• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 22 °C

Devlet

Emin Varol

 

Toplumsal yaşamı düzenlemek için oluşturulan örgüte devlet diyoruz. Devletin birinci görevi yurttaşların can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Devleti yönetenlerin, devletin gücünü toplumun bir kesimine yarar sağlamak için kullanması, devletin meşruiyetini tartışmalı hale getirir. Devlet, doğası gereği, kamu yararını gözetmekle yükümlüdür.

AKP'nin iktidarında devlet bir parti devletine dönüşmüş, kamu yararı ikinci plana atılmış, devletin gücü yandaşlara çıkar sağlamak için kullanılmaya başlamıştır. Yandaş şirketlerin batmaması için çıkarılan vergi aflarında kamu yararından daha çok şirketlerin çıkarı vardır. Maden arama ruhsatlarını yağmur gibi şirketlerin üzerine yağdırarak ormanların yok edilmesine zemin hazırlamakta kamunun ne yararı vardır? Şirketlerin çıkarının bedelini millet ormanlarını kaybetmekle ödeyecektir.

Yandaş basın ve şirketlerin batık kredi borcunu devlet bankalarının görev zararı olarak göstererek ört pas etmenin kamuya ne yararı vardır? Bankalardaki mevduat bu milletin parasıdır. Milleti parası bu şekilde yandaş şirketlere hortumlanmaktadır. Siyasilerin bu yağmadan pay almadığını nereden bileceğiz?

Kıyıların yağmaya açılmasında kamunun ne yararı vardır? Kıyıları yağmalayan yandaş şirketlerin kazancının bedelini halk kıyılardan uzak kalmakla ödeyecek. Bu devletin gücünün yandaşların çıkarı için kullanılmasıdır. Kabul edilemez.

Fabrika atıklarının nehirlere, denizlere boşaltılmasının engellenmemesinde kamunun ne yararı vardır? Fabrika sahiplerinin kazancının bedelini halk sağlığıyla ödeyecek ve devlet buna göz yumacaktır. Böyle bir devlete kamu yararını gözeten meşru bir devlet gözüyle nasıl bakılır?

Kömürle çalışan elektrik santrallerinin bacalarında filtre yoktur. Devlet bunlara filtre takılmasını sağlamaktan aciz midir? Değil ama. Yandaş şirketler masrafa katlanmak istemiyorlar. Onların çıkarının bedelini halkın sağlığıyla ödemesine devlet seyirci kalıyor. Halbuki devletin birinci görevi yurttaşların can güvenliğini sağlamaktır. Devletin buna göz yumması karşılığında, karanlık dehlizlerde, bir takım pazarlıklar yapılmadığını kim iddia edebilir? Devleti yönetenlerin küçük bir azınlıkla işbirliği yaparak halkı soyması meşruiyetini ortadan kaldırır. Bu dolapları çevirenlerin bu dolaplardan nemalanmadıklarını kim iddia edebilir?

AKP iktidarı eline geçen serveti bir miras yedi gibi çarçur ettikten sonra iflas etti. Para bulmak için her yola başvuruyor. Bunlardan biride "varlık barışı". Yurt dışından Türkiye'ye para getirirsen bu paranın kaynağı sorulmayacak. Paranın meşru veya gayri meşru yollarla kazanılmış olması söz konusu değil. Bunun adı kara para aklamadır. Kara para aklayan bir devletin saygınlığı sıfırlar. Çetelerle işbirliği yapan devlete kimse güven duymaz. Güven ortamının ortadan kalkması ekonomik yatırımların durmasına neden olur. Buda ekonomik çöküntüyü doğurur. Bugün yaşadığımızda budur. Kurtuluş bu iktidarın sandığa gömülmesidir.

Bu yazı toplam 362 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
  • Düzenci18 Nisan 2024 Perşembe 14:54
  • Göç08 Nisan 2024 Pazartesi 20:31
  • Seçim03 Nisan 2024 Çarşamba 17:13
  • Çelişki22 Mart 2024 Cuma 11:04
  • Spor19 Mart 2024 Salı 11:36
  • Güven26 Şubat 2024 Pazartesi 16:06
  • Gasp18 Şubat 2024 Pazar 12:40
  • Müfteri12 Şubat 2024 Pazartesi 15:54
  • Akademi02 Şubat 2024 Cuma 15:30
  • Ahmaklar24 Ocak 2024 Çarşamba 14:10
  • Alarm07 Ocak 2024 Pazar 13:16
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.