• BIST 9377.11
  • Altın 4125.549
  • Dolar 38.9232
  • Euro 44.1186
  • İstanbul 27 °C
  • Ankara 25 °C

ÖZGÜR ÖZEL PENDİK'TEN HALKA SESLENDİ:''DEMOKRASİYİ DAHA GÜÇLÜ KURACAĞIZ''

ÖZGÜR ÖZEL PENDİK'TEN HALKA SESLENDİ:''DEMOKRASİYİ DAHA GÜÇLÜ KURACAĞIZ''
CHP Genel Başkanı Özgür Özel İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlattığı ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitingini Pendik'te gerçekleştirdi.Mitingde konuşan Özel, 'Ekrem İmamoğlu'nun gizli telefonu bulundu' iddialarını açıkladı.

 

İMAMOĞLU'NUN MESAJI OKUNDU

Mitingde CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik Ekrem İmamoğlu'nun mesajını okudu. İmamoğlu'nun mesajı şöyle:

"Sevgili Pendikliler, benim iyi kalpli cesur hemşehrilerim; her şeyin çok güzel olacağı yeni ve aydınlık bir dönemin eşiğindeyiz. Haklıyız, kararlıyız, başaracağız. Hepinize merhaba.

Karşınızda bir daha asla seçim kazanamayacaklarını çok iyi bilen ve bundan ölesiye korkan bir avuç insan var. Aylardır nasıl büyük bir telaş ve panik içinde olduklarını görüyorsunuz. Açtıkları her soruşturma, yürüttükleri her algı operasyonu ayaklarına dolanıyor. Yaptıkları her gözaltı, her tutuklama oylarının biraz daha düşmesine neden oluyor. Rakibi ortadan kaldırarak seçim kazanma girişimleri vicdanlarda yer bulmuyor. Mertlikten uzaklaştıkça milletin gözünden düşüyorlar. 

Biz ilse cesur ve kararlı adımlarla hedefimize yürüyoruz. 19 Mart'tan bu yana milyon milyon çoğalıyoruz. Ülkenin dört bir yanında, meydanlarda demokrasiyi, dayanışmayı, mücadeleyi, coşkuyu büyütüyoruz. Koşarak değil adım adım yürüyoruz. Ama her adımda yeri göğü inletiyoruz. Çünkü haklıyız ve ne istiyorsak bu ülke için, bu millet için istiyoruz.

''BİZ MİLLET NE DERSE O OLSUN İSTİYORUZ''

Biz millet ne diyorsa öyle olsun istiyoruz. Türkiye sorunlarını milletin hakemliğinde aşsın istiyoruz. Terör örgütü PKK'nın silah bırakması ve kendisini feshetmesinin ardından TBMM rehberliğinde katılımcı, şeffaf ve demokratik bir süreci hep birlikte inşa etmemiz gerekiyor. Ülkemizin sabırla ve katılımcı bir iradeyle, milletimizin güvenini kazanan bir terörsüz ve demokratik Türkiye hedefine ilerlemesi, tarihimize, milletimize ve ortak geleceğimize karşı sorumluluğumuzdur. Bu süreci başarıyla tamamlayabilmek için, tüm partilerin katılımıyla, ‘Terörsüz ve Demokratik Türkiye Komisyonu’ kurulması ve bu komisyonun şeffaf, katılımcı ve demokratik bir iradeyle çalışması şarttır. Bu yol, sadece terörün sonu değil, aynı zamanda demokrasinin, hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesidir.

İnanıyoruz ki bu süreç, Türkiye’nin gerçekten demokratik bir ülke olmasına vesile olursa başarıya ulaşacak, milletimize umut ve güven verecektir. Bu güvenin oluşmasında en büyük ihtiyaç; hukuk önünde eşitliğin herkes için sağlanması ve herkes için siyaset zemininin genişlemesidir. Biz, milletin kayıtsız şartsız egemenliğini ilke edinmiş bir partiyiz. ‘Milli egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taçlar, tahtlar yanar, yok olur’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gidenleriz. Milletin iradesi öyle büyük bir ışıktır ki, ülkemizi aydınlatır, geleceğimizi aydınlatır. Millet büyüktür. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Kalın sağlıcakla. Ekrem İmamoğlu.

