CHP'li belediyelere yönelik operasyonlarda tutuklanan, geçirdiği ameliyat sonrasında sağlık durumu kritikleşen tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık İstanbul’da Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmişti.
ADLİ TIP KARARINI AÇIKLADI
Adli Tıp Kurumu, Murat Çalık hakkında, tüm kontrol ve tetkiklerin yeniden yapılması yönünde karar vermişti. Çalık, İzmir Şehir Hastanesi’ne sevk edilmişti.
ANNESİNİN HASTANE ÖNÜNDEKİ FOTOĞRAFI YÜREK BURKTU
Oğlu için hastane önünde daha önce “Ben onlar için de Allah'tan vicdan, merhamet diliyorum. Oğlumu iki defa ölümden aldım. Bir üçüncüsüne kalbim dayanmaz” diyerek feryat eden Murat Çalık’ın annesi Gülseren Çalık, hastane önünde oğlunu beklerken görüntülendi.
ANNESİ NÖBETTE
Murat Çalık’ın annesine el salladığı, annesinin hastane önündeki bekleyişini yansıtan fotoğraf karesi sosyal medyada da gündem olarak tepki topladı. Murat Çalık’ın hastaneye sevk edilmesi gerektiği vurgulandı.
İBB BAŞKANI EKREM İMAMOĞLU'NDAN SERT TEPKİ
Silivri'de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, o görüntülere çok sert tepki gösterdi.
BİR ARABA MODELİ İLE HATIRLANAN DÖNEME Mİ ÖZENDİNİZ?
İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"Annelere hastane önünde bu eziyeti çektirenleri Allah da affetmez, millet de.
Sn. Süleyman Çelebi ziyaretime geldi. Mehmet Murat Çalık kardeşimize yapılan eziyeti konuşurken, darbe dönemindeki kendi deneyimini anlattı.
12 Eylül’de 4,5 yıl süren hapiste kalmış. O dönem babasını kaybetmiş, rahmet diliyorum. Babasının cenazesine katılırken yanında sadece bir asker olduğunu, darbe yönetimi olmasına rağmen kimsenin aklına ellerine kelepçe vurmak gelmediğini söyledi.
Mehmet M. Çalık kardeşime yapılan zulme dair yazılacak, söylenecek söz bulamıyorum. Hastanelere götürülüyor, kelepçeli. Tedavi ve kontrol için gittiği hastanede kanser teşhisi konuyor. Ardından operasyon geçirdikten sonra anjiyo yapılmak üzere kelepçeli şekilde naklediliyor. Fotoğrafı medyada yer alıyor. Bu yetmiyor, İzmir’de hapiste kalması mümkün olmadığını belirten rapor veriliyor, Adli Tıp için İstanbul’a sevk ediliyor. İzmir’de Adli Tıp yok mu?
Bu da yetmiyor, Adli Tıp’tan sonra Metris cezaevine, oradan da İzmir’e gönderiliyor. O da yetmiyor, Adli Tıp Kurumu, bütün tetkiklerin yeniden yapılmasına karar veriyor.
Bu neyin zulmü, neyin vicdansızlığı? Allah aşkına, siz kimsiniz? Hangi amaçla görev yapıyorsunuz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.