Belediyeler vatandaşa hizmet amaçlı demokratik kuruluşlardır. Hizmet kapsamına giren her türlü faaliyette bulunmak belediyelerin kuruluş ve var oluş nedenidir. Temizlik, sağlık, eğitim, ulaşım, sosyal yardım gibi akla gelebilecek her alan belediyelerin çalışma alanıdır. Merkezi yönetimin belediyelerin hizmet alanını daraltmak veya belediye hizmetlerine engel olmak gibi bir yetkisi yoktur ve olamazda. Merkezi yönetimin, belediyelerin amacıyla ters düşen, bir uygulamada bulunması, demokrasinin olmadığı veya çok özürlü olduğu ülkelerde olur.
Covid-19 salgınına karşı alınan önlemelerin oluşturduğu sosyal ve ekonomik olumsuzlukların etkisini azaltmak amacıyla CHP'li belediyelerin başlatmış olduğu yardım kampanyaları, ekmek dağıtımı ve aşevlerinden yoksullara verilen yemekler, merkezi yönetim tarafından engellendi. Buna merkezi yönetim demekte doğru değil. Çünkü ülkede tek adam rejimi var. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olan Erdoğan'ın talimatıyla bu girişimler durduruldu. Gerekçe; belediyelerin bu çalışmaları paralel bir devlet yapısı
oluşturuyormuş. Bu gerekçeye, bunu söyleyenlerin bile inanması düşünülemez. C.B. Erdoğan "Biz bize yeteriz Türkiye'm" adıyla bir yardım kampanyası başlattı. Belediyeler yardım kampanyalarını daha önce başlatmıştı. Talimatla İçişleri Bakanlığı belediyelerin yardım kampanyalarında toplanan paraları bloke ettirdi. Bu kampanyalarda toplanan paralar ihtiyacı olanlar için harcanacaktı. Belediyelerin kampanyaları engellenmemiş olsaydı ihtiyaç sahiplerine daha geniş bir hizmet sunmak mümkün olacaktı. Siyasi nedenlerle alınmış olduğu aşikar olan bu yaptırım halka hizmete büyük ölçüde engel olmuştur. Siyasi çıkarını halkın yararının önünde tutan bu zihniyetten çözüm üretmesini beklemek beyhudedir.
AKP yoksulluğu siyasi ranta çeviren bir strateji uygulaya gelmiştir. Biz gidersek size yapılan yardımlar kesilir diyerek yoksul kesimin oylarını almıştır. Şimdi CHP'li belediyeler yardımların sosyal devlet olmanın gereği olduğunu ortaya koyunca, gelecek seçimlerde yapılan yardımların kesileceği tehditti etkisini kayıp edecekti. Bunun oylarda azalmaya neden olacağı aşikardı.
20 Nisan'da AKP Genel Başkanı ve C.B. Erdoğan, Kabine Toplantısı sonunda yapmış olduğu açıklamada "Maalesef CHP'nin başını çektiği bir kesim yine bozgunculuk peşinde koşuyor. CHP'li belediyeler kendi başlarına yardım
toplamaya, ekmek dağıtmaya, hastane yapmaya kalkıyor. Amaç hizmet değil şov yapmak. CHP'li belediyeler güya kendilerince hükümetle yarışa kalktılar, biz şehir hastanelerini anlatırken onlar fuar merkezlerini panellerle bölerek sahra hastanesi diyerek yutturmaya kalktılar" dedi. CHP muhalefetinin Korana virüsünden daha tehlikeli olduğunu da sözlerine ilave etti.
İçinde bulunduğumuz zor günleri aşmak için "Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz" bilinciyle ve bir seferberlik ruhuyla hareket etmemiz gerekirken, bu ortamı hazırlamaktan birinci derecede sorumlu olan ağızdan bu sözleri duymaktan utanç duydum. Siyasi çıkarını halkın yararının önünde tutan siyasiler demokrasinin utanç kaynağıdır.
21.Nisan.2020
Çınarlı
Emin Varol