• BIST 10267.09
  • Altın 2411.913
  • Dolar 32.3139
  • Euro 34.8106
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 11 °C

AV.İSA ÖZTÜRK;''SON DÖNEMLERDE YARGI ÇOK SİYASALLAŞTI''

AV.İSA ÖZTÜRK;''SON DÖNEMLERDE YARGI ÇOK  SİYASALLAŞTI''
Pendik'te 30 yıla yakın Avukatlık hizmeti veren Av. İsa Öztürk Kentsel dönüşüm davalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu

 

Öztürk; Kentsel dönüşüm sürecine giren binaların hak sahiplerinin anlaşamaması sonucu uzadığını belirterek uzlaşma sağlanamaması halinde hak sahiplerinin konutlarının belediyeler tarafından açık arttırma usulü satışa çıkartıldığını söyledi.

2-098.JPG

İsa Öztürk ; Yargının son dönemlerde çok siyasallaştığına vurgu yaparak, hiçbir delil  olmadan kendinden olmayanlara karşı düşman ceza hukuku uygulanarak hareket edildiğini belirtti.. Öztürk dosyanın içeriğine  bakılmadan sadece siyasal sebeplerle  çok acımasız ağır cezalar verilmesinin altında  toplumda korku ve baskı yaratma amacı güdüldüğünün açık örneği olduğunu söyledi.

Av. İsa Öztürk reddi mirasının 3 ay içinde açılması gerektiğine vurgu yaparak mirastan men edilen kişinin emekli aylığı almamasına teşkil etmediğini belirtti.

İsa Öztürk;  Ben 30 yıldır Pendik’te Avukatlık yapıyorum. Kentsel dönüşüm başta olmak üzere iş davaları gayrimenkul davaları miras davaları gibi hukukun bir çok alanında hizmet veriyoruz. İstanbul’u n en önemli sorunlarından biri kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşüm dediğimiz aman iki türlü kentsel dönüşüm var. Birisi Belediye Kanunda düzenlenen kentsel dönüşüm. Yani belirli büyük alanların yenilenerek sadece bina yenilenmesi anlamında değil,kentin yenilenmesi anlamında yani caddeleriyle parklarıyla donatı alanlarıyla kentin yeniden düzenlenmesi amacıyla kurulmuş bir madde var. Fakat bu fazla uygulanmıyor. Bizim yani vatandaşların kentsel dönüşüm dediği aslında afet riski altındaki alanların dönüştürülmesiyle ilgili 6306 maddesini kapsayan bir kanun var. Eğer binanız riskli ise neler yapmanız gerekiyor sorusuna gelirsek… Tabi burada yasal süreç ayrı bir de fiiliyatta yapmanız gereken süreçler ayrıdır. Yasal süreçte binada oturanlardan bir kişi bile bu bina riskli mi diye müracaat etse  ve binanız riskli bina statüsüne giriyor ise yasal süreç başlıyor. Binanız riskli ise olay bu kadar basit ilerlemiyor. Çünkü binanız nasıl yenilenecek? Önemli olan noktalardan birisi de o…Riskli bina raporu aldığınız zaman bu işlemler tamamlanıyor  size  90 gün süre içinde boşaltmanız için belediye tarafından  süre veriliyor. Burada önemli olan binanızın nasıl yenileceği konusudur. İlk önce apartman sakinleriyle  anlaşma sağlayıp bir müteahhit bulduktan  sonra bu işlemlere girilmesi gerekiyor. Kanun bana göre de doğru  eğer bina riskli ise ben sizin anlaşıp anlaşmadığınıza bakmam diyor. Binanız riskli ise riskli binada yaşayamazsınız onun için bunu derhal boşaltıp binanın yıkılması lazım siz ondan sonra nasıl hallediyorsanız halledin ama ben riskli binada yaşanmasına izin vermem diyor.

Mantığı da budur. Yani bazı şeylerin hukuken doğru olması yetmiyor. Çünkü binanız yıkıldı. Nasıl yapılacak? Pendik merkezi ele alırsak çoğu emekli memurların oturduğu kentsel dönüşüm için bütçelerinden çok para ayıracak insanlar değil. Binalar yenilendiğinde çok değerleniyor ama o dönüşecek parayı insanların bulması zor onun için öncelikle bu işleme başlamadan önce bina ortak olarak hareket edip anlaşmalıdır. Binada bir kişi bile karşı çıkarsa hukuki süreç uzuyor.

isa-2-foto.JPG

Özgür İstanbul; Bina sakinlerinin anlaşamaması halinde hangi hukuki süreçler devreye girer?

