• BIST 11323.75
  • Altın 5871.44
  • Dolar 42.7088
  • Euro 50.2598
  • İstanbul 11 °C
  • Ankara 6 °C

Kobani

Emin Varol

 

 

“Türkiye Cumhuriyeti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür”. Bu ilkeyi egemen kılmak için bu topraklar üstünde yaşayan her ferdin birlikte yaşama iradesini göstermesi ve aynı yazgıyı paylaşması gerekir. 16 Mayıs 2024’de, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 37 kişinin öldüğü 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili Kobani davasında verilen karar hukuki değil siyasi olmuştur. 10 yıl evvel İŞİD denilen İslami terör örgütü Kobani’yi kuşatmış Kobani’de yaşayan her fert hayatlarını kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu insanların bizim topraklarımızda yaşayan Kürt kökenli yurttaşlarımızla akrabalık bağı vardır. Akrabalarını bu vahim durumdan kurtarabilmek için devletin devreye girmesini istemişlerdir. Zamanın başbakanı “ Kobani düştü düşecek” diyerek konumunu belirlemiştir. Devletin olası katliamı önlemesini sağlamak için mitingler düzenlenmek istenmiş ve bunun içinde halk sokağa çağrılmıştır. Bu süreçte istenmeyen olaylar olmuş maalesef 37 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Selahattin Demirtaş ve arkadaşları ölüme sebep oldukları suçlamasıyla, 5 sene sonra, yargı önüne çıkarılmış ve 10 sene sonra verilen yargı kararlarıyla ağır cezaya çarptırılmışlardır.

Kendi akrabalarının katledilmesini önlemeye çalışmak her insanın en doğal hakkıdır. Devletin üstünde bir baskı oluşturarak katliamın önlemek, demokratik haktan ziyade, bir insanlık görevidir. Bu görevi yerine getirmek için yapılması gerekeni yapmak asla suç teşkil etmez. Mitingler yapmak için halkı sokağa çağırmak, en azından, demokratik bir haktır. Suç değildir. Ancak yargı bağımsızlığı söz konusu olmadığından, yargı hukukun gereğini değil, siyasi otoritenin istediğini yapmaktadır. Suçu olmayanlar siyasi otoritenin isteği doğrultusunda mahkum olmuşlardır. Kişisel kinini yetkisini istismar ederek tatmin etmeye çalışmak, en azından etik değildir. Halkı sokağa çağırmak suç ise, 15 Temmuz hain darbe girişimini önlemek için, halkı sokağa çağırmak ve 251 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmakta suçtur. Bunu yapanda yargılanmalıdır.

Adaleti ayakta tutmak, haksızlığın karşısında olmak insanlık erdemidir. Haksızlığa uğrayanla bir akrabalık bağı varsa, haksızlığı önlemek daha fazla meşruiyet kazanır. Kıbrıs’ta soydaşlarımıza yapılanlara nasıl müdahale ettik ise, Kobani’de yapılanlara da müdahale etmemiz gerekirdi. Ancak Kobani’de yapılanları İslami terör örgütü İŞİD yaptığı için dinci tarafımız ağır bastı.

Yargının bu siyasi kararı Kürt kökenli yurttaşlarımızda bir dışlanmışlık duygusu uyandırır. Buda birlikte yaşama iradesini ve aynı yazgıyı paylaşmak isteğini zedeler. Bu karar “Türkiye Cumhuriyeti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” ilkesi ile bağdaşmamaktadır. İstinaf ve Yargıtay’da bu ucube siyasi kararın düzeltileceğine inanıyorum.

 

                                                                                                                      17.Mayıs.2024    

                                                                                                                             Pendik

                                                                                                                        Emin Varol  

Bu yazı toplam 513 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
  • Çağrı11 Aralık 2025 Perşembe 12:34
  • Yurttaş21 Kasım 2025 Cuma 17:07
  • Durum08 Kasım 2025 Cumartesi 11:06
  • Basın30 Ekim 2025 Perşembe 15:04
  • Basın30 Ekim 2025 Perşembe 15:04
  • Tanı17 Ekim 2025 Cuma 11:16
  • Çelişki06 Ekim 2025 Pazartesi 10:20
  • IŞİD19 Eylül 2025 Cuma 11:35
  • Yargı08 Eylül 2025 Pazartesi 16:01
  • Zulüm23 Ağustos 2025 Cumartesi 15:08
  • Yanıltma14 Ağustos 2025 Perşembe 10:18
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.