• BIST 10276.88
  • Altın 2390.367
  • Dolar 32.335
  • Euro 34.7427
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 16 °C

Darbe

Emin Varol

 

 

Darbe, anayasanın işlevsiz hale getirilmesidir. Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu kararlar, Anayasanın 153. Maddesine göre “Anayasa mahkemesinin kararları kesindir” der ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.

TİP Milletvekili Can Atalay için Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu “hak ihlali” kararına, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından uyulmamış ve dosya Yargıtay 3. Dairesine gönderilmiştir. Bu dairede Anayasa Mahkemesi, bu ihlal kararından dolayı, yetkilerini aşmıştır diyerek, suç duyurusunda bulunmuştur. Kısacası, Anayasa Mahkemesinin verdiği karara uyulmamış, Anayasa işlevsiz hale getirilmiştir. Eğer bu ülkede Anayasa Mahkemesi üyeleri yetki alanlarını bilmiyorlarsa vay halimize. Yok, Yargıtay üyeleri, hukuki bir dayanmayan, suç duyurusunda bulunacak kadar aymazlarsa, bu daha da beter.

Bütün bunlardan daha vahimi, bu yapılanların siyasi bir talimata göre yapılmış olmasıdır. Yargının bu boyutta siyasallaşmış olması, ülkenin geleceği açısından bir felakettir.

Devlet bir hukuk devleti olmaktan çıkmış bir kanun devleti bile denemeyecek duruma düşmüştür.

Hukuk ve ekonomi birbirine göbekten bağlıdır. Ekonominin durumu üretime bağlıdır. Üretimde ancak yatırımla olur. Yatırımın olabilmesi için sermaye sahibinin piyasaya güven duyması gerekir. Buda ancak hukukun üstünlüğüyle gerçekleşebilir. Yatırımcıya, yarın bir pürüz çıkması halinde, hukuk düzeninin hakkını vereceği güvencesi verilmelidir. Bugün içinde bulunduğumuz ekonomik çıkmazdan çıkışın yolu yatırımdan geçer. Yüksek mahkeme yargıçlarının anayasayı çiğnediği, hukukun siyasetin sopası haline geldiği, geleceği değil yarının bile belirsiz olduğu bir ülkeye kim yatırım yapar? Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki bu sürtüşme ekonomik krizin daha da derinleşmesine yol açacaktır. Siyasi hataların bedelini, yoksulluk ve yoksunlukla ödemek zorunda bırakılıyoruz. Bu toprakların çocuğu olduğunu kabul eden herkes Anayasayı korumak ve kollamakta yükümlüdür. Anayasanın başlangıç bölümünde “Fikir, inanç ve kararlarıyla anlaşılmak üzere, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere, Türk Milleti tarafından, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.” İfadesi yer almaktadır.    

Anayasa Türk Milletine emanet edilmiştir. Yaşadığımız olaylar anayasal direniş hakkını doğurmaktadır. Anayasaya bugün sahip çıkmazsak ne zaman sahip çıkacağız? İktidarı ve muhalefetiyle Anayasaya top yekûn sahip çıkma zamanıdır. Anayasanın 104. Maddesine göre

“Cumhurbaşkanı devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder” der. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki bu uyuşmazlığı kaldırıp Anayasa Mahkemesinin kararını uygulatmak Cumhurbaşkanının görevidir. Halkın Cumhurbaşkanına baskı yapması gerekir. Bunu da muhalefet gerçekleştirebilir.

 

                       

Bu yazı toplam 123 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
  • Egemenlik03 Mayıs 2024 Cuma 16:39
  • Skandal26 Nisan 2024 Cuma 15:29
  • Düzenci18 Nisan 2024 Perşembe 14:54
  • Göç08 Nisan 2024 Pazartesi 20:31
  • Seçim03 Nisan 2024 Çarşamba 17:13
  • Çelişki22 Mart 2024 Cuma 11:04
  • Spor19 Mart 2024 Salı 11:36
  • Güven26 Şubat 2024 Pazartesi 16:06
  • Gasp18 Şubat 2024 Pazar 12:40
  • Müfteri12 Şubat 2024 Pazartesi 15:54
  • Akademi02 Şubat 2024 Cuma 15:30
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.