ÖZGÜR ÖZEL`''19 MAYIS'TA İZMİR'DE BİR BAŞLANGIÇ GERÇEKLEŞTİRDİK''

İmamoğlu'nun mesajının okunmasının ardından konuşan Özgür Özel ise şunları söyledi:

"19 Mayıs'ta İzmir'de bir başlangıcı gerçekleştirdik. Ekrem Başkanımızı, belediye başkanlarımızı, meclis üyelerimizi, bürokratlarımızı, bütün arkadaşlarımızı alana kadar ant olsun ki bu bir başlangıçtır ve 19 Mayıs'tan sonra ilk miting Pendik'tedir.

5 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yönetilen ama sorunları çözülemeyen Pendik’te biz, ilçeyi tanıyan, sorunlarını çözeceğine inandığımız bir adayla, Tarık Balyalı’yla seçimlere girdik. Tarihimizin en yüksek oyunu alarak 180 bin oya, yüzde 43’e ulaştık. Seçimi kazanamadık ama şunu herkes bilmeli: Biz birileri gibi alamadığımız ilçeye küsen, seçmeni cezalandıran bir anlayıştan değiliz. Kusuru kendimizde arayan ve geleceği inşa etmeye çalışan bir anlayıştan geliyoruz.

"KİMSE BİZİ SEÇİM KAZANAMAYINCA DARBECİLİĞE SARILANLARDAN SANMASIN"

Biz, 47 yıl boyunca birinci parti olamayınca bile sandığa küsmeyen, darbeye kalkışmayan bir partiyiz. 15 Temmuz’da en çok husumet yaşadığımız partiye karşı bile darbeye direnen, TBMM’yi savunan, milli iradeyi baş tacı eden bir gelenekten geliyoruz. Kimse bizi seçim kazanamayınca darbeciliğe sarılanlardan sanmasın.

Cumhuriyet Halk Partisi, sadece kendi seçmeninin değil; sandıkla gelip sandıkla gitmek istemeyenlere karşı Türkiye’nin tüm demokratlarıyla omuz omuza veren bir partidir. Nasıl ki yerel seçimleri birlikte kazandıysak, bundan sonra da Türkiye’nin sosyal demokratlarını, muhafazakâr demokratlarını, milliyetçi demokratlarını, liberal demokratlarını, sosyalist demokratlarını ve Kürt demokratlarını bir araya getireceğiz. Türkiye ittifakıyla kesinlikle kazanacağız.

HANGİ TELEFONU BULDUN?

Bunca yalandan sonra şimdi 560 milyar yalan, lüks araba yalan, cep telefonu yalan, para kasası yalan, bavullarda para taşımak yalan, MASAK raporu yalan. Şimdi çıkmış iki gündür telefon bulduk diyorlar. Hangi telefonu buldun? Diyorlar ki; 'Bir eve gidildi, o evde bir telefon bulundu. Bu Ekrem İmamoğlu'nun gizli telefonu. Utanmadan, sıkılmadan... 2 gündür 'telefon bulduk' Koca koca gazeteler yazıyor. 'Telefon bulundu, soruşturma yeniden başlayacak.' Telefon bulduk diye söyledikleri telefon, Ekrem Başkan'ın Beylikdüzü Belediye Başkanı'yken kullandığı, İstanbul Büyükşehir'e geçince kapattığı, bir çekmeceye attığı, 5 yıldır hiç arama yapmayan, içinde herhangi bir belge olmayan telefonu algı yönetimi için 'bulundu' diyorlar. Buradan bütün Türkiye'ye söylüyorum; büyük bir yalanla karşı karşıyayız. Anılan telefon Ekrem Başkan'ın ilk ifadesinde kayda geçirdiği 5327210325 numaralı telefondur. İlk gün söylemiştir. 'Telefon buldum' diye sevinen budalalara söylüyorum; telefonu bulan Graham Bell bile telefonu icat ettiğine sizin kadar sevinmedi. Yalandan delil icat edemezsiniz. Yeni bulduk dedikleri telefon zaten söylediğimiz bir telefondur. Asla ve asla delil durumunu değiştirecek bir durum yoktur. Ekrem Başkan masumdur, ben de kendisine sonuna kadar kefilim.

