Toplumun yararını kendi çıkarının önünde tutması gerekenlerin başında kamu görevlileri gelir. Kamuya hizmet görevini, gerek atanarak ve gerekse seçilerek, üstlenmiş olanların dürüst, şeffaf ve liyakat sahibi olmaları gerekir. Seçilerek göreve gelmiş olanlar, örneğin belediye başkanları, seçildikten sonra sadece kendini seçenlerin değil, bütün halkın belediye başkanı oldukları gerçeğini, bir an bile, gözden uzak tutmamalıdır.
Seçildikten sonra yakalarındaki parti rozetini çıkarıp, belediyenin rozetini takmalıdırlar. Siyasi görüşlerini görev sahasının dışında tutmalı, her vatandaşa eşit mesafede durmalıdırlar. Atayacakları insanları seçerken liyakati ön planda tutmalıdırlar. İşini başarılı bir şekilde yürütenlerin yerlerinden edilmelerinde kamu yararı olmaz. Bunun için bunların yerinde kalmaları veya kendilerinden daha fazla yarar sağlanacak bir yere atanmaları yerinde olur. Bir yere atanacaklar arasında, siyasi görüş eşitler arasında belirleyici olabilir. Kamu yararını sağlamak açısından, siyasi görüşün görev alanının dışında tutulması kaçınılmazdır. Atama yapılacağı zaman atanacakların siyasi görüşleri arka planda kalmalı, liyakat ve başarıları belirleyici olmalıdır.
Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı atamalarda bu kurallara uygun hareket ettiği görülüyor. İmamoğlu bu kısa dönemde başarılı bir sınav verdi. İleriye dönük olumlu sinyallerde veriyor. Hayat felsefesi önce görev sonra siyaset olanlar toplum için verimli olabilir. Önce ben sonra partim daha sonra millet diyen siyasilerden hizmet beklemek beyhudedir. Ancak bu sakat anlayışın değişme sinyalleri gelmeye başladı. Cumhurbaşkanının 29 büyükşehir belediye başkanlarıyla yapmış olduğu toplantı, olumlu bir girişimdir.
Bu toplantı özlenen bir tablo olmuştur. Bu toplantıda Cumhurbaşkanının "Siyasi rekabet meydanlarda kaldı. Ülkemizin birliğe, beraberliğe, kardeşliğe en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde birlikte hareket edebiliriz" demiş olması, siyasi görüşlerin, söz konusu toplum olduğu zaman, arka plana itilebileceğinin işaretidir. Seçimleri kazanan İstanbul ve Ankara belediye başkanları hakkında "Bunlar topal ördek" diyen Cumhurbaşkanının bu aşamaya gelmiş olması olumludur. Toplumsal sorunların çözümü için gelen önerilerin kimden geldiği değil, neyi içerdiği önemlidir. Bizde deki siyasi anlayış; öneri muhalefet kanadından gelirse ret edilmesi iktidar olmanın gereğidir. Halbuki muhalefetin önerilerini dikkate almak, topluma verimli hizmet etmek için gereklidir. İktidar ve muhalefetin, topluma verimli hizmet, ortak paydasında buluşmaları demokrasiye güç katar. Ülkenin içinde bulunduğu konum iktidar ve muhalefetin uyum içinde çalışmalarını zorunlu kılmaktadır. Cumhurbaşkanını belediye başkanları ile yapmış olduğu toplantı, ufukta bir umut ışığı yaktı. Milletin beklentisi bunun devamının gelmesidir. Şayet atamalarda liyakat, dürüstlük ve başarı ön plana çıkarılır, siyasi görüş arka plana
atılacak olursa, topluma verimli hizmet etmenin yolları açılmış olur. Bizden olsunda odundan olsun anlayışının bedelini çok ağır ödedik ve hala ödüyoruz. Bu yoldan dönmenin zamanı geldi de geçiyor.
