• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 18 °C

Yaş...

Emin Varol

Sorumluların, sorumluluğun gereğini yapmadığı toplumlarda, sağlıklı bir yönetim değil, sadece yozlaşma olur. Bugün bunu yaşayarak görüyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminin, tamamen, salyalı hocanın çetesi tarafından tertip edildiği, tek taraflı olarak, yazılıp söyleniyor. Aradan uzun bir süre geçmiş olmasına karşın, darbecilerin başının kim olduğu ve bu işe hangi gerekçelerle girişmiş olduğu belirlenmiş değil. Belki mahkeme safahatı sırasında öğrenilir. Bugün bir bilgi kirliliği yaşanıyor. Fakat, salyalı hocanın çetesinin devletin tüm kurumlarına sızdığı ve önemli makamları işgal ettiği bir gerçek. Bu konuda, çok ciddi uyarılar yapıldı, belgeler ortaya kondu, kitaplar yazıldı, amma AKP iktidarı kulağının üstüne yatmakla kalmadı, çetenin işini kolaylaştırmak için, her istediklerini vermekten geri kalmadı. Çünkü çetenin amacıyla AKP’nin amacı örtüşüyordu ve ikisi stratejik ortaktı. Cemaat denen çete, AKP’nin yolsuzluklarına dokununca, at kaçtı heybe düştü. Stratejik ortak, paralel devlet oldu. Yılanı koynumuzda beslemişiz, naraları ortalığı sardı. Yılanı koynunda besleme ahmaklığının bir bedeli olmalı. Böyle ahmakların ülkeyi yönetmeleri mümkün mü? 14 yıllık AKP iktidarının ülkeyi getirdiği konum; OHAL, demokrasi rafa kalktı, TBMM’si devre dışı, kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) yönetiliyoruz, hukuk değil hukuksuzluk egemen, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, akıl almaz bir basiretsizliğin neticesinde palazlanan ihanet çetesiyle iç savaş boyutunda bir mücadele veriliyor, bu basiretsizliğin bedelini, bu toprakların fidan gibi evlatları kanları ve canları ile ödüyor, çökmüş bir dış politika, ülkenin saygınlığı yerlerde sürünüyor. AKP’nin ülkeyi yönetemediği çok açık ortada. Şimdi bağırıyorlar, “efendim kandırıldık”. Kandırılacak kadar ahmak olanların ülke yönetiminde ne işi var? Mesele, kandırılma meselesi değildir. Mesele, ülkenin kaderini belirleyecek konuma gelmiş olanların topluma bir ideoloji aşılayamama meselesidir. Türkiye, 1950’lerden bu yana bunun eksikliğini çekmektedir. İdeoloji boşluğunu hep birileri, insan fıtratına aykırı ideolojilerle doldurmaya çalışmıştır. Salyalı hoca bunun örneğidir. Cüppeli Ahmet denen şarlatan bile, böyle başı boş bir toplumda yer bulabilmektedir. Son Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları yerlerinde kaldılar. Silahlı kuvvetlerden birinci derecede sorumlu olan Genelkurmay Başkanıdır. Sonrada Kuvvet Komutanları gelir. 15 Temmuz darbe girişimi, silahları kuvvetlerin bünyesinde kotarılmıştır. Kendi yaveri tarafından derdest edilen bir Genelkurmay Başkanının, başında bulunduğu kuruma ne kadar hakim olduğu ortada. Kuvvet Komutanlarının düğünlerde göbek atarken derdest edildiklerini medyadan öğrendik. Bunların, darbe girişimi bastırıldıktan sonra, başında bulunduğumuz kurumları kontrol altında tutamadığımız için istifa ediyoruz, demeleri gerekirken, hiçbir şey olmamış gibi görevde kalmaları, tam bir sorumsuzluk örneğidir. Bugün içinde yoğrulmuş olduğumuz sorunların kaynağı; AKP iktidarının ülke yönetimindeki acizliği, sorumlu konumda olanların, sorumluluklarının gereğini yapmış olmamalarıdır. Darbe giriminden sonra olanları, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının görevde kalmalarını alt alta topladığınız zaman aklınıza korkunç bir komple gelmiyor mu?

Bu yazı toplam 1235 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.