• BIST 8699.19
  • Altın 2919.691
  • Dolar 34.2521
  • Euro 37.3871
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 12 °C

Ulus

Emin Varol

 

 

Tasayı, sevinci paylaşama ve birlikte yaşama iradesi gösteren kitlelere ulus ve devletlerine de ulus devlet denir. İnsanlar, tasayı ve sevinci paylaşabilmeleri için birbirlerini, anlamak zorundadırlar. İnsanlar ancak konuşarak analaşır. Bunun yolu da aynı dili kullanmaktan geçer. Ulus devlette dil birliği devletin temel taşıdır. Dil birliği olmadan ulus devleti inşa etmek olasılığı yoktur. Yöresel dillerin kullanılması her ne kadar demokratik hak kapsamına girse de, resmi dilin herkes tarafından bilinmesi, ulus devlet olmanın gereğidir. Dil birliğinden ödün vermek ulus devletin temeline dinamit koymaktır. Ayrı dillerin konuşulduğu devletin ulus devlet olması söz konusu olamaz. Anadilde eğitim ulus devlet anlayışından onay alamaz. Eğitimde dil birliği ulusal birliğin güvencesidir. Anadilde eğitimi, demokratik hak kapsamında  değerlendirmek, demokrasiyi bilmemektir. Çünkü anadilde eğitim alan birinin, diğer dilleri konuşan insanlara hizmet getirmesi, aşağı yukarı, olanaksızdır. Farklı dillerin konuşulduğu bir ülkede ulusal birliği korumak olanaksızdır. Buda kaos ve terör ortamına zemin hazırlar. Demokrasi, kaos ve terör ortamına zemin hazırlama özgürlüğü değildir. Demokrasinin arkasına sığınarak ülkeyi parçalamaya yeltenmenin adı ihanettir.

Ulusal birliğin güvencesi, geleceği birlikte inşa etme, tasayı,sevinci paylaşma ve beraber yaşama iradesidir. Ulusal birlik din ve ırk birliğine dayanmaz. Farklı inançlardan ve farklı ırklardan olan kitleler ulusal birlik oluşturabilir. Türk ulusu da bu esaslara dayanır. Türk topraklarında yaşayan, bu topraklarda yaşayan diğer insanların dinine ve ırkına bakmaksızın, tasayı ve sevinci paylaşmayı kabul eden, geleceği birlikte inşa etme ve birlikte yaşama iradesini gösteren herkes Türk'tür. Bu bilinç ulusal birliğimizin güvencesidir. Bu bilinci yaygınlaştırmak ve daha etkin hale getirmek, ayrılıkçı PKK, terör belasının da sonunu getirecektir. T.C. ibaresini devlet kurumlarının tanıtımından çıkaran, ulusal bilincin kaynaklarından biri olan, andımızın okullarda okunmasını yasaklayanlardan, ulusal bilincin etkin hale getirilmesini beklemek beyhudedir.

Birlikte yaşamak için aynı dinden olmak gerekir diyen ümmetçiler ve aynı ırktan olmak gereğine inanan ırkçılarla ulusal birliği sağlamak olanağı yoktur. Aynı dinden olmanın birlikte yaşamak bilincini oluşturmadığına tarih şahittir. Dinin birleştirici değil, aksine ayrıştırıcı olduğunu tarihte ve günümüzde yaşananlar kanıtlamaktadır. Aynı dinden olanların kendi aralarındaki savaşlarda akıttıkları kanlar denizleri doldurur. Irk birliğine sıra gelince; bugün Türkiye toprakları üzerinde, Orta Asya'dan gelmiş başka ırklarla karışmamış, soyunu ve kültürünü korumuş insan bulmak olanağı yoktur. Irkçılık bilimi de, tarihide, hayatın gerçeklerini ve aklıda inkar etmektir. Bu anlayış insanlığın baş belasıdır.

Bu devleti kuranlar "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkının adı Türk milletidir" der. Bu tanımlamada ne din ve nede ırk söz konusudur. Türk, farklı inanç gurubundan ve farklı ırklardan oluşmuş kitlenin üst kimliğidir. "Ne Mutlu Türküm Diyene".

 

Bu yazı toplam 1036 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.