Zorba

Emin Varol

 

 

Demokratik yönetimlerde, ülke sorunlarını çözmek, iktidar ve muhalefetin ortak paydasıdır. Muhalefet iktidara yol gösteren deniz feneridir. İktidar muhalefeti umursamazsa gemiyi karaya oturtur. Demokrasilerde,millete hizmet etmek siyaset yapanların amacıdır. Onun için, demokrasiyle yönetilen ülkelerde, millete hizmet amacını daha iyi yapacak olanlar bulunduğu zaman, siyasiler yerlerini bunlara vermekten çekinmezler ve millete hizmet daha sağlıklı gerçekleşir. Ülke kalkınır ve gelişir. Bu ülkelerde siyasiler, siyasette elde ettikleri konumlarını, her ne pahasına olursa olsun, korumak gibi bir saplantının içinde asla olmazlar. Yerlerini, ülkeye daha iyi hizmet edebilecek olanlara vermekte tereddüt etmezler. Bu davranış biçimi demokrasiyi özümsemiş olmanın ve millete hizmet etmek için siyaset yapmanın gereğidir. Gelişmiş ülkelerin gelişmesini sağlayan nedende budur.

Birde siyaseti, millete hizmet etmekten çok, kişisel çıkar sağlamak için araç olarak kullananların iktidarında olan ülkeler vardır. Bunlarda geri kalmış veya kalkınmakta olan ülkelerdir. Bu ülkelerdeki siyasetle uğraşanların büyük bir kısmı kişisel çıkarını ön planda tutar. Bunlar için ulusal yarar pek bir şey ifade etmez. Bunlar siyaset alanında yakaladıkları  konumları kişisel çıkar sağlamak için kullanırlar ve bunun içinde pozisyonlarını kayıp etmek istemezler. Bunlar siyasi konumlarını korumak için demokratik anlayışı yozlaştırır, milli irade kavramını istismar eder, hukukun üstünlüğünün ve insanı değerlerin altını oyar. Akla gelebilecek her türlü tezgahı kurmakta tereddüt etmezler. Bunlar için muhalefetin bir değeri yoktur. Muhalefetin önerilerinin hiçbiri dikkate alınmaz. Örneğin; 2020 yılında bizde, muhalefet 662 kanun teklifi verdi, bunların hiçbiri, bırakın yasalaşmayı, iktidarın yüzünden gündeme bile alınmadı. Bunlara göre muhalefet gereksiz, etkisizleştirilmesi gereken bir kurumdur. Bunun için muhalefetin saygınlığını erozyona uğratmak için, hiçbir ahlak kurallıya bağdaşmayacak, hakaretleri yapmaktan çekinmezler. Bu hakaretlerin muhalefete oy veren, bu ülkenin saygın vatandaşlarını da kapsadığının farkına varmayacak bir aymazlık sergilerler. Mafya babalarını devreye sokarak gözdağı vermeye kalkışırlar. Sokak serserilerine muhalefet partisi başkan yardımcısını ve muhalif gazetecileri dövdürürler. İktidar, devletin gücünü kullanarak, muhalif kurumları sindirme girişiminde bulunuyor. Halbuki, devletin ilk görevi insanların can ve mal güvenliğini sağlamaktır. İktidar devletin görevini yapmasından birinci derecede sorumludur. Zorbalıkla insanların can ve mal güvenliğini tehlikeye atan iktidar, bindiği dalı kestiğinin farkında olmayacak kadar, büyük bir yanlışın içindedir. Zorba hükümran olmaz. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Muhalefete korkuyla sindirmek beyhude bir girişimdir. Muhalefet demokrasinin olmazsa olmazıdır. Eğer bu ülkeye demokrasi getirerek ülkenin gelişmiş ülkeler sınıfına çıkmasını istiyorsak muhalefete gerekli yeri ve önemi vermemiz gerekir. Bunun içinde iktidarın değişmesi gerekir. Demokratik anlayışları sıfır düzeyinde olanlardan demokrasi beklemek eşyanın tabiatına aykırıdır.