• BIST 9715.96
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 20 °C

Kriz Bahane Vurgun Şahane...

ANALİZ/ ODABAŞ

Krizle boğuşan ülkemizde esnaf kesiminin tasarruf tedbirleri almak yerine krizden nemalanarak   tarihte bu güne kadar hiç görülmeyen fahiş zam vurgunuyla kendi vatandaşını soymaya kalkıştığı günleri  yaşıyor olmamız ne hazindir...! Krizi fırsata çevirmek isteyen soyguncu stokçular halkın gözünün içine baka baka fahiş fiyat artışlarıyla vurgunculuğa başladı. Ticaret Bakanlığının fırsatçıların denetlendiğini ifade etmesine rağmen piyasa vatandaşı kazıklayan firmalardan geçilmiyor. Döviz kurunun yüksekliğini diline dolayan kim varsa ürünlerine yüzde yüz zam koyarak halkın alım gücüyle oynamaktadır. Türkiye'de üretilen bisküvi yi akşam 1 Liradan satın alan vatandaşın aynı bisküvi yi ertesi gün 1.50' den almasını nasıl açıklayabilirsiniz.? Kendi  ürünlerimizi dövizin yüksekliğine bağlayıp  halkı dolandırmaya çalışan bir başka millet daha yoktur. Aynı fırsatçılar dolar düştüğünde fiyat indirimi yapmak yerine farklı argümanlara sığınarak dolandırıcılıklarını hayâsızca sürdürmektedir. Kendi halkını dolandıran bir toplumla karşı karşıya kaldığımız bu günlerde talancılık yağmacılık, ahlaksız ticaret anlayışı itibar görür hale geldi. Tarladaki marulu 10 Kuruşa alan toptancı müsveddeleri KDV' ve nakliye giderlerini bahane ederek halka 3.50 Lira gibi fahiş fiyattan marulu satmaktadır. Sadece marul mu? Kapuska 5.95 TL, Domates 15' TL Pırasa 5. TL, Ispanak 5.TL  gibi yüksek fiyatlardan satışa sunulmaktadır. Denetimsizlik öylesine bir hal almış kim  kimi kazıklarsa kar sayıyor. Verilen örnekler sadece market bazında değil pazarcılar da stokçuluğa soyunarak alım gücü her geçen gün eriyen halka yüksek fiyattan ürün satmaya çalışıyorlar. Bir millet düşünün tuvalet kâğıdından vurgun yaparak kalpazanlık yapsın... Bir millet düşünün!! Ekonomik krizi fırsata çevirip milyon dolarlar kazansın... Burada sorulması gereken en can alıcı soru ''Biz ne ara birbirimizi dolandırmaktan bu kadar çok mutlu olan bir toplum haline dönüştük? Devlet yetkilileri krizi kabul etmeseler de görünen köye kılavuz gerekmiyor. Kriz yok ise bu fahiş zamları yapanları neden yakalayıp gereken cezaları vermiyorsunuz? Eğer kriz yok ise, neden üst üste elektrik ve doğal gaza zam gelmektedir.? Kriz yok ise, neden 3 Bin firma konkordato ilan edip iflas erteleme istemiştir? Öyle ahlaksız bir millet haline dönüşmüşüz ki, dolar yükseldiğinde göbek atacak hale gelmişiz. Oysa bir ülkede dövizin hızla artışı demek sizin Türk Liranızın değerini kaybetmesi  demektir. Bir yandan değer kaybeden TL öte yandan dolardan Euro’ dan vurgun yapıp kasasına milyonlar dolduran bir toplum yarattık. Böyle bir toplum yaratırken pantolon alamayan bir babanın kendi hayatını sonlandırması çok ta fazla umurumuzda olmadı. Bir babanın çaresizce ölümü seçmesinin tek suçlusu haberi yapan Gazeteci oldu. Gazeteci haberini yapmamış olsaydı kamuoyunda duyulmaz, Eğitim kurumlarında uygulanan kıyafet yönetmeliğinin saçmalıkları nedeniyle bir insanın hayatını kaybetmesi irdelenmezdi. Bütün suç o mendebur Gazetecinindi. Haberi yapan suçlu bulunurken, Eğitim kurumlarını bu hale getirenler yine aklanıp paklandı. Toplumun psikolojini irdeleyip sistemi eleştiren kim varsa hain ilan edildi. Sorunun kaynağına inmek yerine, olay psikolojik sorunları olan bir babaya ihale edilerek sözde vicdanların arınması sağlandı. Okul formalarından kazanç sağlayan aç gözlü yöneticiler yine her zaman olduğu gibi arka çıkılarak korundu ve kollandı. Ülke olarak krizden çıkmayı konuşurken, toplumun ranta dayalı ticari ahlaksızlık yapmasından nasıl kurtulacağını soran hiç olmadı... Kriz gelir geçer de, bir toplumun vicdani, ahlaki değerlerini topyekün kaybetmesi geçer mi? Asıl düşünülmesi gereken sorun tam da budur...

Bu yazı toplam 635 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.