"BİR HATA YAPTINIZ YOL YAKINKEN DÖNÜNÜZ''

Millet bu kumpasa razı gelmemiştir, ikna olmamıştır. Bir hata yaptınız, yol yakınken dönünüz. Eğer bu yanlıştan dönersen sadece yanlıştan dönmüş olursun, özür dilersin. Bu yanlıştan dönmezsen tarihe darbeci olarak geçiyorsun, cunta başı olarak kalacaksın. Israr ettikçe hem kendinizi bitiriyorsunuz, hem memleketi bitiriyorsunuz. Merkez Bankası 60 milyar dolar rezerv yaktı bu uğurda. Bu para kişi başına 27 bin lira, bu para dün gece doğan kundaktaki bebekten de ölüm döşeğindeki hastadan da, bu meydandaki herkesten de 86 milyondan ayrı ayrı çıktı. Tam 27’şer bin lira. Emeklilere 14 bin değil, 30 bin lira maaş vermek, bunu 10 yıl boyunca yapmak mümkün bu parayla. Çiftçilerin bütün borçlarını silmek, bir o kadar da üstüne para vermek mümkün bu parayla. Kredi Yurtlar’dan kredi kullanan öğrencilere 3 bin lira değil, 30 bin lira vermek, bunu 10 yıl sürdürmek mümkün bu parayla. Emekliye, işçiye, çiftçiye, memura bulunamayan parayı Ekrem Başkan’ı hapiste tutmak için harcayanlara şunu söylüyoruz: Korkunun ecele faydası yok, siz gideceksiniz. Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu olacak. Buradan Erdoğan’a, Pendik Meydanı’ndan bir kez daha meydan okuyoruz. Erdoğan, sen birini yolladın. Yalanlar, iftiralar, gizli tanıklar, zorla iftira attırmalarla bir şeyler tasarladı, olmuyor. Sen ona güveniyorsun, biz arkadaşlarımıza güveniyoruz. Eğer cesaretiniz varsa bir an önce iddianameyi düzenleyin. Arkadaşlarımızın yargılanmalarını TRT’den canlı yayınlayın. Bu millet iftirayı da görsün cevabını da duysun. Erdoğan, 25 yıldır kazandığın Pendik ‘Hak, hukuk, adalet’ diye inliyor. Ve sana sesleniyor. Diyor ki ‘Gel, gel, cesaretin varsa TRT’ye gel. Canlı yayında ver onu duyalım.’ Buradan hem meydanda olanlara hem televizyonu başında olanlara şunu söylüyorum. Yarından itibaren sokakta, parkta, çarşıda, pazarda, alışverişte, ev gezmesinde, iş yerine giderken serviste AK Partili kimi görürseniz şunu sorun. Deyin ki ‘Neden TRT’den yayınlanmıyor bunlar? İftiralar duyuyoruz da cevaplarını niye duyamıyoruz? Var mısınız TRT’den yayınlanmasına’ deyin. Var mısınız? Kendine güvenen yayınlasın.

"ERDOĞAN'A BİR KEZ DAHA MEYDAN OKUYORUZ"

Buradan Erdoğan'a bir kez daha meydan okuyoruz. Erdoğan sen birini yolladın, yalanlar, iftiralar, gizli tanıklarla bir şeyler tasarladın olmuyor. Sen ona güveniyorsun biz arkadaşlarımıza güveniyoruz. Eğer cesaretin varsa bir an önce iddianameyi düzenleyin, arkadaşlarımızın yargılanmalarını TRT'den canlı yayınlayın. Bu millet iftirayı da görsün cevabını da duysun.

