• BIST 10276.88
  • Altın 2398.482
  • Dolar 32.2398
  • Euro 34.6949
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 4 °C

Sosyal Medya Andropozları…

ANALİZ/ ODABAŞ

Ülkemizde medeniyet canavarı internetin evlere girmesiyle birlikte, sosyal medyanın atlı süvarileri balıklama atlayış yaparak türüne pek rastlanmayan davranışlar sergilemeye başladılar... Güzin ablanın adeta arka bahçesi haline gelen sosyal medya ;Canı sıkılan, mutluluk peşinde koşan, eğlence arayanların yeni uğrak mekanları oldu. Evlilik isteyenden tutunda,andropoza girmiş yaşlı acüzeye varana kadar yaşına,başına bakmadan hödüklükte sınır tanımayan kim varsa sosyal medyanın tüm nimetlerinden fazlasıyla yararlanıyor… İki lafı bir araya getirmekten muzdarip olan sahte şövalyeler; Söz konusu face olunca maşallah bülbül gibi şakımaya, hatta aruz vezniyle şiir yazma yarışına girerek, yalana inanacak kadar gönüllü olan şahsiyetlerin kalplerinde çiçeklerin açmasına vesile olacak kadar çağdaşlığı yakaladılar… Şiirlerle yetinmeyen andropoz  sürüleri,çağdaşlığı daha üst seviyelere taşıyarak; Canlı yayının cazibesine kendilerini de kaptırarak müstehcen davranışlar sergilemekten çekinmeyecek kadar işi  türlü ahlaksızlığa kadar vardırmayı medeniyetin getirisi olarak görmüşlerdir… Kendini sorgulamaktan bir haber olan vatandaş, Teknolojinin gelişmesiyle birlikte çağı on basamak atlayarak   4.5 G'nin cafcaflı dünyasına bel altı dalış yapmanın  derin sarhoşluğunu yaşıyor. Günlük hayatta ahlak dersi veren ülkemin insanı, söz konusu soysal medya olunca ‘’Nasılsa beni kimse görmüyor, tanımıyor ‘’havasında olup itin kopuğun karşısında ele güne karşı maskara olmayı göze alacak kadar küçülmeyi kendinde bulabilmiştir. Toplumda maskelenmiş yüzleriyle dolaşan sözüm ona iyi aile babaları, namus timsali olarak tanıdığımız nice  kadınlarımız arka planda,sosyal medyanın rehavetine kapılarak çocuklarının yüzlerine bakamayacak kadar utanç içinde ahlaksızlığın kurbanları olmuşlardır. Suç sosyal medyada mıdır? yoksa insanın kendi dünyasıyla ilgili bir sorun mudur? orası Sosyologların bileceği iş; Ancak bizim ülkemiz sosyal medyayla tanıştığından bu yana sapıklıkta Avrupayı’da sollayarak epeyce yol katetti. Eğitim seviyesi ve kitap okuma oranlarının Afrikanın gerisinde kalan ülkemizdeki seviye düşüklüğü insanın yaradılış felsefesine aykırı olarak karşımıza çıkmış ve sosyal medya tatmini olarak bize geri dönmüştür. Yalanların havada uçuştuğu, renkli dünyalarda umut ticareti yapan kendini bilmezlerin cirit attığı sosyal medya kahramanları yaşamın anlamını öteleyerek kirliliğin içinde avunur hale gelmiştir. Teknoloji çağın getirisiyle, çağdaşlığın getirisi arasında sıkışıp kaldıkça, yozlaşmış bir toplum olma yolunda çocuk ve gençlerimizi yitirmeye başladık… 12 Yaşında bir çocuğun sosyal medyada kendini küfürlü kelimelerle aradığı ülkemizde andropozların da aramasına şaşırmamak gerekiyor… Yetişkin ebevynlerin içlerindeki dürtüsüne tercüman olan sosyal medya,cinsel açlığı da açığa vurarak kişilerin duygu durumunu yerle bir etmiştir. Kamuya mal olmuş toplumun miğferi dediklerimiz dahi bu sapıklığın ve pisliğin içinde sosyal medya kamuflajının'da arkasına saklanarak öteki yüzünü ortaya koymakta hiç beis görmemiştir… Klavyenin önünde silahşörlük martavalı atan bu zavallı insanların gerçek hayatta bir türlü kendilerinde bulamadıkları cesaret ve özgüven eksikliğinin giderilmesi adına gerçekleştirdikleri bu eylemler sadece kendilerine zarar vermekle kalmıyor, toplumun temel dinamiklerini de tümden dejenere ederek felce uğratmıştır… Hz. Mevlananın söylemiş olduğu''Ya olduğun gibi görün, yada göründüğün gibi ol'' sözü ne yazık ki günümüz toplumumuzda internetle birlikte çağı yakaladığımızı sandığımız bu güne dek çoktan önemini  kaybetti.. Mahşerin dört atlısı gibi nereye koştuğunu bilmeyen ülkemin çağdaş insanı gelecek çağda ne yapar onu da allah bilir!  

Bu yazı toplam 500 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Özgür İstanbul | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.