İsrail Filistin topraklarında terör estiriyor. Dünyanın büyük bir kısmı olanları kınamakla yetiniyor. Biz ise sorunu, ağırlıklı olarak, İslam-Musevi çatışması olarak değerlendiriyoruz. Dünya kamuoyunu sorunun çözümüne yönlendirebilmek için, sorunun insan haklarının çiğnenmesi olarak değerlendirilmesi gerekir. Sorunu dünya kamuoyuna mal etmenin yolu budur. Masum insanların yerinden yurdundan edilmesi, kadın ve çocukların gaddarca öldürülmesi, insan haklarının çiğnenmesi değil de nedir?
İğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım. Sorunun bu boyutlara gelmesinde bizim hiç mi payımız yok? Yaptığımız hataların farkına varıp, bunları düzeltecek olursak sorunun çözümüne katkı sağlarız. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) İsrail'in güvenliğini sağlamak için hazırlanmış Siyonist bir projedir. AKP'li Cumhurbaşkanı, bu projenin eş başkanı olmakla övünüyordu. Bu proje kapsamında, Irak, Libya, Suriye darmadağın edildi. Çünkü bu devletler İsrail'in güvenliği için tehdit oluşturuyordu. Bu devletler, bizimde katkımızla, etkisiz hale getirilmemiş olsaydı İsrail bugün Filistin topraklarında terör estirme cesaretini bulabilir miydi?
Halkının çoğunluğu Müslüman olan ülkeleri siyasi İslam yönetimi altına sokmak Müslüman Kardeşlerin amacıdır. AKP iktidarının ve onun başkanının Müslüman Kardeş zihniyetinde olduğu aşikardır. Siyasi İslam yönetiminde olan ülkelerin Siyonist emellerin uygulanmasına zemin hazırlayacağı açıktır. Bunun içinde siyasi İslam adı altında uyumlu İslam yönetimini, halkının çoğunluğu Müslüman olan, ülkelere uygulamak Siyonist bir amaçtır. Uyumlu İslam uygulandığı ülkelerin pazar olarak kalmasını sağlayacaktır. Buda Siyonistlerin dünya egemenliğine giden yolunun açılmasına neden olacaktır.
AKP ve onun başkanının Müslüman Kardeş zihniyetinde olmasının bedelini hem biz hem de Filistin halkı ağır ödemektedir. AKP'li Cumhurbaşkanının Suriye'ye uyumlu İslam yönetimini getirmek için Suriye'yi kan gölüne çevirmesi, Suriye'yi İsrail için caydırıcı bir güç olmaktan çıkarmış, neticede İsrail Filistin topraklarında kolay terör estirmek olanağını yakalamıştır. Bize sıra gelince, bu hatanın bedelini kanımızla, canımızla ve malımızla ödüyoruz. Türkiye'de AKP değil de Siyonistler iktidar olsaydı, Siyonistlere bundan daha fazla hizmet edemezdi. ABD Yahudi lobisinin AKP'li Cumhurbaşkanına "Üstün Cesaret Ödülü" vermiş olması boşuna değildi.
Suriye'nin güçlü bir devlet haline gelmesi İsrail için, büyük ölçüde, caydırıcı olacaktır. Bunun için hatanın neresinden dönersen kârdır anlayışı ile hareket edip, Suriye politikamızı değiştirmemiz gerekir. Suriye'nin güçlü devlet haline gelmiş olması, Suriye'nin kuzeyinde kurulmak istenen ve yine bir Siyonist proje olan, Kürt devletinin kurulmasını da engelleyecektir. Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için Suriye topraklarında Mehmetçiğin kan akıtmasına gerek kalmayacaktır. Bunların gerçekleşebilmesi için, kafalardaki dinci zihniyetin yerine, kaynağını hayatın gerçeklerinden alan akıl ve bilime dayanan bir zihniyetin yerleşmesi gerekir. Bu zihniyetin değişmesi zor görünüyor. O zaman bu iktidarı değiştirmek ülkenin geleceği için zorunlu hale gelmiştir.
13.Mayıs.2021
Çınarlı
Emin Varol