Av. İsa Öztürk; Evet böyle bir kanun var binanın üçte ikisi anlaşırsa diğer kişilerin itirazları önemli değil. Yani 30 kişilik binada 20 kişi anlaşmışsa ve üçte iki çoğunluk sağlandıktan sonra bu süreç başlıyor. Ve bu kişilerin yaptığı sözleşme geçerli fakat süreç uzuyor. Ne anlamda uzuyor? İmzalamayan kişilerin konut hisselerinin açık arttırmayla satılması gerekiyor. Anlaşmaya varmayan hisse sahiplerine ihtarname gönderilerek 15 gün süre veriliyor. Bu süre içerisinde hak sahipleri gelip sözleşmeyi imzalamaz ise belediye olarak arsası açık arttırmayla satışa çıkartılıyor. Burada iki hususa dikkat ediliyor. Öncelik kat maliklerinin satın alması. Burada şunu söyleyeyim sözleşme imzalamamak çözüm değil. Haksızlığa uğradıklarını düşünüyorlar ise başka hukuki yollara başvurmaları gerekir. Yani örneğin benim evim daha önceden eski binada ana caddeye bakıyordu güneş görüyordu şimdi müteahhit bana arka cepheden veriyor. Ya da diğer kat maliklerinin ki ayrıcalıklı verildi. Onlara 90 metre veriliyor bana 70 metre verildi gibi düşünüyorlar ise diğer kat maliklerine karşı dava açabilirler.

Özgür İstanbul Gazetesi; Hak kayıplarından dolayı kat maliklerine açılan davaların süresi ne kadardır?

Av. İsa Öztürk; Türkiye’deki bütün davalar uzun sürüyor. Bu davalar da öyle… Burada biraz önce dediğim gibi asıl amaç bina riskli ise onu dönüştürmek olduğu için imzalamayan taraflar mağdur olabiliyorlar. Kentsel dönüşüm sürecinde gerçek mağduriyet olduğu kadar bunu fırsata çevirmeye çalışıp artı bir şey almak için imza atmayanlar da var. Mağdur olan vatandaşlarımız tabi ki hakkını arayacak ama bazı vatandaşlar da hakkından fazlasını talep ettiği için de davalar uzayabiliyor.

Özgür İstanbul ;Miras davalarında izlenecek yol nedir?

Av. İsa Öztürk; Mirasta büyük bir bölümü uzlaşmaya çözülür. Kanun zaten belirlemiş kimin ne kadar mal alacağını.. 4 ay içinde mirasçılık belgesi çıkartıp, vergi dairesine müracaat edip kendi üzerinize intikal ettirmeniz lazım. Anlaşarak satarsanız soru yok. Anlaşamazsanız o zaman işte ortaklığın giderilmesi için izaleyi şüyu davası dediğimiz davayı açmanız gerekiyor.

Özgür İstanbul; İzaleyi şüyu davası açan vatandaşların mal kayıplarına uğruyor mu? Konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Av. İsa Öztürk; Uğruyor çünkü, böyle bir davada mahkeme bilirkişi yönlendiriyor. Bilirkişi bedel tespit ediyor. Satışa çıktığında bedelin yüzde 50’si üzerinden açık arttırmaya çıkıyor. Açık arttırmaya girenler genelde bu işi kovalayan kesim. Özellikle açık arttırmaya çıkan arsa ise bunun %18 KDV’ si var. Artı %12-13 harç var. Satış sonucunda değer üzerinden masraflar var. Alan kişi zaten kar etmek için alıyor. Değerin üzerinden neredeyse yüzde % 25-30 ekstra masraf yapıyor. Onun için de ucuza alıp bir an önce satıp gelir elde etmek isteyen simsarlar var. En iyisi uzlaşarak kendi aralarında satmalarıdır. Pay sahibi iseniz ve gücünüz var ise ihaleye kendiniz de arsayı satına alabilirsiniz.

Özgür İstanbul ; Reddi miras davalarıyla ilgili yasal süreç nedir? Ve bu davaların iptal edilmesi söz konusu mudur?

Av. İsa Öztürk; Reddi miras ölen kişinin mirasçılarının mirası kabul etmemesidir. Çünkü mirası kabul ettiğiniz zaman borçları da kabul ediyorsunuz. Tabi miras denildiği zaman çoğu kişinin aklına sadece mal varlıkları geliyor. Sadece mal varlığı değil borçlarını da devir almış oluyorsunuz. Eğer ölen kişinin malından çok borcu varsa mirasçı 3 ay içinde mahkemeye müracaat ederek biz mirası reddediyoruz diye başvuru yapması gerekiyor. Size mirası reddettiğinize dair bir belge veriliyor. Bunun üzerine size karşı vefat eden kişinin borcundan dolayı kimse gelemiyor.