''BURASI PENDİK EMEĞİN EN GÜÇLÜ OLDUĞU İLÇELERRDEN BİRİ''

Burası Pendik, burası emeğin en güçlü olduğu ilçelerden biri. Sayın Erdoğan Halk TV izlediğini biliyoruz. Halk TV’ye, Sözcü TV’ye, Tele 1’e Sözcü TV’ye sık baktığını biliyoruz. Bakıp da bazen kızdığını biliyoruz. ‘Bir şeyler söylüyorlar, anlamıyorum’ diyorsan, hani 31 yıllık diplomayı iptal ettin de sorgulayınca çıkıyordu da tam o gün onu da kaldırttın ya. Pendik Meydanı da senin diplomanı sorguluyor. Diyorlar ki ‘Diplomasız Erdoğan’ diyorlar. Diploma sorgulatacaksan öyle yandaş bir tane öğretim görevlisini, yalandan yaptığı bir yüksek lisansla oraya buraya koyup da talimat vererek diploma sorgulatılmaz. Böyle 10 binlere, 100 binlere sorgulatırım diplomanı, milyonlara, milyonlara. Buradan bir güvence verip sonra emekçi kardeşlerimin işine geçeceğim. AK Partili, MHP’li gençler diyormuş ki ‘Ya bizimkiler zoru görünce adamın diplomayı iptal ettiler. Yarın bu CHP gelince, bu Ekrem İmamoğlu gelince o da bizim diplomaları iptal ederse ne olacak?’ Buradan açık söylüyoruz. Ekrem İmamoğlu Erdoğan gibi Cumhurbaşkanlığı yapmayacak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi Cumhurbaşkanlığı yapacak. O yüzden Ekrem Bey’in Cumhurbaşkanlığında CHP’nin İttifakında ve Türkiye İttifakı’nda herkesin diploması, tapusu, evlilik cüzdanı, banka hesap cüzdanı garanti altındadır. Sizin de garantiniz Türkiye Cumhuriyeti devletidir.

“HEP BİRLİKTE YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPACAĞIZ”

Değerli Pendikliler, Pendik ve civarındaki yerleşim birimleri Türkiye’de emekçilerin en yoğun olduğu bölgelerden bir tanesi. Bugün buradan bu akşam hep birlikte yeni bir başlangıç yapacağız. Başarısız darbe girişiminde yakılan rezervlerle ve yeniden yükselen faizlerle bir anda yüzde 47,5 olan faizler, KOBİ’lerin, sanayicilerin kullandığı kredilerin faizlerini yüzde 70’lere çıkardı. TÜİK’e göre dört aylık enflasyon yüzde 13. Yılbaşında 22 bin lira olan asgari ücret, şu anda alım gücü olarak o günün 19 bin lirasına indi. Yani 3 bin lira eridi. Hesap ENAG’a göre 4 bin 400 lira eridi. Geçen seçimlerden önce ‘Enflasyonist ortamda asgari ücrete gerekirse dört kez zam yaparız’ diyorlardı. Şu anda dört ayda verilen zamdan fazlası gitti. Yarından itibaren hem bütün işçi sendikalarını, konfederasyonları ziyaret takvimimizi alarak hem işçi örgütleri ile hem işveren örgütleri ile hem de işçilerle birlikte asgari ücrete Temmuz ayında hakikatli bir zam yapılması için, bir ara zam için çalışmaları başlatmaya karar verdik. Asgari ücrete sendikaların önerilerini alarak, gerekli araştırmaları, gerekli çalışmaları yaparak, işçilerle, işverenlerle görüşerek küçük işletmeler, KOBİ’ler için bu yükün onların sırtına gelmesini engelleyecek çözüm önerilerini yine getirerek asgari ücrete Temmuz ayında zam alacağız, zam alacağız, zam alacağız. Çok tatlısınız da gelin biz Özgür Başkan’a tezahürat etmek yerine Ekrem Başkan’a, belediye başkanlarımıza, arkadaşlarımıza bir selam yollayalım.

“GENÇLİĞE DÜŞMAN HUKUKU UYGULUYORLAR”

Şimdi Saraçhane’de bir kere yaptık. Ertesi gün geldi ve dedi ki ‘Özgür Başkan yıllardır bu işi yapıyorum. Kimse beni fark etmedi.’ Bu dronun bir operatörü var. Ona bir alkış yapalım, emekçi kardeşime. (Sloganlar) Bu yaptığınızı yaptılar diye gözaltına alınan, tutuklanan gençlerimiz oldu. Saraçhane’de binlerce gözaltı, 301 tutuklama olmuştu. Halen daha 36 genç arkadaşımız tutuklu bulunuyor. Bugün Boğaziçi tutuklularının tutukluluğuna karar verecek hakim gitmiş, bir hafta yıllık izne ayrılmış. Çocuklara diyorlar ki ‘Bir hafta daha bekle.’ Adeta muhalif gençlere, itiraz eden gençlere, üniversite gençliğine düşman hukuku uyguluyorlar. Darbeye karşı direnişi başlatan İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, tüm Türkiye’deki bütün genç arkadaşlarımızın emeğine ve yüreğine sağlık. İçeride bulunan 36 arkadaşımızın da alınlarından öpüyoruz.

