• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

Anlayış

Emin Varol

 

 

Demokrasi bir uzlaşma kültürüdür. Demokrasilerde iktidar ve muhalefet, toplumsal sorunları çözme, ortak paydasında buluşur. Demokrasilerde kutuplaşma değil uyuşma esastır. Ortak akıl sorunların sağlıklı çözümü için olmazsa olmazdır. Demokrasinin sağlamış olduğu fikir özgürlüğü, ortak aklın kullanılmasının anahtarıdır. İktidar ve muhalefetin sorunların çözümü için üretmiş oldukları fikirlerin değerlendirilmesi ortak aklı oluşturur. Fikir kimden ve nereden gelirse gelsin, sorunlara getireceği çözüm açısından, değerlendirilmesi demokrasinin gereğidir. Demokrasilerde iktidar ve muhalefet birbirini tamamlar. Biri olmadan öbürü olmaz. İktidar ve muhalefete mensup siyasilerin unutmamaları gereken husus, ortak paydalarının topluma hizmet olduğudur. Bu hizmeti sağlıklı bir şekilde yerine getirmek için, iktidarın muhalefete, muhalefetinde iktidara gereksinimi vardır. Muhalefetten gelen önerilerin, hizmete katkı sağlamak açısından değerlendirilmesi, demokratik bir iktidarın sorumluluğudur. İktidarın uygulamalarının sağlıklı olup olmadığını değerlendirerek halkı aydınlatmakta muhalefetin görevidir.

İktidar muhalefetten gelen önerileri ret etmeyi iktidar olmanın gereği kabul edip bu doğrultuda uygulama yaparsa bu demokrasi olmaz. Bu anlayış ortak aklı kullanma olanağını yok eder. Sorunlara sağlıklı çözüm bulmak ortadan kalkar. Sorunlar azalacağına daha da fazlalaşır. Bu hatanın bedelini de toplumun her kesimi ödemek zorunda kalır. Ne yazık ki, bu yozlaşmış anlayış bugün egemen olan bir anlayıştır. Bunun bedeli de ağır bir şekilde ödenmektedir.

Muhalefet açısından da durum pek farklı değildir. Muhalefet iktidarın uygulamalarını yararlı olanlarını takdir etme erdemini gereği gibi göstermiyor. Bu konuda muhalefetin bazı olumlu yaklaşımları olsa da bunlar yeterli değildir.

AKP'li Cumhurbaşkanı, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyesi olmalarını, teröre destek verdiklerini iddia ederek, veto edeceğini kamuoyuna defalarca açıkladı. NATO üyesi olan müttefik ülkelerde teröristler cirit atarken, İsveç ve Finlandiya'nın teröristlere destek verdiği gerekçesiyle veto edilmeye kalkışılması pek gerçekçi olmamıştır. Bu vetonun kaldırılmış olması ülke çıkarlarına uygun olmuştur. Hatadan dönülmüştür. Bu tutumun eleştirilecek çok yanı vardır. Fakat sonuç pozitiftir. Bunu teslim etmek gerekir. Teorik olarak, NATO ne kadar çok üyeye sahip olursa dünya barışı da o kadar güvence altına alınmış olur. İktidar beceriksizliğinin sonucu olarak oluşan olumsuzluklardan sürekli dış güçleri sorumlu tutmuştur. Bunların başında ABD gelmektedir. Madrid'deki NATO zirvesinde AKP'li Cumhurbaşkanı ile ABD Başkanı Biden ve İngiltere Başbakanı Johnson'un samimi pozları, dış güçler söylemini unutturmuş olarak değerlendirilerek, bu tutum muhalif basın tarafından eleştirilmiştir. Halbuki bu samimi pozlar pozitif bir sonuç doğurabilir. Muhalefet iktidarın her uygulamasının altında bir olumsuzluk aramak değildir.


                                                                                                                   

Bu yazı toplam 301 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
  • Skandal26 Nisan 2024 Cuma 15:29
  • Düzenci18 Nisan 2024 Perşembe 14:54
  • Göç08 Nisan 2024 Pazartesi 20:31
  • Seçim03 Nisan 2024 Çarşamba 17:13
  • Çelişki22 Mart 2024 Cuma 11:04
  • Spor19 Mart 2024 Salı 11:36
  • Güven26 Şubat 2024 Pazartesi 16:06
  • Gasp18 Şubat 2024 Pazar 12:40
  • Müfteri12 Şubat 2024 Pazartesi 15:54
  • Akademi02 Şubat 2024 Cuma 15:30
  • Ahmaklar24 Ocak 2024 Çarşamba 14:10
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.