• BIST 8876.22
  • Altın 2928.215
  • Dolar 34.2375
  • Euro 37.4474
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 19 °C

CİDDİYET

Emin Varol

 

 

Covit-19 salgınını önlemek için bir dizi önlem alındı. Bu önlemlerden biride, 65 yaş üstünde olanların, virüs kapma olasılığına karşı, sokağa çıkmalarını yasaklamaktır. Aynı evde oturan daha genç yaşta olanların sokağa çıkmaları serbest. Bunların dışarıdan getireceği virüsten yaşlıları korumak için alınmış bir önlem yok. Bunun için 65 yaş üstünde olanların sokağa çıkmalarını yasaklamanın, yaşlılara pek bir yararı olmayacaktır. Bu karar saçma olduğu için sadece bizde uygulanıyor. Dünyanın başka ülkelerinde böyle bir uygulama yok. Dünyada bu salgına karşı alınan önlemler arasında "konut kredisi" veren tek ülkeyiz. Bir taraftan evde kal, diğer taraftan bankaya git kredi al. Bir taraftan evden çıkma, diğer taraftan kentten kente daha ucuz uçmak için uçak biletlerindeki vergiyi indir. Kısa bir zaman sonrada iç hatlar uçuşlarını yasakla. Sosyal mesafeyi (gerekli mesafeyi) korumak için, şehirler arası ulaşım için valilikten izin almak gerekir dediler. Milletin otogarlarda izdiham yaratması nedeniyle otogarları kapattılar. 10 Ocak'ta salgına karşı bilim kurulu kuruldu. 3 ay sonra 30 büyükşehir ve Zonguldak'a giriş çıkışları yasakladılar. Salgın ABD'yi ağır vurdu. New York merkez üssü oldu. New York'a uçak seferleri 27 Mart'ta durduruldu.

Ülkenin gündemine birde infaz yasası oturttular. Bu salgını en kısa zamanda ve en zayiatla atlatmak için evde kalmanın kaçınılmaz olduğunu söyleyenler, ceza evlerinde kalanları dışarıya çıkarmakta bir sakınca görmüyorlar. Hükümlü ve tutuklular ceza evlerinde tecrit edilmiş konumdadır. Bunlara virüsün bulaşma şansı yok denecek kadar azdır. Bugüne kadar kapalı ceza evlerinde pozitif bir vakaya rastlanmamış olması bunun kanıtıdır. Salgına karşı mahkumların ceza evlerinde güvenli konumda olmadıklarını söylemek ve bu insanları salıvermekle daha güvenli bir ortama kavuşacaklarını savunmak tam bir akıl tutulmasıdır. Sokağa çıkma yasağının salgına karşı bir önlem olduğu ortamda, hükümlü ve tutukluların serbest bırakılması tam bir çelişkidir. Bu çelişkiyi hayata geçirenlerin ya bunu görecek konumda değil veya milletle alay ediyorlar. Bu infaz yasasında yapılan değişikliklerle infaz yasası,hukuk devletinde olmaması gereken, bir af yasasına dönüşmektedir. Yargının verdiği hapis cezasının, daha baştan yarıya indirilmiş olması yargıyı hiçe saymaktır. Cezaların caydırıcılığını ortadan kaldırmak ve hukuku işlevsiz hale getirmektir. Hukuk devleti yönü oldukça zayıf olan devlet, daha da zayıf duruma getirilmektedir.

10 Nisan Cuma günü saat 22 sularında, saat 24 başlayıp 12 Nisan Pazar günü saat 24 biten bir sokağa çıkma yasağı, 30 büyükşehir de ve Zonguldak ilinde ilan edildi. İnsanların iki günlük gereksinimlerini karşılamak için sadece 2 saatlik bir süreleri vardı. Bunun doğal sonucu özellikle gıda maddesi satan yerlerde izdiham yaşandı. Bu izdiham salgının yayılmasına uygun bir zemin hazırladı. Sokağa çıkma yasağı kararını veren ve uygulayanların liyakatsizliği ve basiretsizliği gözler önüne serilmiş oldu. İçişleri Bakanı, uygulamalardaki aksaklıkların sorumluluğunu yüklenerek istifa etti. Kamu oyuna yaptığı açıklamada "Kararın uygulamasından" sorumlu olduğunu söyledi. Kararın alınmasında sorumlu olmadığını dolaylı olarak açıklamış oldu. Kararı alan bu istifayı kabul etmedi. Devlet yönetimi ciddiyet ister.

 

 

                                                                                                                     13.Nisan.2020    

                                                                                                                             Çınarlı

Bu yazı toplam 1548 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.