Muhalefetin amacı iktidar olmaktır. Bu amaca ulaşmak için, iktidarın aksayan taraflarını bulup seçmene açıklayarak iktidarı zayıflatır. Muhalefet, doğası gereği, iktidarın elini güçlendirmez. Millete mevcut iktidardan daha iyi hizmet edecek muhalefet partilerinin ortak paydası iktidar karşıtlığıdır. İktidarı görevden uzaklaştırmak için muhalefet partilerinin dayanışma içinde bulunmaları gerekir. Bunun içinde muhalefet partilerinin ittifak yapmaları veya işbirliği içinde olmaları doğaldır. İktidara yarar sağlayacak davranışlar sergileyen bir parti muhalefet partisi değil iktidarın yandaşı bir parti olarak değerlendirilir. Muhalifmiş gibi görünüp iktidara payandalık yapanlar hem milleti hem de kendi seçmenini aldatırlar.
2024 yılı Mart sonunda yapılacak yerel seçimlere giderken muhalefet kanadı dağınık bir durum sergilemektedir. Bu durum iktidarın elini güçlendiriyor. Bu dağınıklığın giderilmesi muhalefet partilerinin, en azından, işbirliği yapmaları başarının anahtarı olacaktır. İktidarın yerel seçimleri kaybetmiş olması erken genel seçimlere kapı aralayacaktır. Yangın yerine dönmüş olan ülkeyi bu durumdan kurtarmak için 2028 yılına kadar beklemeye gerek kalmayabilir. Bu bakımdan muhalefetin yerel seçimlerde büyük başarı kazanması çok önemlidir. Ancak muhalefetin bugünkü görünüşü seçim başarısına uygun değildir.
Ana muhalefet partisi CHP’de belirsizlikler devam ederken, İYİ partinin tutumu da pek ümit vermemektedir. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yerel seçimlere İstanbul ve Ankara dahil her yerde kendi adaylarını çıkaracaklarını açıkladı. “İstanbul’un kaybedilmesini göze alıyor musunuz?” sorusunu “Hepsini alıyoruz. Belki de bizimki seçilecek. Bedelini ödeyeceğim, tüm sorumluluk bana ait. Bana ’Tayyip Erdoğan’a yanladı’ diyenler dahil herkes istediğini söyleyebilir. Umurumda değil. Biz bu partiyi CHP’nin adaylarını seçtirmek için kurmadık. Bitti.” diye yanıtladı.
İktidar karşıtlığı ortak paydasında buluşmanın gereği olan işbirliğini “Biz bu partiyi CHP’nin adaylarını seçtirmek için kurmadık” şeklinde, çok sığ, bir değerlendirmede bulunmak İYİ Parti Genel Başkanına yakışmamıştır. Seçimlere her partinin kendi adayı ile girmesi oyların dağılması sonucunu doğuracaktır. Buda iktidar partisinin elini güçlendirecektir. Çünkü Cumhur İttifakı bir bütünlük sergilemektedir. Meral hanımın “Bütün sorumlulukları üzerime alıyorum. Herkes istediğini söyleyebilir. Umurumda değil” demiş olması tam bir sorumsuzluk örneğidir. Çünkü, iktidar partisinin yerel seçimlerden güçlenerek çıkmış olmasının bedelini bütün bir millet ödeyecektir. Meral hanımın siyasi hatalarının bedelini millete ödetmek gibi bir hakkı yoktur. Muhalefet cephesinin bir an önce toparlanıp muhalif olmanın gereğini yerine getirmesi, milleti iktidar alternatifi olduğuna inandırması gerekir.
Aksi taktirde çektiğimiz sıkıntıları, daha da ağırlaşmış şekilde, çekmeğe devam edeceğiz. Siyasi yetersizliklerinin bedelini millete ödetmeğe hiçbir siyasinin hakkı yoktur
