Diyarbakır, Mardin ve Van Belediye Başkanları, PKK'ya maddi çıkar sağladıkları gerekçesiyle, görevden alındı. Bunların yerine kayyum atandı. Bu uygulamayı hukuk dışı bulanlar oldu. Halbuki, yasalar içişleri bakanına, gereğinde belediye başkanlarını görevden alma yetkisi veriyor. Adı geçen belediye başkanlarının PKK'ya maddi destek sağladıkları belirlendikten sonra, içişleri bakanlığı tarafından görevden alınmalarında bir hukuksuzluk veya keyfi uygulama söz konusu olamaz. Bu olayı antidemokratik bir davranış olarak değerlendirip, ileride çok daha geniş kapsamlı uygulanabileceği endişesine kapılmakta yersizdir.
Yapılanlar sadece kayyum atamakla sınırlı kalmamalıdır. HDP'nin faaliyetlerinin mercek altına alınıp değerlendirilmesi ve gerekirse bu partinin kapatılması demokrasinin geleceği için kaçınılmazdır.
Efendim, demokrasilerde parti kapatılmazmış. Suçu kim işlediyse, o gerekli cezaya çarptırılırmış. Bunlar boş laftır. Parti birilerinin karanlık emellerini gerçekleştirmek için bir araç haline geldiyse kapatılması demokrasinin gereğidir. Çünkü, demokrasi toplumun huzur ve refahını sağlamak için vardır. Demokrasinin amacıyla ters düşen tüm işlevleri etkisizleştirmek demokrasinin gereğidir. Demokrasinin arkasına sığınarak, teröre hizmet etmek kabul edilemez. Partiler demokrasinin, olmazsa olmaz kurumlarıdır. Bu partilere demokrasinin fırsatlarından yararlanarak antidemokratik amaçlara hizmet etme hakkını vermez. Demokrasi, demokrasiyi yok edecek güçleri kendi içinde yetiştirecek kadar ahmaklar düzeni değildir. Demokratik haklardan yararlanarak, terör örgütünün siyasi uzantısı olarak oluşturulan bir partinin, demokratik haktır diyerek hayatiyetinin devamının sağlanması demokrasiyi hiç bilmemektir. Demokrasi herkesin istediği gibi at oynattığı bir alan değildir. Tam aksine, demokrasi kurallar düzenidir. Demokrasiyi yok edecek, ırkçı, faşist ve şeriatçı partiler, demokratik haktır diyerek, demokratik sistemlerde kurulmamalıdır. Partiler demokrasinin kurallarına uygun davranmak zorundadır. Demokratik kurallara uygun
davranmayan partilerin kapatılması demokrasinin güvencesi için kaçınılmazdır. HDP, Türkiye'nin partisi olamadı. Kürtlerin değil, Kürtçülerin ağırlıkta olduğu bir parti oldu. PKK ile arasına mesafe koymadı.
Parti kapatmanın çözüm olabilmesi için, kapatılan partinin yerine, onun devamı niteliğinde başka bir partinin kurulmasını engelleyecek yasal düzenlemelerde yapılmalıdır. Şimdiye kadar birçok parti kapatıldı. Kapatılan partinin yerine, onun devamı niteliğinde, başka isim altında yenisi kuruldu. Bu şekilde parti kapatmak çözüm olmaktan çıkarıldı. Bunun ortadan kaldırılması gerekir.
Sözde değil, özde dinci olan AKP'nin 17 yıldır iktidarda oluşu demokrasimizin özürlü olmasının bir sonucudur. Amacı kinci ve dinci bir nesil yetiştirmek olan bu partinin eğitim alanında yapmış olduğu tahribatın izlerini silmek uzun zaman alacaktır.
25.Ağustos.2019
Çınarlı
Emin Varol
