Kültür yaşam biçimini belirler. Kültürü de belirleyen en önemli kaynak inançtır, dindir. Hurafelere dayalı, uydurulan bir dinin egemen olduğu toplumların kalkınıp gelişmesi, çağdaş toplum olması mümkün değildir. Hurafe prangası vurulmuş beyinlerin düşünce ufukları çok dardır. Sorunlara çözüm bulma kapasiteleri, son derece, düşüktür. Hurafelerin yaygınlaştırılması ve egemen hale getirilmesi toplumun geleceğini ipotek altına alır. Toplumun geri kalmış bir toplum olmaktan kurtulması bir hayal olur. Hurafe insan aklını devre dışı bırakır. Bunun için devletin en önemli görevlerinden biride hurafelerin yaygınlaşmasını önlemek olmalıdır. Çağdaş bir toplum olmanın yolu sorunları sağlıklı çözmekten geçer. Sorunların sağlıklı çözümü bilimi ve aklı kullanarak sağlanır. Hurafe bu uygulamayı olanaksız kılar. Toplumun geleceğini karartır.
İnsanların inançlarını yayma özgürlüğü demokrasinin bir gereğidir. Buna dayanarak son zamanlarda hurafeleri yayan kurumlar yazılı, görsel ve sosyal medyada alabildiğine türedi. Hurafenin halkı aldatma ve yanlış yola sevk etme etkisi göz ardı edilmemelidir. Halkı aldatmanın ve yanlış yola sevk etmenin özgürlüğü olmaz. Hurafelerin egemen olduğu toplumlarda özgürlük yoktur. Özgürlüğü özgürlükleri yok edecek şekilde kullanmakta ahmaklıktır. Hurafeleri yaymak özgürlük kapsamına girmez. Devlet halkını yayın yoluyla aldatılmaktan korumakla yükümlüdür. Devletin, halkı aldatan ve yanlış yola sevk eden hurafelerin yaygınlaşmasının engellemesinin demokrasiyle ters düşen bir tarafı da yoktur. Özgürlükler demokrasinin olmazsa olmazıdır. Özgürlükleri yok eden her uygulama demokrasiyi de ortadan kaldırır. Demokrasi kendini yok edecek bir kuvveti kendi içinde yetiştiren bir ahmaklar düzeni değildir. Hurafelerin yaygınlaşmasını demokrasi kapsamında değerlendirmek demokrasiyi bilmemektir. Demokratik bir devlet halkının yanlış bilgilendirmesini, alacağı önlemlerle, engellemekle yükümlüdür. Uydurulan bir dinin ve hurafelerin topluma egemen olması çözümü mümkün olmayan sorunlar yaratır. Bununda bedeli çok ağır olur.
Medyada türeyen, hurafe yayan kurumlardan birini You Tube kanalında izledim. Konu Kuran'daki Bakara Suresinin 255. Ayetinin mucizeleriydi. Bu ayeti haftanın her günü belli sayılarda okunmasının mucizevi sonuçlar yaratacağından söz ediliyordu. Bu programı uygulayanın hastalığının iyileşeceği, ticaretinin düzeleceği, bütün problemlerinin çözüleceği, mutlu ve mesut bir hayat yaşayacağı söyleniyordu. İnsanlar adı geçen sorunları çözmek için bir yığın ağır bedel ödemek zorunda kalırken, bu ayetten yararlanmayı düşünememişler veya bulamamışlar. Buna inanmak, düşünebilen her insan için, bir ahmaklıktır. Bu tip zararlı yayınların önlenmesi ülkenin geleceği için hayati öneme sahiptir.