Biliyorsunuz hem Ataşehir’de, hem Kartal’da birer belediye başkan yardımcısı, sekiz belediyemizde de birer belediye meclis üyemizi toplayıp, belediyelere akıllarınca korku salmak, belediye başkanlarımızı tedirgin etmek ve o belediye meclis üyeleri üzerinden onlarla birlikte partimize oy veren Kürt seçmenleri cezalandırmak isteyen bir anlayış var. Buna DEM Parti, Kent Uzlaşısı diyor. Onlar diyorlar ki ‘Seçimi kazanırsak kazanırız. Kazanamayacağımız yerlerde adaya bakarız. Eğer kente karşı suç işlemeyecek, oy verebileceğimiz, demokrat adaylarsa biz de destekleriz.’ Bunun bizim partimizdeki ismi daha geniş. Biz buna Pendik İttifakı, İstanbul İttifakı, Türkiye İttifakı diyoruz. Ama DEM’den, ama diğer partilerden kanaat önderi, oy getirebilecek, hatta geçmişte başka partide siyaset yaptılarsa da eğer demokratsa, bu ülkenin bütünlüğü ile bir sorunu yoksa, vatanına, milletine bağlı ise bu ittifakın içine alıyoruz.

"BİR YANDAN PKK İLE PAZARLIK EDİYOR, BİR YANDAN KÜRT VATANDAŞI İÇERİ KOYUYORLAR"

Türkiye’de tüm illerde, birçok ilçede çeşitli siyasi partilerden isimler alındı. İstanbul’da da ilçelerde birer, ikişer DEM’de geçmişte siyaset yapmış ya da Kürtlerin kanaat önderlerinden oy verecekleri isimler listelerde yer aldı. Bu ne bir kusur, ne bir günah. Ama savcı şöyle yazmış, ‘Batıda belediye kazanamayacakları yerlerde CHP listelerinden seçime girmek suretiyle, batıdaki Kürtlerin temsil imkanı kazandığı…’ Bunu suç olarak gösteriyor. Eğer böyle bir suç varsa o suçun faili benim kardeşim, ben. Açıkça hem bir yandan PKK ile pazarlık ediyor, PKK ile bir süreç yürütüyorlar. Abdullah Öcalan’a methiyeler düzüyorlar. Diğer taraftan belediye meclislerinde yer alan birer Kürt vatandaşı alıp içeri koyuyorlar, HDK’dan yargılıyorlar. Bugün onların duruşması vardı. HDK’nın, başta İzmir 12’nci Ağır Ceza’nın karar olmak üzere çokça kararda bir kongre olduğu, terör örgütü olmadığı yazdığı halde 10 kişiyi bugün 10 saat yargılayıp Eylül’ün bilmem kaçına kadar tutukluluğuna devam kararı vermişler. Yazıklar olsun. Bir tarafta Devlet Bey’in konuştuğu umut hakkı, diğer tarafta Türkiye demokrasisinin en sağlıklı işbirliklerinden birine, böyle yaptıkları haksızlıklarla Türkiye’nin barışına vurulmuş büyük bir darbedir. Bu meselede ne bir belediye başkanı, ne bir belediye meclis üyesi mesul değildir. Türkiye’nin birlik ve beraberliği için atılmış bu adımı kriminalleştirenler, Türkiye’nin en büyük düşmanlarıdır. Türkiye’deki herkes bilsin ki bu meydandakiler, bu meydanda yan yana duranlar, hem Ekrem İmamoğlu’nun, hem Selahattin Demirtaş’ın, hem Ümit Özdağ’ın özgürlüğünü birlikte savunabilen demokratlardır. Bu meydandaki bu alkış Türkiye’nin umududur. Türkiye’nin umudu sizlersiniz.

