Sıfırladı 

Emin Varol

 

 

Uluslararası Mali Eylem Görevi Gücü (FAFT) Türkiye'yi "gri listeye" aldı. Gerekçe; ülkemizin kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanıyla mücadelede yeterli caba göstermeyişi. Türkiye bu örgütün kurucuları arasındadır. G7 öncülüğünde küresel finans sistemini korumak için kurulan FAFT, Türkiye'nin yanında Mali ve Ürdün'ü de gri listeye aldı.

FAFT Başkanı "Türkiye kara para aklama vakalarını, El Kaide ve İŞID gibi BM tarafından terörist olarak tanınan gruplarla bağlantılı para transferlerini takibe almalı. Türkiye'nin; kara para aklamayı  önlemede, terörün finansmanını engellemede, suç şebekeleri ve yolsuzluklarla mücadelede adımlar attığını göstermesi hayati önem taşımaktadır. Türk hükümeti, gerekli adımları atacağı yolunda, son derece yüksek düzeyde, siyasi taahhütlerde bulundu" dedi.

Gri listede, Cayman Adaları, Haiti, Malta, Fas, Myanmar, Nikaragua, Pakistan, Yemen gibi 23  ülke var. Uzmanlara göre bu karar sermaye akımını azaltabilir veya engelleyebilir. Dış sermaye akımını azalması veya kesilmesi içinde bulunduğumuz ekonomik durumu daha da zora sokacaktır.

Devlet yönetmek ciddi bir iştir. Siyaset sadece günü kurtarmak için yapılmaz. Geleceği düşünerek yapılır. Günü kurtarmak için, meşru olmayan zeminlere devleti kaydırarak yapılan siyaset ülkenin geleceğini ipotek altına alır. AKP'li Cumhurbaşkanını önderliğinde yapılan siyaset günü kurtarmak için yapılmaktadır ve ülke geleceğini karartmaktadır. Ülkeye döviz getirmek için, defalarca varlık barışı adı altında kara para aklanması uygulanmasında bulunulmuş neticede ülke FAFT tarafından gri listeye alınmıştır. Buna ilaveten; dinci terör örgütlerinin finansmanına engel olunmamıştır. Böylece dinci terör örgütlerine destek sağlanmıştır. Çünkü dinci terör örgütlerinin zihniyetiyle ülkeyi yönetenlerin zihniyeti paralellik göstermektedir. Buda ülkenin yalnızlaşmasına neden olmaktadır. Neticede ülkenin uygar dünyadan dışlanmasına zemin hazırlanmıştır.

Görkemli binalar ve saraylar yaparak ülkenin itibar kazanacağını düşünenler, yaptıkları siyasetle ülkenin itibarını sıfırlamışlardır. Saraylar yaparak itibarın artacağını ve itibardan tasarruf yapılamayacağını düşünmek Ortaçağ zihniyetidir. Uygar dünyada itibar kazanmanın yolu insan haklarına saygıdan, güçlü bir demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, hesap verebilirlikten, yolsuzlukla mücadeleden, terörü engellemekten ve özgürlüklerden geçer. Ülkeyi gelişmemiş ülkelerle aynı düzeye taşımak ne devlet adamlığıdır nede ülkenin itibarını artırır. AKP'li Cumhurbaşkanı ve AKP kadroları ülkeyi adeta çıkmaz bir sokağa sürüklemiştir. Zararın neresinden dönülürse kârdır. Bir an evvel seçime gidip iktidarı değiştirmek ülkenin yararına olacaktır.