Şiddet

Emin Varol

 

 

ÇYDD’nin verilerine göre; 2023 yılının ilk on ayında 350 kadın öldürüldü. Şiddetin bu boyutta olması kanayan bir yaradır. Şiddet acizliğin ve aşağılık kompleksinin bir göstergesidir. Önlenmesi, sadece kanunların caydırıcı etkisi gerçekleşmez.

Bir tartışma sırasında karşınızdakini ikna etme kabiliyetiniz yoksa, başka bir deyişle karşınızdakini ikna etmekten acizseniz şiddete başvurusunuz. Şiddet görerek yetişmişseniz ve bunun neticesi olarak aşağılık kompleksine sahipseniz, elinize fırsat geçtiği zaman şiddete başvurusunuz. Kadın kuvvet açısından erkekten daha zayıftır. Bundan yararlanarak kadına şiddet ancak aşağılık kompleksi olanlar uygular. Tartışma sırasında karşınızdakini ikna etme kabiliyeti kültüre ve eğitime bağlıdır. Onun içindir ki eğitim görmüş insanların şiddete başvurması eğitim görmemişlere göre çok daha azdır. Eğitim şiddeti önlemenin önemli bir faktörüdür. Özgürlüklere, demokrasiye ve insan haklarına en ufak bir saygısı olandan şiddet beklenmemelidir. Bu değerlerin hiçbirisi şiddetin zerresine onay vermez.

Şiddet aynı zamanda bir karakter ve ahlak bozukluğunun göstergesidir. Adil ve mert olanlar şiddete başvurmazlar. Zayıfa el kaldırmak ne adalete sığar ve nede mertliğe. Bir toplumda şiddetin yaygınlaşmış olması toplumsal ahlakın bozukluğunun tezahürüdür. Ahlak bozukluğu ve şiddet paralellik gösterir.

Uyuşturucu baronlarını ve mafya babalarının cirit attığı bir toplumda hangi ahlaktan bahsedeceksiniz? Hırsızlığın yolsuzluğun kanıksandığı, adaletin çöktüğü bir toplumda ahlak aramak beyhudedir. Meclis toplumun aynasıdır. Ülkeyi yönetenler yönetilenler için örnektir. Yönetenler ahlak yoksunu ise toplumun ahlaklı olmasını beklemek boşunadır. Ahlaklı olmanın yolu adaletten geçer. Adaletin yerlerde süründüğü bir düzende şiddeti önleme olası değildir. Tescilli katillerin elini kolunu sallayarak dolaştığı, ömrünü milletine hizmetle geçirmiş masum insanların beton duvarlar arasında ölüme terk edilmiş olduğu bir yerde adalet aranır mı? “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın”, “At binenin kılıç kuşananın”, “Gemisini kurtaran kaptan”, “Atı alan Üsküdar’ı aştı”, “Çulunu sudan çıkaran” gibi sözlerin vecize kabul edildiği bir kültüre sahip olan bir toplumun ahlaklı olmasını beklemenin hiçbir değeri yoktur.

Yalan ve iftira ile iktidar olmayı içine sindirenlerin yönettiği bir toplumuz. Bunlardan şiddetin önlenmesini beklemek eşyanın tabiatına aykırıdır. Eğitim bu iktidar döneninde dip yaptı. Yeterli eğitimi almamış olanlardan eğitimli bir toplum beklenemez. Halbuki eğitim şiddeti önlemenin en önemli etkenidir.

Şiddeti önlemek uzun soluklu bir mücadeledir. Şiddeti doğuran bir kültür yapısının değişmesi gerekir. Ahlakın olmadığı yerde adalet olmaz, adaletin olmadığı yerde sağlıklı düzen olmaz, sağlıklı düzenin olmadığı yerde şiddet egemen olur.