Efendim Ümit Özdağ’ı içeri alsınlar, ona birileri sevinsin. Selahattin Bey’i alsınlar, başkası sevinsin. Ekrem Başkan’ı alsınlar, öbürü sevinsin. Bir tek adam, hep sevinsin. Öyle yağma yok; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.

Memlekette bir kendini değil, herkesi düşünenler var. Evellalah bu akşam Pendik Meydanı’na onlarla birlikteyim. Hepiniz hoş geldiniz. Bir de kimseyi düşünmeyip bir tek kendini düşünen biri var. Şimdi devletin parasıyla, devletin parasını ajanslara verip kendine kampanya yaptırıyor. Oylar düşmüş ya. Oradan kendini yükseltmek için kampanya yaptırıyor, ‘küresel lider’ diye. Buradan Erdoğan’a söylüyorum; evinde demokrat olmayan küresel lider olamaz. Evinde otokrat olan, evinde diktatör olan ne dünyaya lider olur, ne küresel lider olur. Olsa olsa rezil olur. Memleketi de rezil eder. Ecevit’le Yaser Arafat’tan beri CHP’nin sahip çıktığı Filistin davasına, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının gidip omuz verdiği Filistin’in haklı kurtuluş mücadelesine, sahip çıkmayan, Trump’ın sözüyle Gazze’yi sahil kasabası yapmaya çalışan, Filistinlilerin Gazze’den uzaklaştırılmasına susandan, Kuzey Kıbrıs’ı Türki Cumhuriyetler tanıyacak diye beklerken, Türki Cumhuriyetlerin Güney Kıbrıs’ı tanımasına susandan, Ege’deki Adalar’daki işgallere susandan, Türkiye’nin hakkını, menfaatini Trump’ın iki dudağının arasına bırakandan küresel lider olmaz. Böylesine birisinin kendi hesapları için memleketin çıkarlarını feda etmesine, AK Partililer susuyor mu bilmem. Ama bu meydan susmaz, susmadı, susmayacak.

“DEMOKRASİYİ BİR KEZ DAHA KURACAĞIZ”

‘19 Mayıs son değil, başlangıç’ dedik. 19 Mayıs’tan sonra çağırdınız, ilk olarak koştuk Pendik’e geldik. Muhteşem bir coşku, muhteşem bir ev sahipliği ile karşılandık. Bu meydan, bu enerjisini 15 milyonu geçen, 20 milyona doğru yürüyen imzalarda, ilk hedef 20 milyonu tutturup, 28 milyona doğru yürümek için bu meydan görev almaya hazır mı? İlçeden stantlardan boş imza föylerini alıp kapı kapı gezmeye, imza vermeyenleri ikna etmeye, gidilemeyen yerlere gitmeye, imzaları tamamlamaya hazır mıyız? 20 milyonuncu imzayı notere tespit ettirdikten sonra, 8 milyon kalan imzayı teker teker geriye sayacağız. Buradan endişeli olan herkese söylüyoruz. ‘Çok imza vermek istiyorum, memuriyete gireceğim, korkuyorum.’ ‘Torun polis, korkuyorum.’ ‘Mülakat var, korkuyorum’ diyenlere imzalar bize emanet, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine emanet. Onu kimseye vermeyiz. Sadece notere tespit için göstereceğiz. O imzalar herkesin onuru olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nde saklanacak. Şimdi buradan hep birlikte Silivri’ye doğru sesimizi duyuracak kadar gür bir sesle seslenelim. Ey Erdoğan, ben milletim, ben milli iradeyim. Ben ne dersem o olur. Adayımı bırak, sandığı getir. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. Bu sandık sizin inancınızla, kararlılığınızla, coşkunuzla, cesaretinizle ya gelecek ya gelecek. İzmir’de en son kapatırken ‘Yürüyelim arkadaşlar’ demiştik. O zaman Pendik, bugün çağırdınız geldik. Çağırdığınıza değdi, geldiğimize değdi. Muhteşem bir ses, büyük bir inanç, büyük bir kararlılık gösterdiniz. Bundan sonra durmak yok, hep beraber Türkiye’yi bir kez daha kurtaracağız, bir kez daha demokrasiyi kuracağız. Var mıyız? Hazır mıyız? O zaman yürüyelim arkadaşlar.” 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.