• BIST 9420.42
  • Altın 2828.714
  • Dolar 34.3437
  • Euro 36.3635
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 8 °C

Ulus...

Emin Varol

Aynı kaderi paylaşan, birlikte yaşama ve geleceği birlikte inşa etme iradesini gösteren insan topluluklarına ulus denir. Ulusal bilinç ülkenin çimentosudur. Etnik ve kültürel farklılıklar aynı ulustan olmanın bilinci içinde etkisizleştirilir. Milletin bütünlüğü ve ülkenin bölünmezliği ulusal bilincin düzeyine bağlıdır. Bu düzey ne kadar yüksekse, ülkenin geleceği o derece güvence altındadır. Onun için ulusal bilinç kıskançlıkla korunmalı, güçlenmesine çalışılmalıdır. "Ulusalcılarla hesaplaşma zamanı gelmiştir" diyen kafalarla, ne ulusal bilinç korunabilir nede güçlendirilebilir. Bu kafaların iktidardan uzaklaştırılmaları ülkenin geleceği için bir zorunluluktur. Ulus devlet emperyalizme karşıdır. Onun için emperyalist devletler, sömürdükleri devletlerin ulus devlet olmasını istemezler ve ulusal bilinci etkisizleştirmek için ellerinden geleni artlarına koymazlar. Ulus olma bilincine ulaşmamış toplumlar bunun faturasını çok ağır bir biçimde öderler. Zamanımızda Irak, Suriye ve Libya uluslaşmamış olmanın acısını çekiyor. Ulus devletler demokrasiyle yönetilirken, uluslaşmamış devletler otoriter bir yönetimle idare edilirler. Irak'ı Saddam, Suriye'yi Hafız Esat, Libya'yı Kaddafi bir arada tutuyordu. Bunlar gittikten sonra bu ülkeler kan gölüne döndü. Bu ülkeler emperyalizmin kanlı dişleri arasında şimdi paramparça. Libya'nın içinde bulunduğu durumu görüşmek için İtalya'da, bizimde katıldığımız, bir konferans düzenlendi. Toplantının amacı Libya'nın birlik ve bütünlüğünü koruyarak içerisinde bulunduğu krizden kurtulması için uluslar arası toplumun tek ses  ve tek yürek olarak , desteğini sağlamaktı. 13 Kasımda İtalya'da yapılan toplantıya 4 uluslar arası kuruluş ve 27 ülke,çeşitli düzeylerde katılmıştır. Resmi toplantının saat 11.00 de yapılması gerekirken, saat 9.00 da gayri resmi bir toplantı yapılmış ve Türkiye bu toplantıya davet edilmemiştir. Bundan rahatsız olan Türk delegasyonu Cumhurbaşkanının izniyle toplantıdan çekilmiştir. Bu gayri resmi toplantıya davet edilmeyişimiz, dış ülkelerdeki saygınlığımızın bir göstergesidir. Dış ülkelerdeki saygınlığımız AKP iktidarında adeta çöktü. Libya'yı bu hale sokanlar şimdi pisliklerini temizleme gayreti içinde gözüküyorlar. Bunların samimiyetine inanmak, doğrusu, biraz zor. Libya'nın geleceği ile ilgili konferanstan çekilmiş olmamız, ileride Libya İle olacak ilişkilerimizi olumsuz etkileyecektir. Libya'nın geleceğini Libya'yı kan gölüne çevirenlere terk etmemiz kabul edilemez. Kaddafi zamanında Libya dost bir devletti. Onun için Libya'nın sorunlarının çözümüne dostane çözüm bulmak bizim görevimizdir. Emperyalistlerden Libya'nın yararlarını koruyacak bir çözüm beklemek, boş işlerle uğraşmaktır. Bu çözüm sürecinden kendimizi dışlamamız diplomatik iyi bir davranış olmamıştır. Diplomaside duygusallığın yeri yoktur. Duygusal davranarak diplomaside başarı beklenemez. Diplomaside başarıya giden yol akıldan geçer. Aklını gereği gibi kullanmaktan aciz olanların iş başında bulunması bir talihsizliktir.U

Bu yazı toplam 719 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.