• BIST 10276.88
  • Altın 2390.367
  • Dolar 32.335
  • Euro 34.7427
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 16 °C

Fetvalarla Yaşayan Aziz Milletimiz…

ANALİZ/ ODABAŞ

Fetvalarla toplumu aydınlatmaya çalışan ve türüne bu güne dek hiç tanık olmadığımız cinsel sapmaya meyilli olan din soytarıları gündem yaratıp, asansörde halveti meşrulaştırarak, cehaletin gayyasında boğuşan topluma yutturmaya  çalışıyor... Tarih ve dinden bir haber olan ulamanın bilinçsiz şürekası' da,’’ acaba olur mu? olmaz mı ? yı fındık kadar beyniyle irdeleyerek verilen fetvaları kafasında bir yerlerde oturtmakla meşgul.. Vatan toprağını korumak için koşulsuz Afrine gidip hainlerle çatışan ve şehit düşen eli kınalı askerlerimizin al bayraklı naaşları karşısında dahi duyarsız kalmakta sakınca görmeyen ahali; iş halvete geldiğinde kulaklarını kabartıp şarlatanların maskarası olmustur... Gündem ne açlık nede insan ölümleri üzerinde olmayıp;Asansörde nasıl halvet olunurla ilgilidir. 20 kata çıkan abazan vatandaş, eğer güzel ve alımlı bir kadınla aynı binanın katına çıkıyorsa acaba hangi katta halvete erer? Velev ki,halvet olayı hâsıl oldu; Haşa Allah katında ne derece günaha girmiştir? Derdinde olduğundan, geride kimin ne yaptığı ve nasıl öldüğü pek önem arz etmemiştir. Bu güne kadar hiç görmediğimiz ve dinde de yeri olmayan uydurma fetvaların ağına düşen kim varsa, topyekûn etkilenmiş olup kafa karışlığıyla baş başa bırakılmışlardır. Annesinin çıplak kolundan halvet olunur, fetvasından tutun da, yorgana sarılan vatandaşın uyumaması halinde cinsel fantezi düşüneceklerini ifade eden beyni sulanmış, ahlakını kaybetmiş, andropoza girmiş sahte ulemalar bu kirli bilgileriyle hezeyana sebep olup, cehaletle beslenen bir çok kişiyi etkisi altına almaktadır. Gün geçmiyor ki, bir başka halvet vakası yaşanmasın! Asansörü geçiniz, ahali yastık,minder,döşek, masa,sandalye ve benzeri eşyaları  bile  halvet aracı görecek kadar edepsizleşip türlü  pisliğin ve ahlaksızlıklığın icine düşmüştür. Tüm bunlara şahit olunurken  iktidar cephesi ise, olup bitenleri sessizce köşesinden izlemekle yetinerek; bu aymazlara hukuki anlamda gereken cezayı vermekten nedense şiddetle kaçınmayı tercih etmiştir. Ne ilginçtir ki; her gün, bir başka fetva yayınlayan din simsarları, üç yaşındaki çocuğa tecavüz eden aşağılık insanlarla ilgili tek bir açıklama dahi yapmamışlardır. 6 Yaşındaki çocukla evlenebileceğini 80 milyonun gözünün içine sokarak hayasızca açıklayan soytarı din ulemalarının elbette ki, bu küçük çocukların haklarını savunmalarını bekleyemezsiniz. 2016 Yılında toplumda infial yaratan malum yurt skandalı vuku bulduğunda; TBMM’ de çocuk tecavüzleri için soru önergesi verildiği o dönemde Kadın ve Aile Bakanlığı koltuğunda oturan bakanımız ne demişlerdi ’’bir kereden bir şey olmaz’’ Bunu söyleyen bakanların olduğu bir ülkede siz hangi adalet mekanizmasını devreye koyup,zihni bozuk halvetçi ve  tecavüzcü sapıklara ceza keseceksiniz? Öte yandan; her gün sosyal medya ve TV aracılığıyla sapıklığı ve cinsel aymazlığı pompalayan ahlaksız din adamlarının olduğu bir toplumda; kimleri terazinin diğer kefesine koyup değerlendirmeye alacaksınız? Eğitim kurumlarında dahi; küçücük çocuklara gelinlik giydirerek, kendi yaşıtı erkek çocuğuna ayak yıkatan ve bunu da ''değerler eğitimi'' adı altında yaptıklarını ifade eden; değerden, ahlaktan, namustan yoksun Öğretmen müsveddelerinin nefes aldığı bu coğrafyada ,bu çocuklarımızı hangi yasal çerçeve içine sığdırıp, çocuk hakları evrensel beyannamesini okuyacağız ? 11 yaşındaki kız çoğuna evli misin? bekâr mı sın? Sorusunu sormaya cüret etmekte bir sakınca görmeyen Sağlık Bakanlığı bünyesine bağlı personellerin bulunduğu bir ülkede, bizler çocuklarımıza hangi gerçeğin doğru olduğunu ifade edip onları aydınlatmaya çalışacağız? Şimdilerde E- Devletin uygulamaya koyduğu soyağacı hizmeti sayesinde herkes, kendi atalarının hangi soydan geldiğini arastirmakla vakit harciyor. Hazır soyağacı hizmeti devreye konulmuşken; Keske, E-Devlet atalarımızın  hangi tarihlerde, kimlere tecavüz ettiğini de dosya halinde sunup yayınlamış olsaydı... Acaba hangimizin bu topluma çıkacak yüzü  kalacaktı?  

Bu yazı toplam 695 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.