KENDİNİ KEŞFET...

Merhaba sevgili okurlar, 
Bizi mutsuz eden olayların tek bir kaynağı vardır. Bu kaynak düşüncelerimizdir. Beynimiz düşündüğümüz tüm olumsuz olayları öncelik sırasında ilk sıraya alır. Çünkü İçten içe acı çekmeyi seven yanımıza dokunarak onu harekete geçirmektedir.

Bütün duyguları barındıran bir bilinç altı neden sürekli bizi kötüyü ve olumsuzu tercih etmemize sevk eder? Acaba bilinçaltımız bizi Yavaş yavaş ele geçirmeyi mi hedefliyor? Bundan çıkarı ne? Bunun apaçık anlamı kontrolü ele alma. Bilinç düzeyinde o kısır döngünün içerisine giremeyeceğimiz gerçeğini göz ardı etmezsek, bilinçaltı seviyesinde her tür tehdide açık olduğumuz gerçeği ile yüzleşiriz.

Ve kontrolü ele alarak bilinçaltında ki tüm olumsuz düşünceler ve bunlardan kaynaklı bağlantılı düşünceleri teker teker tarihe gömebiliriz. Düşüncelerimizi değiştirmeyi denemeli yada düşüncelerimizi kontrol etmeyi öğrenmeliyiz... Zira düşündüğümüz herşey bir rezonans alanı oluşturur...
Uygun terapiler ile bilinçaltında ki tüm olumsuzluklar bertaraf edilebilir. Bunun için uzman psikologlar ve terapistler doğru teknikleri sunacaktır. Tabi ki değişimi kişinin kendi istemesi şartı ile mümkün olur.  Öyle ki yılların biriktirdiği tüm kötü deneyimler tek seferde bir sihirli değnekle sıfırlanmayacak.

Her bir iz bırakan olaylar birer birer temizlenerek arınmanıza ve kendinizi bulmanız vesile olacak. Toplum da hep Psikoloğa gitme ile ilgili ön yargı olmuştur. Kişi aklını yitirdiği zaman Psikoloğa ihtiyaç duymalı diye kalıplaşmış bir düşünce oluşmuş.

Aslında ruhsal dalgalanmaları anlayabilen tekniklerle bizlere rehberlik ettiklerini düşünmek en doğru yaklaşım olacaktır. Kendimizde içinden çıkamadığımız duygu değişimleri fark ettiğimizde bir uzman ile görüşmenin bizleri ne kadar çok rahatlattığını fark edeceğiz. Yani kendini değiştirmeye niyet edenler her zaman kazanan olacaktır. 

Sibel Çeçen Yavaş