• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 18 °C

Güç...

Emin Varol

emin_varolUlusal sorunların en etkili çözüm yolu, ulusu sorunlara duyarlı hale getirmektir. Tek güç vardır o da ulustur. 21-22 Haziran 1919 tarihinde yazılan Amasya genelgesinin 3. Maddesi "Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve iradesi kurtaracaktır." Bu, milleti milletin gücü kurtaracaktır , demektir. Mehmet Akif Ersoy bir şiirinde ; "Sahipsiz memleketin batması haktır/ Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır" der. Bugün terör belasıyla boğuşuyoruz. Fakat ulusu bu belaya duyarlı hale getirmek için ne yapıyoruz? Sadece şehit cenazelerinde slogan atmaktan ve birde içi boş demeçler vermekten başka. Otuz yıllı aşkın bir süredir bu bela başımızda. Bu zaman zarfında,terörü lanetleyen kaç büyük miting düzenlendi. Özelliklede, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının sorunun çözümüne katkı sağlayacak etkinliklerine tanık olmadık demek, abartı olmaz. Gelişmiş ülkelerde terör olduğu zaman milyonlar sokaklara dökülüyor.  Fransa'da bir dergiye yapılan terörü kınamak için, bütün dünyanın dikkatini çeken, bir yığın devlet ve hükümet başkanının katılımıyla gerçekleştirilen büyük bir miting hale hafızalarda.  Şu algının oluşturulması gerekir; terör sadece siyasilerin ve yönetimden sorumlu olanların sorunu değil, herkesin aynı düzeyde sorunudur. Terör insanlık düşmanıdır ve bu düşmanı yok etmek zorundayız. Bunun içinde seferberlik ilan etmeli, ülkeye saldıran düşmanla, zafer için, hangi kararlılık  ve hangi ruhla çarpışılması gerekiyorsa teröristlerle de aynı kararlılık la, aynı ruhla çarpışmak gerekir. Terör sorununun çözümünü sadece siyasilerden beklemek akıntıya kürek çekmektir. Bu anlayışı ulusa mal edecek politikaları hayata geçirmek siyasilerin, yönetim kadrolarının ve aklı başında herkesin görevidir. Şayet, yurttaşlara terör sorununun çözümden sorumlu oldukları algısı enjekte edilecek olursa, bu beladan kurtulmanın yolu açılmış olur. Geçen gün Ankara'da bir ihbarı değerlendiren güvenlik güçleri eylem hazırlığında bulunan iki teröristi etkisizleştirdi. Bu ihbarı yapan, "adam sende bana ne" demedi. Yurttaş olmanın gereğini yaptı. Yurttaş olmak sadece kimlik kartına sahip olmak değildir. Toplumun sorunlarının çözümüne katkı sağlamak ve gücünü sorunların çözümü için üst düzeyde kullanmak, yurttaş olmanın gereğidir. Tüm gelişmiş ülkelerde bu anlayış egemendir. Acı amma gerçek olan, bizde sorumluluk anlayışının çok az veya hiç olmayışıdır. Şu deyişler bizim değil mi? "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın", "Atı alan Üsküdar'ı aştı", "Gemisini kurtaran kaptan", "At binenin, kılıç kuşananın" v.s. Toplumsal sorunlar karşısında insanları duyarsız hale getirmek için, bu deyişlerin her biri bir afyondur. Unutulmamsı gereken, eğer o yılan yaşarsa bir gün sana da dokunur, Üsküdar'ı aşan atlının atı senin atın olabilir, kaptan gemisini kurtarmak için seni denize atabilir, at binenin, kılıç kuşananın dersen hukuksuzluğu meşrulaştırırsın. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye'yi ayağa kaldıranların, teröre kurban giden şehitlerimiz için kılını kıpırdatmamalarını hangi vicdan onaylar? "Sor bir kere kendine, bu kadar sorun niye? Duyarsızlık gösterme, sahip çık bu ülkeye, Sar güçlü kollarını, bu ülke benim diye, Özgürce yaşadığın, tek ülkedir Türkiye."   14.Ekim.2016    Pendik Emin Varol

Bu yazı toplam 633 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.