• BIST 9916.89
  • Altın 3423.515
  • Dolar 36.293
  • Euro 37.942
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 2 °C

Meclis

Emin Varol

1 Ekimde TBMM'si törenle açıldı. Tıpkı Parlamenter Sistemde olduğu gibi, sanki meclisin yürütmeyi denetleme ve yasama gücü varmış gibi. Yeni Cumhurbaşkanlığı denen ve özünde tek adam rejimi olan sistemde meclisin yürütmeyi denetleme ve yasama gücü, yok denecek hale getirilmiştir. Milletvekillerinin bakanlara sözlü soru önergesi verme hakkı yoktur. Yazılı verilen soru önergelerine, anayasa gereği olarak 15 gün içinde cevap verilmesi gerekirken, ya hiç cevap verilmemekte veya çok geç cevap verilerek durum geçiştirilmektedir. Bu durumda meclisin yürütmeyi denetlemesi söz konusu olamaz. Geçen Temmuz ayında Meclis Başkanı Mustafa Şentop Cumhurbaşkanlığı makamına ve bakanlıklara gönderdiği mektuplarda soru önergelerinin zamanında yanıtlanmasın talebinde bulunmuştur. Milletvekilleri sadece soru önergelerine değil diğer taleplerine de bakanlıklardan yanıt alamıyor. Milletvekilleri değil bakanlara, bakan yardımcılarına bile ulaşamamaktan şikayetçi.

Yasama gücüne sıra gelince ortadaki tablo şu; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yürürlüğe girmesinden bu yana TBMM'ne 2 bin 79 kanun teklifi verilmiş, bunlardan sadece 29 tanesi meclisten geçmiştir.

Kuvvetler ayrılığı, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Yasama, yürütme ve yargı bağımsızdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde yürütme cumhurbaşkanının meclis dışından atadığı bakanlardan oluşur. Yürütme bu sistemde cumhurbaşkanının güdümündedir.

Yasamaya sıra gelince; cumhurbaşkanını aynı zamanda parti genel başkanı olması seçilecek millet vekilleri adaylarını da belirleme yetkisine sahip olması demektir. Buda yasamanın cumhurbaşkanının etkisi altında oluşmasına neden olur. Bu bakımdan yasamada cumhurbaşkanına bağlıdır. Cumhurbaşkanının iradesine uygun davranmayan vekillerin ne partide kalma şansları ve nede bir daha seçilme şansları vardır.

Yargı, kayıtsız, şartsız,bağımsız olması gereken bu kurumun kalbi Hakim ve Savcılar Kuruludur. Bu kurulu başkanı cumhurbaşkanının atadığı adalet bakanıdır. 13 HSK üyesinin

6'sını cumhurbaşkanı, diğerlerini, cumhurbaşkanının gösterdiği adaylar arasından seçilen milletvekillerinden oluşan, meclis belirler. Yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede adaletin tecellisini beklemek boşunadır.

Bu tablo karşısında yasama, yürütme ve yargının bağımsızlığından söz etmek mümkün değildir. Demokrasilerde güçler ayrılığı kavramının en büyük dayanağı milletin iradesini yansıtan meclistir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde meclise gerek yoktur. Çünkü meclisin bir işlevi yoktur. Yasama yılı açılışları yapılarak, demokrasi varmış gibi davranmak milleti aldatmaktan başka bir şey değildir. Türkiye'nin sorunları daha hızlı ve etkin bir şekilde çözümlenecek palavrasıyla getirilen bu Tek Adam Rejimi iflas etmiştir. Ülkeyi içine düştüğü açmazdan kurtarmanı yolu, güçlendirilmiş, Demokratik Parlamenter Sisteme dönmekten geçer.

 

                                                                                             

Bu yazı toplam 722 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
  • Siyaset12 Şubat 2025 Çarşamba 16:11
  • Devlet31 Ocak 2025 Cuma 11:35
  • Barış21 Ocak 2025 Salı 19:06
  • Barış20 Ocak 2025 Pazartesi 16:10
  • Rejim09 Ocak 2025 Perşembe 18:29
  • Acizlik31 Aralık 2024 Salı 12:15
  • Suriye26 Aralık 2024 Perşembe 11:49
  • İnsan09 Aralık 2024 Pazartesi 16:19
  • Kripto02 Aralık 2024 Pazartesi 13:27
  • Çözüm18 Kasım 2024 Pazartesi 10:49
  • Çıkış06 Kasım 2024 Çarşamba 10:21
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.