bu sözler "köpek yese kudurur" dedirtir. Böylesine gerçeklerden çok uzak, ayrımcı, bölücü nefret ve kin dolu bir konuşmayı, değil bir cumhurbaşkanı fanatik bir partili bile yapmaz. Kaldı ki, Anayasanın 103 Maddesine göre cumhurbaşkanı "...üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim" diyerek göreve başlar.

Anayasanın, cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini belirleyen 104. Maddesine göre "Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder."

Mevcut Cumhurbaşkanı bugüne kadar yaptığı konuşmalarla ve takındığı tutumla Anayasayı paspas etmiştir. Anayasayı böylesine hiçe sayan bir Cumhurbaşkanının meşruiyeti tartışmalı hale gelmiştir. Anayasaya uymak ve Anayasayı korumak her yurttaşın anayasal görevidir. Anayasanın çiğnenmesi halinde anayasayı korumak için anayasal direnme hakkı doğar. Bu hak bugün doğmuştur.

CHP'ye oy verenler bu ülkenin saygı değer yurttaşlarıdır. Onları vatan haini konumuna düşürecek davranışlarda bulunmak hiç kimsenin haddi değildir. Cumhurbaşkanı makamında bulunan birinin böyle bir davranışta bulunması kabul edilemez. Köpeğin hatırı yoksa sahibinin hatırı vardır.

 

                                                                                                                      03.Aralık.2020     

                                                                                                                             Pendik