İnsanlar yaşam koşullarını kolaylaştırmak için devlet denilen örgütü kurdular. Devletin birinci görevi yurttaşlarının can güvenliğini, ikinci görevi de yurttaşların mal güvenliğini sağlamaktır. Bu koşuların gereğini yapmayan devletin meşruiyeti tartışmalı duruma gelir. Devleti yönetenlerin uyguladıkları siyaset devletin meşruiyetini tartışmalı duruma getiremez. Böyle bir durumda devleti yöneten siyasilerde meşruiyetini kaybetmiş sayılır.
Bugün içinde bulunduğumuz durumu bu açıdan değerlendirecek olursak, devletin ve devleti yöneten siyasilerin meşruiyetinin tartışmalı bir hale geldiği sonucuna ulaşırız. Yoksulluk almış başını gidiyor. Hayat pahalılığı had safhada. Yurttaşın mal güvenliği enflasyonla ortadan kaldırılmış. Devlet, ikinci görevi olan, yurttaşın mal güvenliğini sağlamak koşulunu yerine getiremiyor veya getirmiyor. Uygulanan ekonomik politikanın ortaya koyduğu sonuç, ne yazık ki, bu. Devleti yönetenlerin benimsedikleri ekonomik politika “Serbest Pazar” denen bir politika. Buna göre devlet ekonomiye karışmaz, fiyatları piyasa belirler, devletin müdahalesi söz konusu olamaz. Para kazanmak için her yolu meşru kabul eden piyasa vampirlerine fiyat belirleme fırsatı verilirse, onların bu fırsatı haksız kazanç elde etmek için kullanacaklarını bilmemek ahmaklıktır. Yönetimdekilerin bu uygulamayı bilerek yaptıkları aşikardır. Fırsatçıların bu durumdan yararlanarak elde ettikleri haksız kazancın bir kısmını siyasete destek olarak kullanmadıkları ne malum.
Devlet, devlet gibi devletse “Serbest Pazar” ekonomisiyle yurttaşların mal güvenliğini ortadan kaldırarak devleti meşruiyeti tartışılacak konuma getiremez, getirmez. Bir devlette “Serbest Pazar” ekonomisi uygulanıyorsa, o devlet devlet değil de, devletmiş olur. Bizde “Serbest Pazar” uygulamasıyla yurttaşlar piyasa vampirlerinin önüne atıldı. İsteyen istediği gibi fiyat belirleyerek haksız kazanç sağlıyor. Devlet yurttaşın soyulmasını seyrediyor. Devletin ekonomiden elini çekmiş olması, devleti devlet olmaktan çıkaran “Serbest Pazar” uygulaması, yaşanan felaketin kaynağı oldu. Günün iktidarı devletin meşruiyetini tartışmalı hale getirerek kendi meşruiyetini de ortadan kaldırdı.
Yapılacak iş derhal seçime gidip bu iktidarı değiştirmektir. Gelecek iktidarın yapacağı ilk iş, iflas etmiş olan, “Serbest Pazar” uygulamasından vazgeçip devlete tekrar meşruiyet kazandırmak olmalıdır. Devletin devlet olabilmesi için, piyasayı kontrol etmesi kaçınılmazdır. Yurttaşın mal güvenliği ancak böyle sağlanabilir. Yurttaşı vampirlerin önüne atmakla devlet yönetilemez. Ekonomiyi dibe vurduran, yoksulluğu yaygınlaştırıp hayatı çekilmez hale getiren, yargıyı siyasetin sopası haline getiren bu iktidar raf ömrünü tamamlamıştır. Ülkenin kurtuluşu, bir ana evvel bu iktidarın değişmesinden geçer.
30.Ocak.2025
Pendik
Emin Varol
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.