Özgür İstanbul; Reddi miras davası açan vatandaş emekli maaşından muaf mıdır? Ölen kişi SGK’ lı ise hak sahibi emekli maaşı alabiliyor mu?

Av. İsa Öztürk; Hak sahibi emekli maaşını alabiliyor. Emekli maaşıyla ilgili bir engel değil sadece alacaklarla ilgilidir.

Özgür İstanbul; İşyerinde mobbinge uğrayan çalışanların yasal hakları nelerdir? Nasıl bir yol izlemeliler?

Av. İsa Öztürk; Mobbing işyerinde uğranılan psikolojik baskı ve şiddettir. Sadece mobbingden değil genel olarak bir kişi  işten çıkartıldı nasıl davranması gerekir? Hakları nelerdir? İşten çıkarıldıysanız iki türlü hakkınız var eğer çalıştığınız işyeri 30 kişiden fazla kişinin çalıştığı bir işyeri ise işe iade davası diye bir dava var. İşten haksız olarak çıkartıldım işe dönmek istiyorum diyerek dava açabilirsiniz. Bunun sıkı kuralları var. Bir ay içinde dava açmanız gerekir. Şimdi tabi sistem biraz değişti. Önce arabulucuya gidip sonra da davanızı açmanız gerekiyor. İşveren sizi sadece belirli sebeplerle işten çıkartabilir. 1 Sizin performansınız gerçekten düşük ise sizi çıkartabiliyor. Ancak bunu ispat etmek çok zor. Tabi bu işyerinde performans tabloları ve somut ve ölçülebilir değerlerin  olması gerekiyor. Ya da sizin iş yerinde bir suç işlemeniz gerekiyor davranışınız nedeniyle işerinde hırsızlık yaptınız,diğer işçilerle kavga ettiniz gibi somut delil göstererek işten çıkartması gerekiyor. Ya da gerçekten ben yeni bir organizasyon yapacağım bu nedenle çıkartıp deyip bunu ispat etmesi gerekiyor. Bunları ispat etmek çok zor olduğu için çıkartım deyip davayı kazanan işveren  görmedim. Bu tür davalarda işçi her zaman kazanır. Ancak işçinin davranışı nedeniyle işveren işten çıkartabilir. Dediğim gibi haksız şekilde işten çıkartıldığınızı düşünüyor iseniz mahkemeye başvuruyorsunuz. Mahkeme işe iadenize karar veriyor haklı bulursa. Ama orada da şöyle bir şey var. Diyor ki işverene bunu işe almazsan 4 ay boşta geçen sürenin maaşlarını ödemen lazım. 4 ay ve 8 ay arası çalıştığınız süreye göre tazminat hakkı veriyor işçiye. Yani işçi kısa bir süre çalışmış olsa bile 8 aylık maaşı kadar tazminat kazanıyor işe başlatılmazsa. Bu hakkı var bir diğeri haksız yere işten çıkartılmış ise kıdemli ihbar  tazminatı hakkı var. Bu davaların  5 yıllık zaman aşımı süresi var. Kıdem tazminatı dediğimiz de her yıl için bir brüt maaş kadar tazminat alma hakkı kazanıyor. İhbar tazminatı dediğimiz olay da işten çıkarılmadan önce işverenin işçiye haber vermesi lazım. 

Özgür İstanbul Gazetesi; Hukukçu gözüyle  Yargıda gelinen son durumu nasıl açıklıyorsunuz?

Av. İsa Öztürk; Toplumsal olayları takip eden biri olarak bir çok davada da direkt Avukat olmasam bile destek amacıyla davalara katılıyorum. Özellikle son dönemlerde  yargı çok siyasallaştı. Ve maalesef hiçbir delil olmadan yani biz biraz buna düşman ceza hukuku diyoruz. Yani kendisinden olmayanı düşman gören hakkı olmadığı gibi bir anlayışla dosyanın içeriğine bakmadan  verilen çok acımasız verilen cezalar var. Sadece siyasal sebeplerle  toplumda korku salmak için çok basit suçlardan bile yani ortada bir şey olmamasına rağmen verilen cezalar var. Bu tür durumlarda gerçekten ülkemiz adına, hukuk adına üzülüyorsunuz. İşin gerçek amacını da görüyorsunuz. Yani dosyada bir şey yok ne bileyim işte gazetedeki bir haber yüzünden  insanlar çok uzun yıllar hapis cezasıyla yargılanıyorlar. Herkesin bildiği şeyler ‘yok sırrı açıkladı’’ gibi hukuka uymayan  davranışları gördükçe hem insan olarak hem de bir hukukçu olarak gerçekten ülkemiz adına meslek adına üzüntü duyuyoruz.

Röportaj/ Hatice ODABAŞ

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.