Gün geçmiyor ki kadın cinayetlerine çocuk istismarına bir yenisi eklenmesin. Nasıl, hangi sebepler, hangi eğitim sistemi bizi acımasız makinalar haline getirdi. Bu acımasızlığı yapanların topluma karşı işledikleri suçları düşününce; bu tip sorunlu mahlukların çocuk yaşlarda ki yaşadıkları travmatik olaylar mı canavarlaştırdı demeden edemiyor insan. İnsan kendi yaşadıklarını düşününce, hatırlıyorum çocukken kızlarla evcilik oynarken bizler Cüneyt Arkın’ın filmlerindeki o sevimli cesur kahramanları rol model alıp kahramanlık oyunları oynardık, çocukça saf duygularla iyi bir dünya için mücadele verirdik, zayıfa, garibana, mağdura, kızlara bir saldırı olursa kızları korumak için oyun da olsa dişimizle tırnağımızla savunurduk, ölümü göze almayı hayal edip kahramanlığımızı insanı yaşatmak için, korumak için kullanırdık, hayalini kurduğumuz gibi bir kahramanlık değil de, hayatlara kast edenlere seyirci bir erkek olduk, kadınlara yapılan zulme sessiz kaldık, kendi menfaatimiz İçin, kazancı ve statüsü yüksek bir hayat için savaş verdik, uyduruk filmlerin itiraz ve söylemlerin dışında hiçbir şey yapamadık. Kadına ve çocuklara karşı işlenen suçlara her gün bir yenisi ekleniyor, yetişkin erkeklerin zalim ellerinden kadınlarımızı kurtaramadık, O zalimlerin kendi hemcinslerine güçleri yürekleri yetmiyor, çocuklara ve kadınlara güçleri yettiği için bunu yapıyorlar. İşte bu zalimlerin güçleri bu kadar, erkeklikleri bu kadar. Bu zalimlikleri yapan bir toplumda yaşamaktan
nefret ediyorum. Fert ve cemiyet olarak tribünlerden sadece ah vah ederek kafamızı kuma gömmeye devam edeceğiz, ama kadınların ölümleri de devam edecek...Vicdanın rahatsa huzurla seyirci olmaya devam et...
İyi okumalar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.