• BIST 8794.28
  • Altın 2238.357
  • Dolar 32.3357
  • Euro 35.1109
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 11 °C

BEYİN ÖLÜMÜ SONRASI HASTANIN GERİ GELMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?

BEYİN ÖLÜMÜ SONRASI HASTANIN GERİ GELMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?
İngiltere'de yayınlanan bilimsel tıp dergisi beyin ölümü gerçekleşmiş hastalarda organ nakli sırasında acı çektiklerine ilişkin yayımlanan makale organ bağışı yapmak isteyenleri tedirgin etti.

İngiltere’nin önde gelen anestezi uzmanları, bazı organların nakillerinde beyni ölmüş kabul edilen hastanın organının alınması sırasında bu hastanın söz konusu nakli hissetmesini veya olası bir acıyı durdurmak için anestezi uygulanması çağrısında bulundular.

Yıllardır ameliyat odalarının en büyük tartışma konularından biri olan, beyni durmasına rağmen organları alınan kişilerin hala hissediyor olma ihtimali, İngiltere’de tüyler ürpertici yeni bir tartışma başlattı.

“Beynin ölmesine” 20 yıl önce getirilen tanımdan sonra, beyni ölü olduğu halde kalbi atan hastanın hala hissediyor olabileceği yönünde tıp uzmanları arasında uzun süredir bir tartışmanın var olduğu, fakat bunun ilk kez kamuoyunda bir tartışmaya sebep olacak ölçüde dışarı açıklandığı belirtildi.

Kraliyet Anestezi Fakültesi tarafından çıkarılan Anaesthesia adlı bilimsel dergide yapılan çağrıda, kalp, akciğer, karaciğer ve pankreas gibi organların hastanın beyninin ölü olduğundan emin olunduğunda, hasta hala yaşam destek ünitesine bağlıyken gerçekleştiği ve bu yüzden organın alınışının acısını hissedebileceği kaydedildi.

Söz konusu dergide, organları alınacak hastaların acı çekmelerini ve hissetmelerini engellemek için anestezinin uygulanması gerektiğine işaret edildi. Anestezi uzmanlarının bugüne değin konuşmamalarının ardında yatan nedenin organ bağışlarını etkilememek amacı olduğu kaydedildi.

Organ bağışı olayının bütün dünya yüzünde zaten çok düşük sayıda gerçekleştiğini kaydeden uzmanlar, ailelerin bu acı ve histen haberdar olmalarıyla organ bağışlamayabileceklerine dikkat çektiler. Norfolk and Norwich hastanesi anestezi uzmanlarından Dr. Philip Keep, söz konusu tartışmanın uzun yıllardır devam ettiğini ve hemen herkesin bu konuda büyük bir rahatsızlık içinde olduklarını dile getirdi.

BEYİN ÖLÜMÜ NEDİR?

Beyin ölümü çeşitli nedenlerle beyin ve beyin sapı fonksiyonlarının tamamen ortadan kalkmasıdır. Burada beyin ve beyin sapında kan akımı ve elektiriki aktivite tamamen ortadan kalkmıştır. Tanısı fizik muayene, beyin sapı refleksleri ve apne testi ile kolaylıkla konulur. Gerektiğinde tanının EEG, Doppler ultrasonografi, anjiografi veya SPECT testlerinden biri ile desteklenebilir.

Koma nedir ve beyin ölümü nedir? : Toplumda sıklıkla koma ile beyin ölümü tabirleri karıştırılır. Beyin ölümü koma veya bitkisel hayat tabirleriyle aynı şey demek değildir. Beyin ölümü, tıbbi ölüm halini ifade eder. Beyin ölümünün geliştiği durumda kalp, böbrekler, akciğer ve karaciğer, solunum ve yaşam desteği sağlanması halinde kısıtlı bir süre daha çalışmaya devam eder. Ancak bu destekler durdurulursa kısa bir süre içinde tüm bu organ fonksiyonları da kaybedilir. Koma ve bitkisel hayat tabirinin altında beyin sapı fonksiyonlarının hala olduğunu gösteren bulgular vardır. Kişinin solunumu ve muhtemelen bazı organ fonksiyonları hala beynin kontrolü altındadır. Ancak beyin ölümünde beynin hiçbir fonksiyonu kalmamıştır.

Beyin ölümü ilan edilen kimse yeniden uyanır mı? : "Beyin ölümü ilan edildikten sonra uyanan hiçbir hasta olmamıştır. Beyin ölümü yasal olarak deklare edildikten sonra geri dönüşü olmayan bir süreçtir.

Beyin ölümü olan kişinin kalbi neden atıyor : 'Öldüyse neden kalbi hala atıyor?' diye sorulabilir. Kalp, beyin fonksiyonlarını göstermiyor olsa da oksijen desteği sağlandığında kısıtlı bir süre daha atmaya devam eder. Bu süreç geri dönüşümsüz olduğu için nihayetinde kalp duracak ve tüm organlarda fonksiyon bozukluğu gelişecektir.

Bitkisel hayat nedir beyin ölümü ile farkı ne? :

Bitkisel hayat ile beyin ölümü kavramları birbirinden tamamen farklıdır. Bitkisel hayattaki kişilerin solunumları devam etmektedir. Bitkisel hayattaki kişiler aylarca yada yıllarca yaşamaya devam edebilir hatta iyileşerek evlerine dönebilirler. Beyin ölümünde ise geri dönüş mümkün değildir. Beyin ölümü tıbbi ölümdür.

Beyin ölümü gerçekleşen kişinin fişinin çekilmesi : Beyin ölümü gerçekleşmiş hastanın fişinin çekilmesi ile ilgili son karar aileye aittir. Bunun için doktorların bir heyet olarak 'beyin ölümü gerçekleşmiştir' raporu vermesi gerekiyor. Bu olduktan sonra aile kişinin yaşam destek ünitesinden ayrılmasına karar veriyor.

Beyin ölümü ile ruh bedenden ayrılır mı? : Beyin ölümü tıbben ölüm anlamına geliyor dinen de ölüm sayılıyor mu? Bu zor bir konu ve bu konuda İslam Konferansı Teşkilatı'na bağlı fıkıh kurumu 1987 Ekim'inde Ürdün'de yaptığı toplantıda konuyu etraflıca tartışıp bir karara vardı. Heyetin kararına göre beyin fonksiyonları tamamen duran ve bu doktor raporu ile belgelenen kişi 'dinen de ölmüş' sayılır.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.